Boğaziçi Üniversitesi’nde, işgalci Türk devletinin Efrin’e yönelik saldırısını protesto eden ve haklarında “örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla dava açılan 14’ü tutuklu 22 öğrencinin yargılandığı davada savunma yapan tutuklu öğrenciler kendilerine yapılan işkenceleri anlattı.
İSTANBUL – Boğaziçi Üniversitesi’nde geçtiğimiz Mart ayında, “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” diyerek işgalci Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırısını protesto eden ve haklarında “örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla dava açılan 14’ü tutuklu 22 öğrencinin yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul Adliyesi 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Duruşmaya tutuklu 14 üniversite öğrencisi ile tutuksuz bazı öğrenciler ve avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden önceki kısmında, tutuklu sanıkların savunması alınmıştı. Öğleden sonra devam eden duruşma ilk olarak söz alan tutuklu öğrenci Sevde Öztürk’ün savunması ile başladı. Sevde, olay günü kütüphanede ders çalıştığını ifade ederek, “Olay sırasında savaştan, ölümden rahatsız olanlar slogan attılar. Atılan sloganlar siyasi düşünce kapsamında ele alınmalıdır. Terör örgütü propagandası değildir. Bu iddialara nedeni ile terörist olarak yaftalanmayı kabul etmiyorum. Dünyanın her yerinde savaşa karşıyım” sözlerini kullandı.
Sevde’nin ardından Kübra Sağır söz aldı. Kübra, “Masa açan grupla diğer grup arasında sözlü tartışmalar çıktı. Dekan masanın kaldırılmasını ve herkesin dağılmasını istedi. Bir süre sonra masa kaldırıldı. Bu olayları izleyen yüzlerce öğrenci vardı ben de onlardan biriydim. Ben de barışa vurgu yapan sloganlara dahil oldum. Derse gitmek üzere okula gitmiştim spontane olmuştu. Örgütle bağım yok. 3 aydır tutukluyum. Kamuoyunda terörist diye lanse edildim. Beraatimi talep ediyorum” diye konuştu. Kübra’ya hakim, “Kürtçe biliyor musun?” diye sordu. Kübra da “benim anadilim” diye yanıt verince hakim “Benim de anadilim. Şivenden anlıyorum” dedi.
Ardından söz alan İsmail Gürler ise, iki buçuk saat boyunca ekip otosunda darp edildiğini, Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde çıplak aramaya ve çıplak halde şiddete
maruz bırakıldığını söyledi. İsmail, “Bunun kayıtlara geçmesini istiyorum” dedi.
Daha sonra tutuklu öğrencilerden Muhammed Bilgin, Enes Karakaş ve Mete Ulutaş savunmasını yaparak tahliyelerini ve beraatini istedi.
Mahkeme, tutuksuz öğrencilerin savunmaları ile devam ediyor.