HABER MERKEZİ
Gerillanın Türk ordusunun saldırı güçlerine karşı operasyon yaparken operasyon güçlerinin yanında olan bir kadın ve çocuğun da öldüğü iddia ediliyor. HPG yaptığı açıklamada hiçbir zaman sivilleri hedeflemediklerini, böyle ölümler olmuşsa bunun Türk ordusuna yönelik yapılan operasyonda saldırı güçlerinin yanında olması nedeniyle yaşanan bir kazayla olabileceğini belirtmiştir. Özgürlük gerillalarının kadın ve çocukları hedeflemediği bilinmektedir. Ancak çok nadiren de olsa asker ve polise yönelik eylemlerde böyle istenmeyen durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu ölümler herhalde bir askeri konvoyun vurulması sırasında olmuştur. Anlaşılıyor ki askeri güçler kendilerine güvenerek sivilleri de konvoylarına almaktadırlar. Başka türlü 20’den fazla askerin hedeflendiği bir konvoyda bir kadın ve çocuk neden bulunsun!
Yüzlerce kadının ve çocuğun içinde olduğu binlerce sivili katleden, katledilmesi için emir veren Tayyip Erdoğan bir kadın ve çocuk ölümü üzerinden ağzından kin ve salyalar akmaya başlamıştır. ‘Şöyle kök kazıyacağız, böyle kök kazıyacağız’ diyor. Öyle ki HDP’nin barajı aşmasını isteyen herkesi ölümle, işkence ile zindanla tehdit ediyor. HDP’nin barajı aştırmak isteyenler hesap verecek, demek bu anlama geliyor. Böyle bir isteğin karşılığı hiçbir hukukta şu ya da bu kadar yıl ceza olmadığına göre hukuk dışı cezalardan söz ediliyor. Bu da herhalde kaçırma, işkence ve öldürme oluyor.
HDP’ye oy veren herkes HDP’nin barajı aşması için de oy vermiştir. Böylece 6 milyon oy vereni ve aileleriyle birlikte 20 milyon insanı tehdit etmektedir. Dünyada bir partiye oy verdi diye bu düzeyde açık tehdit yapan başka bir siyasetçi ve devlet adamı görülmemiştir.
Dünyada kadın da olsa çocuk da olsa gereğini yapın, diyen siyasetçi ve devlet adamı yoktur. Dünyanın en despot ve faşist siyasetçileri bile böyle bir şey söylememiştir. Zaten bu söylemi ile Tayyip Erdoğan kadın ve çocuk katili olarak tarihe geçmiştir. Bu hiç kimsenin yaptığı bir suçlama değildir. Bizzat Tayyip Erdoğan’ın söylemi ve pratiğidir. 2006 Mart’ında Amed halkı serhildana kalktığında mahallelere asker ve polisi sokamayınca Tayyip Erdoğan ‘kadın da olsa çocuk da olsa ne gerekiyorsa onu yapın’ talimatı vermiş, Enes Ata ve Abdullah Erkek gibi çok küçük yaşta olan birçok çocuğun da içinde olduğu 20’ye yakın insan Amed, Batman ve Kızıltepe’de katledilmiştir.
Roboskî’de içinde bir PKK’linin olduğu istihbaratı üzerine durum Tayyip Erdoğan’a iletilmiş; Tayyip Erdoğan’da uçaklarla vurun talimatı vermiş, çoğu çocuk yaşta 34 Roboskîli katledilmiştir. Bir PKK’liyi öldürmek için bu kadar sivilin öldürülmesi talimatını veren bir siyasetçinin nasıl karakterde olduğunu herkes değerlendirebilir.
Ceylan Önkol, 13 kurşunla vurulan 13 yaşındaki Uğur Kaymaz, Nusaybin’de katledilen 1.5 yaşındaki Mehmet Uytun bebek, Cizre’de zırhlı araçla vurulan 11 yaşındaki çocuk, Hakkari’de kolları kırılan ve öldürülen çocuklar…
Kandil’de uçakların vurarak öldürdüğü Solin bebek, 4-5 yaşlarındaki kardeşi, annesi ve toplam bir aileden 7 kişi de Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla öldürülmüştür. Zergele’de ikisi kadın 8 köylü yine Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla katledilmiştir. Sınır ötesi harekat ve hava saldırılarında kadın, genç, erkek bir çok sivil de katledilmiş ve yaralanmıştır.
Özyönetim direnişlerinde bırakalım öldürülen yüzlerce sivili, dedesinin kucağında öldürülen Miray bebek, cesedi buzdolabında bekletilen kız çocuğu Cemile, cesedi günlerce sokakta bekletilen Taybet ana, asker silahı ile sofra başında katledilen Sur’lu kadın… Daha saymakla bitmeyen kadın ve çocuk öldürmeler… Bunlar Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla öldürülmüştür. Özyönetim direnişlerinde istediğiniz kadar kadın, çocuk ve sivil öldürün, hiçbir dava açılmayacak güvencesi veren de Tayyip Erdoğan’dır. Bu yönlü yasalar çıkaran Tayyip Erdoğan’dır. 2015 Şubat ayında 7 Haziran seçimine giderken tüm partilerin karşı çıktığı güvenlik paketi de polis ve askeri böyle kirli savaşın içine sokmak için çıkarılmıştı. Hatta çatışmasızlığın sürdüğü dönemde neden böyle bir pakete ihtiyaç duyuluyor diye sorulmuştu. MHP genel başkanı Devlet Bahçeli bile o zaman Tayyip Erdoğan’a sen kendi diktatörlüğünü kurmak için bu yasayı çıkarıyorsun, demişti. Bu yasayı çıkaran Tayyip Erdoğan’ın 4 ay sonraki müttefiki Devlet Bahçeli olmuştur.
Efrhin’de içinde onlarca kadın ve çocuğun olduğu yüzlerce sivilin katledilmesi emrini veren de Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan kadın, çocuk, genç, yaşlı demeyin YPG’lilerin yakınında ve arasında bulunduğu şehirleri yakın yıkın emrini vermiştir. Çünkü Tayyip Erdoğan DAİŞ’le zihniyet kardeşliği içindedir. Zaten Suriye’yi alt üst eden, binlerce kadın ve çocuk öldüren çeteleri de destekleyen bu Erdoğan’dır. Tüm sicili kadın ve çocuk ölümleriyle dolu olan bir siyasi sapık şimdi kazayla ölen bir kadın ve çocuk üzerinden şu kadar kan dökeceğim, şöyle kök kazıyacağım, diyor. Neredeyse kendini karınca ezmeyen bir derviş gibi gösterecek. Herhalde onlarca televizyon, onlarca gazeteyi elindeki kanı ve ağzındaki salyayı temizlemek için satın almış.
Erdoğan’ı anladık ama CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ne oluyor? O da ‘şöyle vurulsun, böyle kıralım’ diyor. Herhalde Kılıçdaroğlu’na Tayyip Erdoğan’ın elindeki kanları ve ağzındaki salyayı silme görevi verilmiş. Anlaşılıyor ki Kemal Kılıçdaroğlu da Tayyip Erdoğan’ın yüzlerce kadın ve çocuk öldüren faşist karakterini ve savaş politikalarını onaylıyor. İşte bu kafa Erdoğan ve AKP’yi yıllarca iktidar tutuyor. Çünkü Tayyip Erdoğan’ın tüm politikalarına Kılıçdaroğlu ve CHP bu tutumlarıyla meşruiyet kazandırıyor. Böylece bu politikalar yıllarca sürüyor.
Kaynak: Yeni Özgür Politika/Mustafa Karasu