15 Ağustos Atılımı’nın 4 parça Kürdistan ve Ortadoğu’yu etkilediğini belirten KCK eşbaşkanı Cemil Bayık, “15 Ağustos ruhu her zaman canlıdır. Özgürlük ve demokrasi ruhudur” dedi.
HABER MERKEZİ – Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık 15 Ağustos yıldönümü vesilesi ile 15 Ağustos Atılımı’nın anlam ve önemine dikkat çekti.
15 Ağustos hamlelerinin Kürdistan’ın kalbi Botan’da başladığını vurgulayan Bayık, “Botan’dan halka seslendi. Bu çağrı cevap buldu. Sadece Kürtler değil, diğer halklardan da katılımlar oldu. Bu atılım dört parça Kürdistan’ı ve Ortadoğu’yu etkiledi. 15 Ağustos ruhu her zaman canlıdır. Özgürlük ve demokrasi ruhudur” diye konuştu.
Kenan Evren’in Kürtlere karşı başaramadığını Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ortağı Devlet Bahçeli’nin yapmak istediğine dikkat çeken Bayık, bütün Kürtlerin ve demokrasi güçlerin buna karşı demokrasi hareketini ve özsavunmalarını güçlendirmeleri gerektiğinin altını çizdi. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık 15 Ağustos Atılımın yıldönümünde, Dengê Welat Radyosu’nun Dilistan programına katılarak önemli açıklamalarda bulundu.
12 EYLÜL’DE KÜRTLERİ EZİP GEÇMEK İSTEDİLER
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan başta olmak üzere bütün Kürdistan halkının 15 Ağustos Atılımı’nı kutlayarak sözlerine başlayan Bayık, “15 Ağustos’un öncüsü Egîd (Mahsum Korkmaz) ve bütün kahramanları saygıyla anıyorum. 15 Ağustos Atılımı 12 Eylül faşizminde yapıldı. 12 Eylül’de Kürtleri ezip geçmek istediler, Kürdistan’ı açık bir hapishaneye çevirdiler. 12 Eylül ile birlikte Kürdistan üzerindeki sömürüyü, daha da derinleştirdiler. Rêber Apo Kürtleri ezip geçemeyeceklerini gösterdi. 15 Ağustos Kürt soykırıma karşı, Kürt özgürlük mücadelesidir. Rêber Apo, eğer böyle bir mücadele olmasa, faşizmin Kürtleri bitireceğini gösterdi” ifadelerini kullandı.
12 Eylül faşizminin Diyarbakır zindanında Kürtleri teslim alarak, mücadelelerini kırmak istediğini hatırlatan Bayık devamla şunları kaydetti: Amed zindanındaki tutuklulara barbarca saldırdılar. Kendine Kürt diyenler, Amed zindanındaki zulme dayanamıyordu. Rêber Apo böylesi bir durumda, böyle bir karar verdi. Birçok tutuklu faşizmi kabul etti. Sadece Rêber Apo bu faşizmi kabul etmedi. Rêber Apo’ya yoldaşlık edenler, bu faşizmi kabul etmediler.”
‘KİMSE FAŞİZMİN ALTINDA BÖYLE BİR ATILIMIN OLACAĞINA İNANMADI’
15 Ağustos Atılımı başladığında, kimsenin faşizm altında böyle bir atılımın olacağına inanmadığını söyleyen Bayık, birçok solcunun da bu atılıma inanmak istemediğini belirtti. Türk devletinin, “2,3 eşkiyadır, birkaç güne kadar onları bitiririz” sözlerini anımsatan Bayık, “Kimse bu atılımı anlamadı. Sadece Mazlum Doğan, Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ferhat Kurtay ve Necmi Öner öncülüğünde zindanda mücadele örgütlendi. Rêber Apo atılımın daha çabuk olmasını istiyordu. Ama hazır olmadığımız için bu atılımı erkenden yapamadık” dedi.
Bayık, 15 Ağustos Atılımı’ndan önce, Türk devletinin büyük bir faşizmi uyguladığını ve bu yüzden de birçok kişinin inancının kırıldığını belirterek, “Deniz Gezmiş ve İbrahim Kaypakkaya’nın akıbetini yaşamamak için, geç başladık. Sağlam bir hazırlık yaparak, eksikliklere düşmemeye çalıştık. Bu çerçevede 15 Ağustos Atılımı, 14 Temmuz Direnişi üzerinden gelişti. Biz 14 Temmuz’da bu atılımı yapmak istiyorduk. Ama o zamanki hazırlıklarımız tamamlanmadığı için, 15 Ağustos’ta atılımı başlattık” şeklinde konuştu.
‘BAZILARININ KORUCU OLMASINDA BİZİM DE PAYIMIZ VAR’
Tarihi bir atılım olduğu için, çok gizli bir şekilde hazırlandıklarını vurgulayan Bayık, “Atılım başarıyla sonuçlanınca, bütün yoldaşlar üzerinde olumlu bir etkide bulundu. Bu atılımdan sonra, halkımız dağlara çıkarak, partiye katılmak istedi. Ama halkın üzerindeki etkiyi hesaba katamadık ve kendimizi hazırlayamadık.
Gelişmelere cevap olamadık. Bizlere katılmak isteyenlere hazır olmadığımız için, geri dönünce devlet onlara baskı yaptı. Devlet onları korucu olmaya zorladı. Devlet ‘Bizlere hizmet etmezseniz, evinizi yakarız. Burada yaşamanıza izin vermeyiz’ dedi. Bazıları bu baskılardan dolayı korucu oldu, bazıları da olmadı. Bazılarının korucu olmasında, bizim de payımız var” dedi.
‘TÜRKİYE’DEK SİYASETÇİLER 15 AĞUSTOS’A BORÇLU’
15 Ağustos’un etki ve sonuçlarını değerlendiren KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık sözlerini şöyle sürdürdü: “En iyi eğitim, kendi tarihine yoğunlaşmakla olur. Hem eksiklikler ve hem de gelişmelerden ders çıkarılmalı. 15 Ağustos’u iyi değerlendirmek gerek. 15 Ağustos’ta yapabileceğimiz şeyi, yapamadık. 1990’lı yıllardaki hamleleri 1984 yılında yapabilirdik. Hayallerimiz devrimin daha de büyümesine engel oldu.
15 Ağustos idamların önünü kesti. Bu hamleden sonra birçok tutuklu serbest bırakıldı. Türkiye’deki siyasetçiler Rêber Apo ve PKK’ye borçlular. Bülent Ecevit Başbakan, Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı oldu. Bunların hepsi 15 Ağustos’a borçlu. 15 Ağustos atılımı onlara kapıyı araladı. Türk devleti Kürtleri yalnızlaştırarak, tecrit etmek istiyor. Kürtlerin birleşmesini istemiyor. 15 Ağustos buna karşı yapıldı.”
‘SADECE GERİLLA MÜCADELESİ YÜRÜTMÜYORUZ’
“Biz sadece gerilla mücadelesi yürütmüyoruz” diyen Bayık, ezilen halkların gerilla mücadelesiyle, haklarını alabileceğini ve maddi-manevi olarak sadece gerilla güçleri olduğunu kaydetti. Otoriter güçlerin her türlü imkana sahip olduklarına dikkat çeken Bayık şunları belirtti: “Ezilen halklar gerilla mücadelesiyle, iktidarlara ağır darbeler vurabilirler. Sovyetlerin çöküşünden sonra, sosyalizmin kaybettiğini belirterek, kapitalizmi yürürlüğe koydular.
Gerilla gücünü etkisizleştirmek istediler. Sosyalizmin umudunu kaybetmek istediler. Sovyetlerin dağılışından sonra, birçok hareket dağıldı ve kapitalizme yöneldiler. Rêber Apo bunun tersi davrandı. Başka bir ideolojiyi geliştirdi. Kendi doğrularından kaçmaman gerek. Kapitalist modernite ‘Bu sizin kaderinizdir ve kabul etmelisiniz’ dedi. Ama Rêber Apo ‘Bu kader değildir ve bu kaderi kabul etmiyoruz’ dedi. Rêber Apo sosyalizm mücadelesini ileriye taşıdı.”
’15 AĞUSTOS BUGÜN DAHA İYİ ANLAŞILIYOR’
15 Ağustos’un bugün daha iyi anlaşıldığını ifade eden Bayık, “Bu hamleler Botan’da başladı. Botan Kürdistan’ın kalbidir. Buradan halka seslendi. Bu çağrı cevap buldu. Sadece Kürtler değil, diğer halklardan da katılımlar oldu. Bu atılım dört parça Kürdistan’a etki etti. Ortadoğu’yu etkiledi bu hamle. Kapitalist Modernite yıllarca Kürdistan’a karşı hamle yaptı. 15 Ağustos Atılımı kapitalizmin bütün hamlelerini boşa çıkardı, halka ruh verdi. Rêber Apo halka moral verdi.
Birçok ülkede hareketlerin öncüleri tutuklandıktan sonra, hareketler dağıldı. Rêber Apo’yu esir aldıklarında, PKK’nin dağılacağını düşündüler. Rêber Apo’yu tutuklayınca bu meselenin çözüleceğini sandılar. Ama Rêber Apo hareketi ileriye taşıyınca, bundan ders aldılar. Rêber Apo her zaman kendi özgücüne inanmayı esas aldı. Rêber Apo hiçbir zaman bana göre davranın demedi, ne yapıyorsanız kendiniz için yapıyorsunuz diyordu. Rêber Apo bize ve halka yol gösterdi. Kapitalist modernite istediğine kavuşamadı. Bu yüzden komplocu güçler, sonuç alamadılar” diye konuştu.
’15 AĞUSTOS BİR RUHTUR’
15 Ağustos atılımı başladığında, Türk devletinin çok güçlü, hareketin ise güçsüz olduğunu anlatan Bayık, Kürtlerin bugün her yönden ilerleyerek güçlendiğini söyledi. 15 Ağustos’un yarattığı ruha değinen Bayık, “15 Ağustos bir ruhtur. Bir ölçüdür. Hiçbir zaman bitmez. Mücadele her zaman bu ruhla devam edecek. Özgürlük ve demokrasi ruhudur. Kendine sahip çıkmanın ruhudur. Teslimiyeti kabul etmez. Bu ruh hareketi ve halkı canlı tutmakta. Rêber Apo’nun yarattığı ruh, 15 Ağustos ruhunun her zaman canlı olmasını sağlamakta. Kürt halkı bu ruhu tam anlamış ve bu ruhla yaşamakta” dedi.
Türkiye’de soykırımı esas alan faşist bir ruh olduğunu belirten Bayık, Türk devletinin tutumuna ilişkin şunları kaydetti: “Erdoğan ve Bahçeli sadece PKK’ye karşı düşmanlık yapmıyorlar. Dünyadaki bütün Kürtlere karşı düşmanlık yapmaktalar. Kenan Evren’in Kürtlere karşı başaramadığını Erdoğan ve Bahçeli yapmak istiyor. Kürtleri ezip geçmek istiyorlar. Kürdistan’daki bütün canlıları ortadan kaldırmak istemekteler. Mezarları ortadan kaldırmaktalar. Kürt şehitlerinin mezarlarını ortadan kaldırmaktalar. Kürdistan coğrafyasını yakıp yıkmaktalar. Kürdün yaşattığı her şeyi, yakıp yıkmaktalar.”
‘RÊBER APO FELSEFESİ ÜZERİNDEN ÖRGÜTLENİRSEK BÜYÜK BAŞARILAR KAZANABİLİRİZ’
Kürt halkının Erdoğan ile Bahçeli’ye karşı mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Bayık, “Sosyalist güçler buna karşı mücadele etmeli ve Rêber Apo’ya sahip çıkmalılar. Rêber Apo’ya sahip çıkmak, faşizme karşı mücadele etmektir. CHP siyasetiyle Erdoğan’a hizmet etmekte. Faşizme karşı olanlar, güçlerini birleştirmeli ve demokrasi gücünü kurmalı” diye konuştu.
Kürt gençlerine de çağrıda bulunan Bayık devamla şunları belitti: “Kürt gençlerine sesleniyorum. Kürt gençleri faşizmi hiçbir zaman faşizmi kabul etmedi. Kürt gençleri ve kadınlarına büyük sorumluluklar düşüyor. Faşizmin gücü kalmamış. Eğer Rêber Apo’nun felsefesi üzerinde örgütlenirsek, büyük başarılar kazanabiliriz. Türkiye’deki faşizmi geriletirsek, dünyayı büyük bir felaketten kurtarırız. Türkiye halkları bu faşizmi iyi değerlendirmeli ve kendini örgütlemeli. Bütün demokrasi güçleri kendini korumalı ve demokrasi değerlerine karşı olan saldırıları mücadele sebebi yapmalı.”
‘ZİNDANLARDA DİRENİŞ GELENEĞİMİZ VAR’
Son olarak cezaevlerinde bulunan siyasi tutsakların direnişine dikkat çeken Bayık konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Toplumu örgütleyenleri, cezaevine atıyorlar. İradelerini kırmak istiyorlar. Ama biz toplumsal bir hareketiz. Zindanlarda direniş geleneğimiz var. Zindan da mücadelenin bir cephesidir. Eğer sorumluluklarımızı yerine getirirsek, düşmana büyük darbeler vurabiliriz. Biz kazanacağız. Tekrardan 15 Ağustos’u bütün özgürlük savaşçılarına ve zindan direnişçilerine kutluyorum.”