PKK Yürütme Komitesi üyesi Mustafa Karasu, gerillanın 15 Ağustos 1984’te Türk devletine sıktığı ilk kurşunun zındanlarda nasıl duyulduğunu ve yol açtığı sonuçları anlattı.
HABER MERKEZİ – Karasu, Dengê Welat radyosunda yayınlanan Dilistan programına katılarak, Ciwan Tunç’un sorularını yanıtladı.
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Mustafa Karasu, değerlendirmelerine başlarken 15 Ağustos hamlesinin efsanevi gerilla komutanı Egid (Mahsum Korkmaz) ile Kürdistan ve kadın özgürlük mücadelesinin “sembol ve çizgi kişiliğini” ifade eden Beritan’ı (Gülnaz Karataş) andı.
Karasu, ilk zamanlar 15 Ağustos’u “Türkiye ve Kürdistan’da gericiliğe sıkılmış bir ilk kurşun” olarak tanımladıklarını hatırlatırken, ancak günümüzde bunu daha da genişletmek gerektiğini ifade ederek, “15 Ağustos bütün Ortadoğu’da gericiliğe sıkılmış bir ilk kurşundur” dedi.
Karasu, 15 Ağustos’un salt askeri bir eylem olmadığını, ideolojik, politik, askeri yönleri olan; Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu tarihini değiştiren tarihi bir hamle olduğunu kaydetti.
15 AĞUSTOS’U SEKİZ AY ÖNCESİNDEN DUYDUM
15 Ağustos hamlesinin nasıl öğrendiklerini anlatan Karasu, devrimci tutsakların Amed zindanında 1983 Ocak’ında girdikleri ölüm orucundan sonra hastanede tedavi edildikleri sırada bir görüşmecisinin kendisine “Arkadaşların selamları var, dağa gelmişler, şimdi hazırlık yapıyorlar. Mücadeleyi başlatacaklar” dediğini, ama konunun hassasiyeti nedeniyle kimseye söylenmediğini aktardı.
15 AĞUSTOS AMED ZİNDANI TELEVİZYONUNDA
15 Ağustos hamlesini, ikinci-üçüncü gününde, Amed Zindanı koridoruna konulmuş televizyondan duyduklarını belirten Karasu, “Doğru dürüst görünmüyordu. Hücre bölümüdür, dört kattır. Küçük bir televizyondu, sadece sesi geliyordu. Televizyon haberi verince tartışmalar oldu” diye anlattı.
İlkin bazılarının eylemi PKK gerillalarının yaptığına ihtimal vermediğini söyleyen Karasu, nedenini de kendilerinin zindana girdiği sürece kadar Botan’da çok güçlü çalışmalarının olmamasına bağladı.
Bu sebeple “Eylemi ilk defa paylaştım. Böylece arkadaşlar eylemin bize ait olduğunu öğrendiler” diyen Karasu, o saatten sonra artık hiçbir acı hissetmediklerini, zindanda çektikleri acıların ve verdikleri direnişin daha bir anlamlı hale geldiğini ifade etti.
15 AĞUSTOS İDAMLARI DURDURDU
15 Ağustos’tan önce kendisi ve yoldaşlarının idamla yargılandıklarını ve dosyalarının Yargıtay’da olduğunu dile getiren Karasu, “Faşistlerden, diğer sol örgütlerden idam edilenler oldu, sadece bizim örgütümüzden idam edilen olmadı. Bunun nedeni hareketimiz ezilmemişti, tasfiye edilmemişti. İdamlar mücadeleyi daha fazla geliştirebilirdi” belirlemesinde bulundu.
15 Ağustos hamlesi ile mücadelenin esas temeline oturduğunu kaydeden Karasu “Halka dayalı gerilla mücadelesi başladı ve gelişen hamle, cezaevinin tarihi misyonunu değiştirdi. Artık ağır sorumluluk gerillanın omuzlarındaydı” dedi.
SERHILDANLAR NASIL BAŞLADI?
Kürt halkının birkaç yıl gelişen hamleyi izlediğini ve “eski isyanlar gibi mi olacak yoksa farklı mı gelişecek” diye beklediğini ifade eden Karasu, halk bu hareketin farklı olduğunu gördüğü anda serhıldanların patlak verdiğini vurguladı.
AGİD’İN GÜNLÜĞÜ OKUNMALI
“Kürdistan’daki bütün gelişmelerde 15 Ağustos’un rolü vardır” açıklamasında bulunan Karasu, şu tespitlerde bulundu: “35 yılda büyük kazanımlar elde ettik. Bu gerçeğin herkes tarafından görülmesi lazım. Düşman neden bu kadar cezaevi kuruyor. Mücadelemiz gelişkin olduğu için kuruyor. Çünkü Türk devleti ile bizim aramızda büyük bir savaş var. onun için bu kadar insan tutukludur.”
15 Ağustos’un zor koşullarda geliştiğini dile getiren Karasu “Gerilla inançla zorlukları yendi. Ben herkese tavsiye ederim. Egid’in (Mahsum Korkmaz) günlüğü mutlaka okunmalı. 15 Ağustos hamlesinden bu yana niye gerilla başarılı, niye bütün saldırılara rağmen özgürlük mücadelesi yürüyor, bunu Egit’in günlüğündeki, o ruhta görebiliriz” dedi.
ÖZGÜR VE DEMOKRATİK YAŞAM YAKINDIR
“Kürdistan özgür ve demokratik yaşama yakındır” öngörüsünde bulunan Karasu, şöyle konuştu: “Direnildiği taktirde sadece Türkiye’de değil tüm Ortadoğu’da demokrasi ve özgürlüklerin önü açılacaktır. Bunu sağlatan da esas olarak gerilla mücadelesi ve gerilla mücadelesinin yarattığı halk gerçekliği olacaktır.”
15 Ağustos hamlesi ile birlikte cezaevlerinden çıkan herkesin dağa gelmesi kararı aldıklarını hatırlatan Karasu sözlerini şöyle tamamladı: “Ben hala 1985’de aldığımız dağa gitme kararının, zindandan çıkanların dağla bütünleşmesi kararının doğru olduğuna inanıyorum.”