MLKP/Kürdistan, Sarin Awaz kod isimli Şevin Söğüt’ün 17 Ağustos günü Zap’ta şehit düştüğünü duyurdu.
HABER MERKEZİ – MLKP/Kürdistan, Sarin Awaz kod isimli Şevin Söğüt’ün şehit düştüğüne ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
Açıklamada, Sarin Awaz kod isimli Şevin Söğüt’ün 1992 yılında Amed’de dünyaya geldiği ve Nisan 2016’da ‘Partiye katıldığı’ belirtildi.
MLKP/Kürdistan’in gerilla Sarin Awaz’a ilişkin yaptığı açıklama şöyle:
Sömürgeci, faşist Türk devletinin Güney Kürdistan’daki işgal saldırısı ve buna karşı gerilla cephesinden yükseltilen kahramanca direnişler devam ediyor. Savaş uçaklarıyla ve ağır silahlarla, dağı taşı bombardımana tutan faşist Tayyip Erdoğan yönetimi, direniş karşısında ilerleyemeyince, çaresizce sivil halka ait yerleşim yerlerini bombalıyor, ormanları yakıyor. Ne var ki yüksek teknoloji ürünü silahlarına, hemen her gün havalanan uçaklarına rağmen gerilla karşısında darbeler yemekten kurtulamıyor. Faşist Türk ordusu ve özel kuvvetleri, aylardır tüm imkanlarıyla saldırdıkları alanlarda direniş barikatlarını aşamıyor. Gerilla can bedeli direndiği bu savaşta, özgürlük ve onur bayrağını yükseltmeye devam ediyor.
Bir süredir, MLKP/FESK gerillaları da, HPG-YJA Star savaşçılarıyla birlikte, omuz omuza, bu direnişte yerlerini alarak, özveri ve cesaretle, özgürlük mevzilerini savunuyorlar. İşgalcilere karşı, kararlılıkla, birleşik devrimin ruhuna ve tarzına uygun bir savaşçılık pratiği sergiliyorlar. Bu yoğun ve eşitsiz savaşta faşist işgalcilere geçit vermemek kuşkusuz can bedeli bir mücadele gerektiriyor. Ve savaşçılar, şehitler, yaralılar pahasına, büyük bir moralle “işgalcilere geçit yok” demeye devam ediyorlar.
SURUÇ’TAN ZAP’A BİR DİRENİŞ ÇİZGİSİ
Bu devrimci savaşın gerçekleştiği alanlardan biri de, Zap sahasıdır. Aylardır, işgalci ordu bu sahada ilerlemeye çalışmakta ancak başarılı olamamaktadır. Her aşamada, gerilladan ağır darbeler yemekte, kayıp verdikçe de, yüksek tekniğe ve uçak saldırılarına sarılmaktadır.
Gerillaların 17 Ağustos’ta Zap sahasındaki işgalci Türk ordusunun koordine tepesine karşı gerçekleştirdiği etkili bir eylemin ardından, ağır kayıplar veren faşist ordu, panik halinde, bölgeyi top atışına tutmuş, ardından uçaklarla bombalamıştır. Bu bombardıman sırasında, bir savaşçımız şehit düşmüştür.
İşgale karşı ön mevzilerdeki birliklerde yer alan Sarin Awaz (Şevin Söğüt) yoldaşımız, YJA Star gerillalarıyla beraber mevzilendikleri noktaya dönük gerçekleştirilen obüs ve ardından uçak bombardımanı sonucunda ölümsüzleşmiştir. Başta yurtsever ailesi olmak üzere, tüm yakınlarının başı sağ ve dik olsun! Çünkü şehit Sarin, yoldaşı, ailesi ya da tanıdığı olan herkese, onur ve güç verecek bir eylemin yapıcısıdır. Kadın özgürlük mücadelemizin ve devrimimizin kararlı bir öncüsüdür.
Sömürgeci Türk devletinin Güney Kürdistan’ı işgal girişimi üzerine, MLKP/Komünist Kadın Örgütümüzün üyesi ve FESK Kürdistan Kır Birliklerinin komutanlarından olan Sarin yoldaşımızın öncülüğündeki bir grup gerillamız, direniş mevzilerinde yerini almış, sömürgeciliğe karşı, umudun ve özgürlüğün savunmasında öncü bir rol oynamıştır.
Sarin yoldaşımız, savaş cephesine giderken yaptığı konuşmada “bu topraklara sömürgeciliğin ayaklarının değmesine izin vermeyeceğiz… Sömürgeci Türk ordusunun işgal saldırısı karşısında, tıpkı Kobani’deki, Efrin’deki gibi direneceğiz. Hem Kürdistan topraklarını hem de partimizin bulunduğu her mevziyi koruma perspektifi doğrultusunda, özgür alanlarımızın her bir metrekaresini savunacağız” demişti.
Dediği gibi de yaptı onlar. Siper yoldaşlarıyla birlikte, büyük bir kararlılıkla, işgale ve onun kanlı faşist ordusuna karşı savaştılar. Geride kalan yoldaşları, aynı inanç ve bağlılıkla savaşmaya devam ediyorlar.
ÇOCUK YAŞTA FAŞİST ZULMÜ TANIDI
20 Haziran 1992 Amed Lice doğumlu olan Şevin Söğüt yoldaşımız, yurtsever bir ailede büyüdü. Daha 3 yaşındayken babası Ömer Söğüt sömürgeci devlet tarafından gözaltına alındı ve kaybedildi. Aile yoğun baskılar altında kaldı. Partimizle 2012 yılında tanışan, bir dönem Karadeniz ve Kürdistan’da gençlik faaliyetleri yürüttükten sonra, yüzünü özgür alanlara dönen Şevin yoldaş, temel askeri ve ideolojik eğitimlerden geçti. Kendini her bakımdan geliştirdi. Sarin Awaz parti adıyla, Nisan 2016’dan beri özgür alanlarda bir gerilla olarak görev yapmaktaydı. Bir dönem, Rojava devrim savunmasında da yer alan ve Rakka’nın özgürleştirme hamlesine katılan Sarin yoldaşımız, daha sonra kır gerillası olarak yüzünü dağlara döndü. Sarin yoldaşımız, savaş cephesine giderken, uzman bir suikastçı ve birliğimizin kadın komutanıydı.
“Buraya gelirken, gençliğin bir neferi olarak yola çıkmıştım. Suruç katliamının ardından, katledilen yoldaşların düşlerini gerçek kılmaya, onların bizlere açtığı yolu büyütmeye gelmiştim. Bu gün bir FESK gerillası, partimizin savaş alanlarını büyütme eyleminin bir yapıcısı olarak devam ediyorum. Orada bizlere yol açan şehitlerin ayak izlerine basarak, onların düşlerinin ve eylemlerinin devamcıları olarak yeni bir eşik yakalamaya çalışacağım” diyen Sarin yoldaşımız, ayırdedici özelliklerinden biri olan şehitlere bağlılığını bir kez daha bu sözlerle ifade ediyordu. O’nun en büyük isteği, Dersim yürüyüşü yarım kalan şehit Roza’nın eylemini tamamlamaktı. “Ben o yolda attığım her adımda yanımda Roza’nın olacağı bilincindeyim. Roza ben yaklaştıkça düşlediği Dersim dağlarına yaklaşacak, benim yürüyüşüm onun yürüyüşünü ve düşünü tamamlayacak” sözleri yürüdüğü yoldaki kararlılığının nişanesiydi.
DAHA YÜKSEK NİTELİK DAHA GÜÇLÜ SAVAŞIM
Sarin yoldaşımız cins bilinci gelişkin, cesur, emekçi ve inisiyatifli yanlarıyla öne çıkan, üretken bir devrimci olarak, başta kadınlar olmak üzere, tüm ezilenlerin yol göstericisidir. O, büyük bir güvenle, savaş cephesine giderken net bir çağrı bıraktı ardında: “Sürecin bizden istediği ve beklediği daha yüksek nitelik ve daha güçlü bir savaşımdır. Partimin dağda, kırda, şehirde her yerde şehitleriyle büyümeye devam edeceğine inanıyorum. Bunun bir öznesi olmak beni sonsuz mutlu ediyor. İsmimin anlamı olan ”dağlı kızın türküsü”nü “umudun türküsü”ne katmak, büyütmek yolunda sesimin daha gür çıkacağına eminim.”
Onun bu sözleri, yolumuzu aydınlatan bir meşale gibi elimizden, dağlı kızın yükselttiği umudun türküsü de dillerimizden düşmeyecek.’’