HABER MERKEZİ
‘Dünya devrim pratiklerinde öncü güçtür gençlik’
Dünya devrim tarihine baktığımızda verilen mücadelelerin uzun soluklu ve meşakkatli bir özelliğe sahip olduğu görülür. Bu mücadelelerde lokomotif güç olarak tabir edebileceğimiz kesim, gençliktir. Sovyet, Çin, Latin Amerika, Arnavutluk, 68 Kuşağı ve son olarak Kürdistan devriminde öncü rol oynayan gençlik, bu söylemi doğrular niteliktedir. Sovyet devriminde (Nazi Almayansının saldırıları dahil) Bolşevik Parti’nin ‘komsomol’ diye adlandırdığı gençlik örgütünün yaklaşık 2 milyon toprağa düşen genç fidanları olduğunu biliyoruz. Bilhassa Stalingrad savunması bu konuda en çarpıcı verileri sunmaktadır.
‘Gençlik direnişiyle enternayonel ruh yarattı’
Gençliğin bu tarihsel rolünü bugüne uyarladığımızda aynı şeyi Kürdistan devriminde de görmek mümkündür. Stalingrad’ın çağdaş versiyonu olan Kobanê direnişinde de gençlik, fiziksel ve ideolojik bakımdan ciddi bir katılımın ve enternasyonel ruhun gelişmesine ön ayak olmuştur. Türkiye’den ve Avrupa’dan Kobanê direnişine katılımların kimliklerine baktığımızda yoğunlukta genç olduklarını görüyoruz. Arîn Mîrkan ve Paramaz Kızılbaş gibi binlerce kahraman, Kobanê direnişi şahsında oluşan enternasyonelizmin ve halkların birlikte mücadelesinin sembol isimleri oldular.
‘Gençlik, sınırları aşarak direnişe aktı’
Gençlik, Rojavayê Kürdistan’nın çok küçük bir ilçesi olan Kobanê’de can siparane bir direnişin lokomotiv gücü olurken, Bakurê Kürdistan’da da aynı ruh ile mücadelenin odak noktası oldu. 6-8 Ekim Kobanê serhildanlarında direnişlerin yaşandığı yerellerde ortaya konulan mücadele azmi ve iradesi, DAİŞ ve destekçilerinin Kobanê’ye özgü planladıkları işgal hayallerinin suya düşmesini sağladı. Çünkü Bakurê Kürdistan’da sömürgeciliğe ve faşizme atılan her taş, Kobanê’ye saldıran barbar tecavüzcü ordunun biraz daha geriletilmesini sağladı. Sadece Amed gibi bir kentte bile yüz binlerin sokakta olması, Kobanê direnişçilerinin yüreklerine ve zihinlerine motivasyon taşıdı. Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın Kobanê için yaptığı seferberlik çağrısına yine en büyük karşılık gençlikten doğru geldi. Sömürgeci devletlerin Bakur ve Rojavayê Kürdistan’a koydukları sınırlar deyim yerindeyse sel gibi akan genç kitlelerin önünde dayanamadı. Gençlik, sınırları aşarak çağımızın en büyük direnişlerinden olan Kobanê’ye akın ettiler.
‘Gençlik, DAİŞ’in yenilgiye uğramasında etkili bir rol aldı’
DAİŞ’in Kobanê de yenilgiye uğramasında etkili güç olan gençlik, enerjisi ve aidiyet duygusuyla Kürdistan tarihinde asla unutulmayacak bir direnişin kilometre taşı oldu. Gençliğin bu direnişte olmaması durumunda ne tür sonuçların ortaya çıkacağını kestirmek bile Kürdistan devrimi için geri dönüşü olmayan bir umutsuzluğun ve sindirilmişliğin başlangıcı olurdu. Zira gençliğin aktif olarak yer almadığı hiçbir mücadele alanı, geleceğe dair tasarımların kurgulandığı alanlar olmaz. Bu da kaçınılmaz olarak tasfiyeye uğramış bir politik geçmişten ibaret olmaz. Kürt Özgürlük Mücadelesi’ni ele aldığımızda da genç ruhlarında bir araya gelerek ateşledikleri devrimin fitilini görüyoruz. Sayıları 10’u geçmeyen devrimcilerin, koca bir halk hareketi yaratan gerçeğini görmek bile gençliğin bir askeri veya siyasi mücadele için ne kadar elzem bir kesim olduğunu gösteriyor.
‘Kürdistan’daki gençlik realitesi, sömürgeci ve işgalci güçlerinde korkulu rüyasıdır’
Kobanê direnişinin Bakurê Kürdistan’da sahiplenmesi ve bu sahiplenmenin süreklilik kazanmasını gençliğin mücadele azmine ve iradesine bağlamak abartı olmasa gerek. Çünkü Kobanê’nin işgal altındayken pratiğe geçirdiği direnişten tutalım da özgürleşmesine kadar ki sürece değin, gençliğin emek ve sahiplenme duygusunun katkılarının çok büyük olduğunu vurgulamak gerekir. Bakurê Kürdistan’da da kitleleri harekete geçiren ve onlara önderlik eden gençlikti. Bu, bir nevi Kobanê direnişinin ve serhildanlarının gençlik tarafından örgütlendiğini ve bu sayede gerçekleştiği anlamını taşıyor. Kürdistan’daki gençlik realitesi, sömürgeci ve işgalci güçlerinde korkulu rüyası haline gelmiştir. O nedenledir ki bugün, gençliğin hedef alınarak, tasfiye edilmeye çalışılmaktadır. Gençliğin Kürdistan devrimi için nasıl vazgeçilmez bir güç olduğunu Kobanê serhildanlarından sonra Demokratik Özyönetim Direnişleri’nde de ortaya gün gibi çıktı. Bu direnişlerde de gençlik, koca bir orduya karşı müthiş ideolojik ve politik kazanımlar elde etmişti. İşgalci Türk devleti, bu kazanımları zayıflatmak için gençliği kültürel ve ahlaki manada asimile ve yozlaştıracak yöntemler devreye koydu. Kürt gençliği bugün Kobanê ve Demokratik Özyönetim Direnişleri’nde ortaya koyduğu duygu ve düşünsel pratiği, yeni kazanımları hedefleyecek ölçüde bir formasyonla uygulamaya geçireceği geçmiş pratiklerinden bellidir.
‘Kobanê direnişi ve serhildanları gençliğin bu ilkelerinin ürünüydü’
Kürdistan gençliği mücadeleci ve direnişçi yanı ağır basan ve bu yanları üzerinden yükselen bir kesimdir. Dolayısıyla kendine sınırlar çizen, dar ve hesapçı anlayışlardan uzak bir dünyası vardır. Tamamen şeffaf ve devrime inanan bir yüreğe sahiptir. Zaten tüm kazanımlarını bu özellikleri ve kıstaslarına bağlı kalarak elde etmiştir. Bundan sonra da bu ilkelerden taviz vermeden, Önderliği ve halkı için mücadelenin en ön safında yer alacak bilinci ve kuvveti devam ettirebilmelidir. Zira, Kobanê direnişi ve serhildanları gençliğin bu ilkelerinin ürünüydü.