PKK: Herkesi kırk birinci PKK yılında faşist-soykırımcı rejime ve komplocu saldırılara karşı özgürlük mücadelesini her alanda yükseltmeye ve Önder Öcalan’ın özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşmasını sağlamaya çağırarak, evrimci halk savaşı stratejisi temelinde topyekûn bir direniş içinde olacağız ve de mutlaka kazanacaklarını bildirdi.
PKK açıklamasında şunlar belirtildi: “PKK Yönetimi olarak, her alanda büyük coşku ve heyecan içinde yapılan tüm bu etkinlik ve kutlamaları selamlıyoruz. Başta Partimizin Kurucusu ve Önderi Abdullah Öcalan Yoldaş olmak üzere tüm partili yoldaşların, yurtsever halkımızın, gerilla güçlerimizin, gençlik ve kadın hareketlerimizin, devrimci-demokratik dostlarımızın Parti Bayramlarını yürekten kutluyoruz. Gerçekleşmiş yaşayan PKK olan kahraman şehitlerimizi, Haki Karer Yoldaşla başlayıp Delal, Zeki, Atakan ve Medya yoldaşlara kadar uzanan tüm Özgürlük Şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Anılarını yaşatma ve amaçlarını başarma sözümüzü bir kez daha yineliyoruz. Kırk birinci PKK yılında özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürüten herkese üstün başarılar diliyoruz.
Bilindiği gibi, Partimizin örgütsel temelleri Önder Abdullah Öcalan tarafından 1973 Newrozunda Ankara-Çubuk Barajı’nda atıldı. 1977 yılında Kürdistan Devrimci Gençlik Hareketi haline geldi, 26-27 Kasım 1978 tarihinde Amed-Lice’nin Fis Köyü’nde yapılan kongre ile de bir parti olarak resmen kuruluşunu gerçekleştirdi. Partimiz kurulduğu yıl Hilvan Direnişini, 1979 yılında ise Siverek Direnişini geliştirdi. 12 Eylül faşist-askeri darbesine karşı devrimci direnişi başarıyla geliştiren tek hareket oldu. 1982 yılında 12 Eylül faşist-askeri rejimini ideolojik yenilgiye uğratan Büyük Zindan Direnişine imza attı. 15 Ağustos 1984 Eruh ve Şemdinli eylemleriyleyse tarihi gerilla direnişini başlattı.
1985 Newrozunda Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi-ERNK’yi ilan eden Partimiz, 1990’lı yıllarda geliştirdiği halk serihildanları ile Ulusal Diriliş Devrimini gerçekleştirdi ve Kadın Özgürlük Devrimini başlattı. 1990’lı yıllar boyunca faşist-soykırımcı saldırılara ve işbirlikçi-ihanete karşı kahramanca direnerek devrimci birikimi korumayı başardıysa da, 15 Şubat 1999 komplosunu önleyemedi. ABD, İngiltere ve İsrail tarafından planlanıp 9 Ekim 1998 tarihinden itibaren uygulamaya konan uluslararası komploya karşı geçen yirmi yıl boyunca halkımız ve dostlarımızla birlikte kahramanca bir direniş yürüttü. Kürdistan’ın Bakur ve Rojava parçalarındaki gelişmeleri doğrudan, Başur parçasındaki gelişmeleri ise dolaylı olarak yarattı. Kendini El Kaide, DAİŞ, AKP ve MHP biçiminde örgütleyen bölgesel ve küresel faşist saldırılara karşı ise Şengal, Maxmur, Kerkük, Kobanê, Reqa, Efrîn, Cizre ve Sur başta olmak üzere dört parça Kürdistan’da kahramanca bir direniş içinde oldu.
PARTİMİZ SİSTEMDEN KOPUŞ VE ALTERNATİF SİSTEM YARATMAYI ESAS ALDI
Kürdistan üzerindeki soykırım rejimini küresel kapitalist modernite sistemi kurup yürüttüğü için, Kürdistan’a dayatılan soykırımı yıkma ve Kürt varlık ve özgürlüğünü yaratma amacıyla ortaya çıkan Partimiz, baştan itibaren söz konusu sistemden kopuşu ve alternatif bir sistem yaratmayı esas aldı. 1980’lerin ortasından itibaren gerillayı ve kadın özgürlük çizgisini geliştirerek bu ideolojik duruşunu derinleştirdi. Söz konusu felsefî ve ideolojik derinleşmeyi uluslararası komplo karşısında paradigma değişimine kadar götürerek, kendini devlet odaklı ve iktidar endeksli bir parti olmaktan çıkartıp, toplumsal ekolojiye ve kadın özgürlüğüne dayalı bir demokratik toplumcu parti haline getirdi. Bu temelde devlet ulusa alternatif olarak demokratik ulus çizgisini geliştirdi ve ulus-devlete karşı demokratik konfederalizmi tanımlayıp 2005 Newrozunda KCK olarak ilan etti.
ÖZGÜRLÜK GÜNEŞİ DÜNYAYI AYDINLATIYOR
Önder Abdullah Öcalan’ın İmralı Direnişi temelinde geliştirdiği Savunmalarında Demokratik Modernite Kuramı olarak tanımladığı bu zihniyet, teorik, felsefî, ideolojik ve politik çizgi, bugün dört parça Kürdistan’da değişik düzeylerde uygulanıyor ve aynı zamanda tüm Ortadoğu’ya ve dünyaya yayılıyor; bölgenin ve dünyanın tüm ezilenlerinin kurtuluş silahı haline geliyor. Böylece kırk yıl önce Kürdistan’da doğan Yeni Özgürlük Önderliği, bugün bölgeye ve dünyaya taşarak evrensel Önderlik haline geliyor. Kırk yıl önce Kürdistan’ı aydınlatan Özgürlük Güneşi, bugün tüm dünyayı aydınlatıyor.
GELİŞMELERİN TEMELİNDE ÖNDER APO VE PKK GERÇEĞİ VAR
Dikkat edilirse, son kırk beş yıldır Kürdistan’da yaşanan gelişmelerin temelinde Önder Apo ve PKK gerçeği vardır. Kürt ilkel ve reformist milliyetçiliği yenilir ve reel sosyalizm de çözülme sürecine girerken, yeni bir özgürlük ve kurtuluş umudu olarak Önder Apo ve PKK gerçeği doğmuştur. Bu temelde kırk yıldır Kürdistan’da varlık ve özgürlük adına yaşanan tüm gelişmelerin altına bu gerçeklik imza atmıştır. Apocu ruh ve bilinçle donanan ve şehit kanıyla irade kazanan PKK militanlığı ölüyü dirilten, kimliksize kimlik kazandıran, çürüyene yeni yaşam yolunu gösteren, korkana cesaret veren, dağılanı birleştiren, eskiyi yenileyen, örgütsüzü örgütlü hale getiren, köleyi özgürleştiren, kurumuşa özgür yaşam ruhu veren, bireyciyi toplumsallaştıran ve cimriyi fedakâr kılan bir güç olmuştur. PKK ile Kürdistan’da yaşam çok daha özgür ve güzel hale gelmiştir.
El Kaide, DAİŞ, AKP ve MHP faşizmine karşı son yıllarda yürüttüğü kahramanca mücadele ile PKK, Ortadoğu ve dünyadaki yaşamı da daha özgür ve güzel hale getirmiştir. PKK öncülüğündeki Kürtler, İslam dinini kullanan gerici-faşist iktidar ve devlet artıklarına karşı geliştirdiği kahramanca direniş ile Ortadoğu halklarını ve insanlığı faşizme karşı koruyan temel özgürlük gücü olmuştur. PKK’nin kırkıncı yılında Dêrazor’dan Dersim’e, Efrîn’den Serhat’a ve Amanos’tan Bradost’a kadar Kürdistan’ın dört bir yanında kahraman gerilla güçlerinin ve halkımızın faşizme, işgale ve soykırıma karşı geliştirdiği tarihi direniş, bu gerçekliği daha da pekiştirmiştir.
TECRİDİ KIR FAŞİZMİ YOK
Şimdi kırk birinci Parti ve mücadele yılına işte bu temelde girilmektedir. Partimizin Merkez Komitesi ile KCK ve HPG yönetimleri yıllık olağan toplantılarını yapmış, kırkıncı yıl mücadelesini Önderlik ve şehitler çizgisinde eleştirel ve özeleştirel bir yaklaşımla değerlendirerek zengin derslerini çıkarmış, bu temelde hareket ve halk olarak kırk birinci yıla daha kararlı, planlı, hazırlıklı ve iddialı olarak girilmiştir. Partimizin kırk birinci mücadele yılı tecridin kırılacağı, faşizmin yıkılacağı ve Kürdistan’ın özgürleştirileceği bir yıl olarak ilan edilmiştir. Bu temelde Önder Abdullah Öcalan’ın özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşturulması öngörülmüş ve tüm halkımıza ve dostlarımıza özgürlük eylemlerinin zafer çizgisinde yükseltilmesi çağrısı yapılmıştır. Nitekim dört parça Kürdistan’da ve yurtdışında söz konusu eylemlilik yükseltilmektedir. Bir yandan Partimizin Kırkıncı Kuruluş Yıldönümü kutlanırken, bir yandan da “Tecridi Kır, Faşizmi Yık” eylemleri her alanda geliştirilmektedir.
ABD’NİN KARARI ULUSLARARASI KOMPLO’NUN GÜNCELLENMESİDİR
İşte 9 Ekim ve 15 Şubat komplolarını planlayan ve yürüten güç olan ABD’nin üç Parti Yöneticimiz hakkında verdiği ödüllü tutuklama kararı bu temelde ve söz konusu devrimci gelişmelere karşı olarak ortaya çıkmaktadır. Besbelli ki bu karar yirminci yıl dönümünde uluslararası komplonun güncellenmesi anlamına gelmektedir; o halde yirmi yıldır komplonun başarısız kılınmış olduğunun itirafı olmaktadır. Yine söz konusu karar, PKK öncülüğündeki Kürt halkının yürüttüğü özgürlük direnişi karşısında her türden faşizmin başarısız kılınması sonucunda verilmiştir; o halde El Kaide’den AKP-MHP’ye kadar faşizmin arkasındaki gerçek gücün kim olduğu ortadadır. Yine söz konusu karar kırkıncı yılda da kazananın PKK olduğunu kanıtlamıştır.
Hareket ve halk olarak yirmi yıl öncesine göre her bakımdan çok daha güçlü bir konumda olsak da, yine de söz konusu ABD kararını önemsemek, bu kararı yeni bir komplocu saldırı olarak görüp, ona göre bir duruş, tutum ve mücadele içinde olmak gerekir. Komplocu güçler yirmi yıldır yürüttükleri faşist-soykırımcı saldırılarını sürdürecekler, faşist baskı, oyun ve hilelerle sonuç almaya çalışacaklardır. En çok da hareketimizi ve halkımızı içten bölme ve birbirine karşı çıkarma çabası içinde olacaklardır. Kürdistan parçalarındaki hareketleri birbirinden koparmaya ve parçaları PKK genelinden kopartıp karşı çıkarmaya çalışacaklardır. Zaten bunu açıkça da söylemektedirler. O halde herkes, hepimiz, Kürdistan’daki tüm devrimci-yurtsever kadrolar, partiler, yönetimler dikkatli olmak ve Kürt soykırımını başarıya götürmeyi amaçlayan söz konusu komplocu saldırı karşısında doğru durup aktif mücadele etmek durumundayız. Faşist-soykırımcı saldırılara karşı Kürt demokratik birliğini ve özgürlük mücadelesini daha da geliştirerek söz konusu komplocu saldırılara cevap vermeliyiz.
MUTLAKA KAZANACAĞIZ
Açıkça görülüyor ki, kırk birinci PKK yılı da, daha önceki yıllar gibi faşist-soykırımcı saldırılara karşı topyekûn özgürlük mücadelesini geliştirdiğimiz bir yıl olacaktır. Böyle bir mücadelede faşist-soykırımcı güçlerin çok daha parçalı ve zayıf konumda oldukları açıktır. El Kaide ve DAİŞ faşizmi yenilmiştir. AKP-MHP faşizmi ağır bir çöküş sürecinde ve yıkımın eşiğindedir. Faşist-soykırımcı zihniyet ve siyaseti ayakta tutmak için geliştirilen komplocu saldırılar da yirmi yıl öncesine göre çok daha parçalı ve zayıftır. Buna karşı hareket ve halk olarak biz daha çok hazırlıklıyız ve daha fazla müttefike sahibiz. Aslında AKP-MHP faşist diktatörlüğü şahsında tüm bu sistemi yıkıp parçalamanın ve yeni komplocu saldırıyı başarısız kılmanın mümkün olduğu ortadadır. O halde kırk birinci parti yılında hareket ve halk olarak tüm gücümüzü AKP-MHP faşizmini yıkmaya yönelteceğiz, devrimci halk savaşı stratejisi temelinde topyekûn bir direniş içinde olacağız ve de mutlaka kazanacağız.
Bu temelde, başta Önder Apo olmak üzere tüm yoldaşların, halkımızın ve dostlarımızın Parti Bayramını bir kez daha kutluyor; herkesi Önderlik ve PKK gerçeğini daha doğru anlamaya, kırk birinci PKK yılında faşist-soykırımcı rejime ve komplocu saldırılara karşı daha uyanık ve örgütlü olup özgürlük mücadelesini her alanda yükseltmeye ve Önder Abdullah Öcalan’ın özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşmasını sağlamaya çağırıyoruz!”