İşgalci Türk devletinin 90’lı yıllarda Kürdistan’da devreye soktuğu “gizli birlik” ve kontra konsepti, 2018’de Gerilla güçleri tarafından parçalandı. “Gizli birlik” nedir?, neden devreye sokuldu? son durumları ne?
HABER MERKEZİ – Sömürgeci Türk devleti yıllardır Özgürlük Mücadelesine karşı türlü türlü kirli politikalara başvurmaktadır. Bu kirli politikalarını 1990’lı yılların başlarında Kürdistan’da oluşturduğu JİTEM, korucu ve Özel timler gibi birliklerle bölgede çok sayıda yurttaşı katletmiştir. Amed, Mêrdîn, Êlih, Şirnex gibi Kürdistanın birçok kentinde yüzlerce insanın ölümünüde bu kontra-birlikler yapmıştır. Bugün ‘faili meçhul’ olarak bilinen kayıplarda bu nedenden dolayı da olay aydınlatılmıyor.
Bu timlerden biri de 1990’lı yıllarda işledikleri cinayetlerle ismini sık sık duyduğumuz Hançer ve Bayrak Timidir. Kimi bölgelerde 10’ar kimi bölgelerde ise 15’şer kişilik ekipler halinde hareket eden bu eli kanlı gizli birliklerden Hançer ve Bayrak timleri operasyon bölgelerinde sivil kaçırma, gasp, ölüm, işkence, cinsel saldırı gibi ve çeşitli insanlık suçlarında bulunmuşlardır.
3 Ekim 1993’de Mûş’un Korkut Altınova beldesinde bir köye düzenledikleri operasyonda köyü ateşe vererek Mehmet Nasır Öğüt adlı köylü ile hamile eşi Eşref ve yaşları 3 ile 13 arasında değişen 7 çocuğu katletmişlerdir.
Devletin kiralık katil görevi verdiği bu Timler 3 Ekim 1993’de Mûş’un Korkut Altınova beldesinde bir köye düzenledikleri operasyonda köyü ateşe vererek Mehmet Nasır Öğüt adlı köylü ile hamile eşi Eşref ve yaşları 3 ile 13 arasında değişen 7 çocuğu katletmişlerdir.
Olaydan 10 yıl sonra ailenin hayatta kalan tek ferdi Öğüt’ün kızı Aysel Öğüt, Korkut Başsavcılığı’na evin askerler tarafından yakıldığını belirten bir dilekçe verdi. Çatışmadan dönen askerler köy meydanında topladıkları halka, “Bu gece köyünüzü yakacağız” demişlerdi. O gece bir akrabalarının evinde kaldığını anlatan genç kadın “Pencereden baktım. Bir panzer evimizin penceresinin önünde durmuştu. Evin ışıkları yanıyordu ve bir anda evi ateş sardı. Dışarı çıktık, feryat figan yalvardık ama askerler bizi bırakmadılar, amcamın oğlu Remzi’yi dövdüler. Eve getirip onunla ilgilendik. Zannettik ki içindekileri çıkarıp öyle yakmışlar.Ama sonra anladık babam, annemi ve kardeşlerimi de evle beraber yakmışlar.”
Öğüt ailesinin evi yanarken müdahale etmek isteyenlerin engellendiğini anlatan diğer tanıklar ise küçük çocukların pencere korkuluklarına tırmanmalarına rağmen evden dışarı çıkmalarına izin verilmediğini söylediler.
2009’da da Şirnex’ın Beytüşşebap (Elkê) ilçesinde DTP (Demokratik Toplum Parti)üyesi Necman Ölmez (35) ve Ferhat Ediş’i (35) öldürmekle gündeme gelmişlerdi.
Aynı bölgede yine iki yıl önce 12 kişinin öldürüldüğünü hatırlatan olayın görgü tanığı Mehmet Budak da şöyle konuştu: “‘Hançer Timi” adı verilen karma bir korucu timi oluşturulmuş. Arkadaşlarımızın öldürüldüğü yerin beş kilometre ilerisinde bir tabur, 400 metre ilerisinde ise korucuların nöbet tuttuğu bir kulübe var. Ölmez’in kardeşi ve yeğeninin partiye katılmış olması, Ediş’in daha önce tehdit edilmesi, cinayetin bu nedenle işlenmiş olabileceği ihtimalini doğuruyor.”
Yine 2012 yıllında Amed İçkale Mevkii’nde bulunan 38 kişiye ait kafatası ve kemikler de bu gizli birlikler tarafından katledildiği ortaya çıktı .
1997-99 arasında JİTEM kimliği ile bölgede görev yapan köy korucusu Bedran Akdağ bir gazetede verdiği röportajda bu gizli birlikler hakkında şöyle konuşmuştu: “İnfazlardan da yapılan gayri meşru işlerden de haberim var. Hançer ve Bayrak Timleri vardı. Çok can aldılar. Bu olayı da onlar yaptı. İçkale bu birliklerin merkez üssüydü. Kazılar bölgeye yayılırsa daha çok kemikle karşılaşabiliriz.”
Faşist AKP-MHP hükümeti de bugün devletin 90’lı yıllarındaki özel savaş yöntemlerini uygulayarak ayakta kalmayı düşlemektedir. Bir yandan elindeki bütün teknolojik imkanları kullanırken diğer yandan kontra ve işbirlikçilerle ittifak kurup ömrünü uzatmak istemektedir.
Bu kontra ve kan emici birlikler, tarihi özyönetimlerde de “Essadullah, Kılıçlar, Alperenler, Bıçaklar Timi” gibi katiller kullanılmıştı. Bu katiller birçok sivil yurttaşı katletmiş ve şehirlerin yıkımında rol almışlardı.
Yine geçtiğimiz aylarda Amed’in Lice ilçesinde JİTEM kendini Jandarma İstihbarat Teşkilatı (JİT) olarak güncellemişti. Lice’de ilçesinde kendilerini JİT elmanı olarak tanıtan kişiler, kırsal mahallelerde aileler ve muhtarlar üzerinden bazı yurttaşlara ajanlık dayatmasında bulunmuştu.
Şimdi de “gizli birlikler” katil sürüleri Gerilla alanlarına sürülüyor. Gerilla karşısında sonuç alamayan işgalci Türk devleti ve faşist AKP-MHP iktidarı Kürdistan’da tekrar “gizli birlikleri” devreye sokuyor. Kontra olma özelliğiyle bilinen “gizli birlikler” arazilerde pusulanarak, Gerillaya karşı savaşta yer almakta ve bölge halkına karşı kullanılmakta. Daha çok sivil araçlarla ve sivil elbiselerle arazilerde konuşlanan bu “gizli birlikler” son dönemlerde özellikle Botan ve Amed’de HPG ve YJA STAR Gerilla güçleri tarafından darbeler alarak geri çekildi.
HPG Basın İrtibat Merkezi’nin 2 Aralık tarihli açıklamasında vurulan darbe şöyle duyuruldu: “1 Aralık günü saat 16.45’te Ağrı’nın Bazid (Doğubeyazıt) ilçesine bağlı Serêkanî Karakolu ile sınır hattında güvenlik yolu çalışması yapan askerlere yönelik eş zamanlı 2 eylem düzenlemiştir.
Güçlerimiz Serêkanî Karakolu yolu üzerinde hareket halinde olan Amarok tipi askeri araca yönelik 2 koldan eylem gerçekleştirmiştir. Düşman aracının etkili bir şekilde vurulduğu bu eylemde araç tümden imha edilmiş ve tespit edilen 4 istihbarat elemanı ile 1 kontra öldürülmüştür.”
HPG BİM’in duyurduğu eylem detaylarına göre; son iki ayda 100’ün üzerinde “gizli birlik” üyesi vurularak bölgeden çekilmiştir.
İşgalci Türk devletinin Kürdistan’da 90’lı yıllarda devreye soktuğu “gizli birlik” veya kontra adlı konseptler Gerilla güçleri tarafından parçalanmış, darbeler alınmış ve geri çekilmiş durumda.
ANDOK ÖZGÜR