KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, PKK’nin Kürt toplumu içine sindiğini; onun ruhu, beyni ve geleceği olduğunu belirterek, “Tasfiye edemezsiniz. PKK artık bir Hareket değil, halktır” dedi.
HABER MERKEZİ – Uluslararası Komplo ve komplonun 2003’te örgüt içerisine taşırılma çabasıyla sonuç alınmadığı gibi yeni aşamasıyla da sonuç alınmayacağını belirten KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, şunların altını çizdi: “Artık Kürt halkı bunları çok iyi anlamış durumda; özgür bir yaşam dışındaki yaşamı, köleliği kabul etmiyor. Eski dönem Kürtler açısından aşılmıştır. Herkesin bunu artık anlaması gerekiyor.”
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Medya Haber TV’de yayınlanan Ülkeden Özel programında Gazeteci Esra Mikyaz’ın sorularını yanıtladı. Bayık, iki bölüm olarak yayınlanan programın birinci bölümünün ilk yarısında PKK’nin 41. yılına giren mücadelesi ve ABD’nin kendisinin de içinde olduğu Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncüleri hakkında aldığı kararla ilgili soruları yanıtladı.
SİSTEMİ VE DAYANAKLARININ BİLİNMESİ
Kürt halkı için özgürlükten daha değerli bir şeyin olamayacağını, çünkü uzun kölelik tarihine sahip Kürt halkının soykırım politikaları altında yaşadığını belirten Cemil Bayık, bu halkın özgürlük ruhu ve bilinciyle donatılması gerektiğini söyledi. “Çünkü bu ruhla donatılmazsa böyle bir halkın özgürlük mücadelesine atılması, her şart altında bu mücadeleyi yürütmesi kolay olamazdı” diyen Bayık, uluslararası kapitalist sistemin, Ortadoğu’nun, Arap ve Kürt halkının parçalanmasına dayalı oluşturulan bir sistem olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: “Kürdistan’da Kürt toplumunun birliğini yaratmak, Kürt halkını özgürleştirmek istiyorsan karşında kapitalist modernist sistemin olduğunu, temel dayanaklarının da Ortadoğu’daki devletler, sömürgeci güçler, hatta işbirlikçi Kürtler olduğunu bilmen gerekiyor. Bütün bunlara karşı direnecek örgüt ve mücadelenin, onun militanlarının da tarzının oluşturulması gerekiyordu. Ancak öyle bir özgür yaşam mücadelesi geliştirilebilirdi. Başka türlü özgür yaşam mücadelesi, özgür bir hareket geliştirilemezdi. Dolayısıyla da sistemin, çeşitli güçlerin saldırıları karşısında direnemezdi.”
TARİHSEL ALGILARIN KIRILMASI
Kürdistan tarihinde, çıkan hareketlerin kısa sürede tasfiyelerle sonuçlandığını; her tasfiyenin arkasında da Kürt toplumunda kırılmalar yaşandığını; Kürtleri kırımdan geçirmek isteyenlerin de bundan cesaret alıp rahatlıkla Kürtleri ortadan kaldırabileceklerine inandıklarını hatırlatan Bayık, “Bu algıların hepsinin kırılması gerekiyordu. Tarihten bu derslerin çıkarılması ve bu dersler temelinde Kürt toplumunun örgütlenip mücadeleye çekilmesi gerekiyordu” dedi.
İŞTE ÖCALAN’IN YAPTIĞI
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bunu yapabildiğini vurgulayan Bayık, şöyle konuştu: “Böylece artık Kürtler ayağa kalkamaz, diyenler kendi karşılarında her şart altında özgürlüğü için direnen bir Kürt toplumunu gördü. Bu normal bir durum değildir, dediler ama baktılar ki karşılarında özgür bir Kürt toplumu oluşmuş. Her şart altında özgürlüğü için mücadele ediyor. Artık ölüm felsefesini yırtmış, kabul etmiyor. O felsefeden yaşam felsefesini geliştiriyor. Ölümden yaşamı yaratıyor. Bunun geleceğini güvence altına alıyor. Hem kendisi için hem de tüm ezilen halklar için böyle bir mücadele geliştiriyor.
SALDIRI ARTTIKÇA DİRENİŞ BÜYÜDÜ
Bunu gördükçe saldırılar arttı. Saldırılarla önünü alabileceklerini düşündüler ama her saldırı yaptıklarında Kürt halkı da direnişini büyüterek cevap verdi. Saldırılar sonuç vermedi ve Kürt halkı büyük kazandı. Hiçbir halkın yaşamadığını yaşadı, hiçbir halkın kısa sürede kazanamadıklarını kazandı ve bugün Ortadoğu’nun güzide halkı haline geldi. Yine uluslararası alanda direnmek isteyen, özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürütmek isteyenlerin büyük umudu haline geldi.”
KOMPLO TERSİNE ÇEVRİLDİ
Uluslararası komployu geliştirerek sonuç alabileceklerini düşünenlerin yanıldığını; Öcalan, PKK ve Kürt halkının, komployu tersine çevirerek oradan büyük bir gelişme yarattığını kaydeden Bayık, şöyle konuştu: “Buna komplocular yeni bir saldırıyla cevap verdiler. Komployu 2003’te örgüt içerisine taşırıp ele geçirmeyi düşündüler. Bu başarılmayınca örgütü bölüp parçalama, zayıf düşürme ve etkisiz hale getirerek teslim almak istediler. Bunlar da sonuç vermedi. Geldiğimiz süreçte Hareket, sadece Kürdistan’da değil, Ortadoğu’da da büyüdü; uluslararası alanda, sosyalist hareketler, kadın hareketleri, özgürlük ve demokrasi isteyen güçler arasında da büyük bir umut haline geldi. Onların moral gücü oldu. Onları direnmeye sevk ediyor.”
GÖRDÜLER VE YENİ KARAR ALDILAR
Komplonun aktörlerinin, bütün bunları görüp yeni kararlar aldığını ifade eden KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkan Cemil Bayık, içinde kendisinin de bulunduğu üç isim hakkındaki yeni karara dikkat çekti. Cemil Bayık, şunları dile getirdi: “Hareketin gelişimini durdurmaya çalışıyorlar. Nasıl ki uluslararası komplo ve 2003 süreçlerinde herhangi bir sonuç alamadılarsa bu sefer de alamayacaklar. Artık Kürt halkı bunları çok iyi anlamış durumdadır. Özgürlüğe aşık bir halktır, artık özgür bir yaşam dışındaki yaşamı, köleliği kabul etmiyor. Eski dönem Kürtler açısından aşılmıştır. Herkesin bunu artık anlaması gerekiyor.
PKK, KÜRTLERİN RUHU/BEYNİDİR
PKK, bugün her yerde Kürt toplumu içerisine sinmiştir. Onun ruhu, beyni ve geleceği olmuştur. Onun için halk ‘PKK biziz’ diyor. Yani siz PKK’yi ortadan kaldıramazsınız, teslim alamazsınız, tasfiye edemezsiniz. PKK artık dar bir Hareket değildir; bir halktır. ‘Biziz’ diyor. Önderliğine, Partisine bütün yarattığı değerlere, ödediği bedellere sahip çıkıyor, mücadelesini yürütüyor. Geri adım atmıyor ve atmaz da.
PKK VE ÖCALAN’IN BÜYÜKLÜĞÜ
İster Kürt dostu geçinenler, ister PKK’ye karşı düşmanlık yapıp komplolar geliştirmek isteyenler olsun PKK ve Önder Apo üzerinden siyaset yapıyorlar. Bunun üzerinden siyaset yapmazlarsa aç kalırlar. Hiçbir şey yapamazlar. Tamamen siyaseti, PKK ve Önder Apo üzerinden yaparak ayakta kalıyorlar. Ekmek yiyorlar. Bu da Önder Apo ve PKK’nin ne kadar büyük olduğunu; ezilen yoksul halklar, özgürlük ve demokrasi isteyenler için büyük ve yenilmez bir güç olduğunu ifade ediyor. Önder Apo ve PKK de diğer partiler gibi olsaydı, Kürt özgürlük ruhunu geliştirmeseydi, özgür yaşamın toplumunu ve insanını geliştirip diğer halklara yaymasaydı, onları etkileyip harekete geçirmeseydi herhalde Önder Apo ve PKK için de böylesi kararlar almazlardı. Bunu her Kürt insanı, her Kürt aydını, hatta dünyada özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürüten insanlar ve güçler görüyor.”