AKP iktidarı Kürt halkının yerleşim yerlerinden göçertilerek boşaltılan alanlarda, “yeniden inşa’ adı altında tarihi yerler yok edilirken, Kürdistan demografyası değiştiriliyor. Şırnex’in Cizre ilçesinde özellikle “Sokağa çıkma” yasağından sonra uyuşturucu satışı ve kullanımı kaygı verici boyutlara ulaştığı belirtildi.
ŞIRNAK – Türk devleti Kürt halkının mücadelesi ile askeri alanda sıkıştıkça, halkı ve yaşadığı coğrafyayı hedeflemiş ve yakmıştır. Kürt halkı yerleşim yerlerinden göçertilerek boşaltılan alanlarda, “yeniden inşa” bahanesiyle tarihi yerler yok ediliyor, Kürdistan demografyası değiştiriliyor. Ancak serhildanlar ve sonrası Türk devleti yaşattığı katliamlar ve soykırım uygulamaları ile bu topraklarda canlı-cansız ne varsa yok etmeyi, en büyük silah olarak elinde bulunduruyor. 2015 yılında sokağa çıkma yasağı ilan edilen birçok Kürdistan şehrinde, TC devleti binlerce insanı katletmiş, bodrumlarda diri diri yakmış ve sivil yerleşim yerlerini harabeye çevirmişti. Bugün denetimine aldığı ve soykırımın devamı olarak halkı kültürel ve toplumsal yozlaştırmaya sürüklemeyi amaçlayan TC devleti, özyönetim ilan edilen şehirlerde “özel savaş” politikaları uyguluyor.
Cizre’de gençler Uyuşturucu bataklığına sürükleniyor
Kentte uyuşturucu satışı ve kullanımı da yasaktan sonra kaygı verici boyutlara ulaştı. Özellikle yasaktan sonra mevcut okulların birçoğu karakola dönüştürüldüğü için ilçe merkezi dışında eğitim gören liseli gençler arasında her geçen gün artış gösteriyor.
Uyuşturucu kullanım yaşının 15’e düştüğü belirtiliyor. Uyuşturucu satışı ve kullanımının özellikle yasak sırasında çatışmalara sahne olan politik ve örgütlü gençlerin yaşadığı Nur, Cudi ve Yafes mahallelerinde yaygınlaşmış durumda.
Başka alan ise yasadışı bahis oyunları. Bu iş daha önce gizli gizli yapılırken, bugün neredeyse ilçenin en işlek caddelerinde açık açık yapılmaya başlandı. İlçede şimdiye kadar 4 kişinin intiharına neden olan bu bahis oyunları, görünürde başka işler için açılan 80’i aşkın yerde devlet tarafından batakhaneye çevrildi.
Cenazelerin üzerine TOKİ’ler inşa ediliyor
TOKİ tarafından yeni konutlar yapılmaya başlandı. İlçe halkı etrafı bariyerlerle çevrilip, halen cenazelerin bulunduğu yerlere TOKİ’ler inşa ediliyor. Bu alanlara ise kimseyaklaştırılmıyor. Bu duruma itiraz eden ve bu alandaki evleri yıkılan aileler, yapımı süren konutlardan almayı ise reddediyor.
Sur’da da TC tarafından evleri yıkılan aileler göç ettirilerek, yerlerine konutlar ve iş yerleri inşa edililyor. 2019 sonuna kadar demografyayı tamamen değiştirmeyi planlayan TC devleti, tarihi yerlerinden başlayarak “yeniden yapılandırma” bahanesiyle Sur’u tamamen değiştiriyor. Alınan bilgilere göre şimdiye kadar Hasırlı Mahallesinde 44 konut tamamlandı, 570 konutun ihalesi yapıldı, yıl sonuna kadar ise tamamının ihalesi bitecek. “2019 sonunda Sur ilçesi çok farklı bir hale gelecek” diyen Sur kayyumu Abdullah Çiftçi, çalışmalar tamamlandığında Sur’un tarihinin tamamen değiştirileceği mesajını verdi. Yine yıkıma uğratılan Yenikapı Caddesi’nde ise 87 iş yerinin yapımı sürüyor.
Soruşturma dosyaları bir bir kapatılıyor
Özyönetim sürecinde ilan edilen yasak sırasında TC’nin katlettiği sivillere ilişkin açılan soruşturma dosyaları da bir bir kapatılıyor. Bugüne kadar 70’i aşkın dosya hakkında “takipsizlik”, diğer birçoğu için ise “daimi arama kararı” verildi.
Kürtçe eğitim yerine dini eğitim
Yasak öncesi kentte Kürtçe eğitimin verildiği Nûbihara Biçûkan Çocuk Kreşi, Berîvan ve Melayê Cizîrî gibi eğitim kurumları, İlçe Müftülüğü, AKP Kadın Kolları ve Hür Dava Partisi tarafından 4-5 yaşlarındaki çocuklar için Kuran kursu ve dini eğitimi veren 20’yi aşkın kurum açıldı.
Dışarıdan “gönüllü” adı altında getirilen kişiler tarafından yönetilen bu merkezlerde çocuklara Kürtçe yerine Osmanlıca ve Arapça eğitimi verilmeye başlandı. Birçok çocuk ise yatılı yurtlara yerleştirildi.
Bölgenin en kadim halkı Kürtler bugün kendi topraklarında militarist sistemin denetiminde baskı ve zulüm ile yönetilirken, Cizre, Sur, Gever ve diğer özyönetim direnişlerine şahitlik eden şehirler Türk devletinin halen saldırılarına maruz kalıyor. Saldırılan gerçeklik ise kürt halkının yıllarca mücadelesi ile Kürt halkının birikimleridir, kürt halkının tarihidir.
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi