Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığı gerekçesiyle 1 yıldır tutuklu bulunan Berkay Ustabaş için basın açıklaması yapan İstanbul Üniversitesi Öğrencileri,, AKP’nin üniversite içinden çıkacak tek bir muhalif söze dahi tahammülü olmadığını, her koldan bir sindirme politikasının yürütüldüğünü ifade ettiler.
HABER MERKEZİ – İstanbul Üniversitesi Öğrencileri, Devrimci Gençlik Dernekleri Genel Sekreteri Berkay Ustabaş’ın tutukluluğunun 1. yılı dolayısıyla “Berkay Ustabaş’a özgürlük” şiarıyla İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü Ana Kapı önünde basın açıklaması yaptı.
“Sıra arkadaşımız Berkay Ustabaş 1 yıldır tutuklu” pankartının açıldığı eylemde, “Berkay’a özgürlük üniversiteye özgürlük”, “Berkay Ustabaş yalnız değildir” sloganları atıldı.
‘BERKİN’İN KATİLLERİNDEN HESAP SORACAĞIZ’
Eylemde İstanbul Üniversitesi Öğrencileri adına konuşan Ekinsu Gündoğan, Berkin Elvan’ın cenazesine katılmanın suç olmadığını vurguladı. Gündoğan, “Üniversitelerin özgürleşmesini istemek, bilimden yana olmak nasıl suç olabilir? İyiden ve güzelden yana olmak suçsa biz binlerce kişiyiz. Bize gücünüz yetmez, tutuklamalarla bizleri sindiremezsiniz. Düşlediğimiz dünyayı kuracağız. Berkin’in katillerinden hesap soracağız” dedi.
‘BERKİN’İN KATİLLERİ 5 YILDIR SERBEST, ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ BERKAY 1 YILDIR TUTSAK’
Basın açıklamasını ise Arzum Yalçın okudu. Yalçın, Berkay Ustabaş’ın, 5 Ocak’ta “Berkin Elvan’ın cenazesine katılmak”tan tutuklandığını hatırlattı. Sürgün, işkence ve hak ihlalleri ile dolu tutukluluk sürecinin bugün 1. yılı olduğunu ifade eden Yalçın, “Berkin Elvan’ın cenazesine 3 milyon insan ile beraber katılmak eğer ‘suç’ ise buradan, Berkay’ın üniversitesinin önünden duyuruyoruz: Berkin’in cenazesine biz de katıldık ve milyonlar ile beraber o gün hep bir ağızdan ‘Berkin’in hesabını soracağız!’ diye haykırdık. Bugün katledilişinin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen Berkin’in katilleri hala elini kolunu sallayarak gezerken, Berkay önce Metris’e sonra Silivri’ye hemen ardından da ailesinden ve ünivesitesinden 600 km uzağa, Kırıkkale F Tipi Kapalı Hapishanesi’ne sürgün edildi” diye belirtti.
‘OKUDUĞU KİTAPLAR BİLE SUÇ SAYILDI’
Berkay’ın görülen duruşmalarında davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğunun altını çizen Yalçın, “Duruşmaya getirilmek yerine SEBGİS dayatması ile savunma hakkından mahrum bırakılan Berkay’a hâkim tarafından, ‘Günlük hayatınızda hangi kitapları okuyorsunuz?’, ‘Sadece sol kitaplar mı okuyorsunuz?’, ‘İslami ve sağcı kitaplar da okuyor musunuz?’ gibi adil yargılamanın kıyısından dahi geçmeyen sorular soruldu. Berkay, ‘suç’ devşirme niyetine bir sosyoloji bölümü öğrencisinin yapmasının en doğal olduğu fiil ile, kitap okumak ile suçlandı. Komiktir ki Berkay’ın davasına ‘delil’ oluşturan kitaplar daha sonra Kırıkkale F Tipi yönetimi tarafından hapishaneye kabul edildi” diye aktardı.
Berkay’ın bugün Türkiye’de tutuklu bulunan 73 bin öğrenciden yalnızca biri olduğunu ifade eden Yalçın, “En temel haklardan biri olmasına rağmen tutuklu öğrencilerin sınavlara girmesini engelleyen OHAL KHK’sının başkanlık süreciyle beraber yasalaşması sonucu tutuklu on binlerce öğrencinin eğitim hakkı süresiz şekilde gasp edilmiş durumda. Berkay, sınavlarına ve mezuniyet törenlerine katılacağına, burada üniversitesinde olacağına ‘yeni Türkiye’nin yeni cezalandırma yöntemlerinden biri olan SEGBİS ile duruşmalarına katılıyor” dedi.
‘ON BİNLECE ÖĞRENCİ TUTUKLU, ÜNİVERSİTELER YARI AÇIK CEZAEVİ’
Tayyip Erdoğan’ın ‘Komünist gençlere eğitim hakkı tanımayacağız’ sözlerini hatırlatan Yalçın, AKP’nin üniversite içinden çıkacak tek bir muhalif söze dahi tahammülü olmadığını, her koldan bir sindirme politikasının yürütüldüğünü ifade etti. Geniş çaplı tutuklama terörünün yanı sıra polis-ÖGB kuşatması, soruşturma ve cezalar silsilesi, atadıkları AKP’li rektörler ile beraber üniversitelileri bu baskılar ile sindirme politikalarının yürütüldüğü söyleyen Yalçın, “Özgürlük ve eylemsellik alanını daraltarak tutuklayamadıkları öğrenciler için de üniversiteleri ‘yarı açık cezaevine’ dönüştürmeyi amaçlıyor” diye konuştu.
’15 OCAK’TA ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NDEYİZ’
Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ne kendi kaderimizi ne de üniversitesinden alınıp dört duvarın, demir kapıların ardına koyulan Berkay gibi on binlerce öğrencinin kaderini, muktedirlerin iki dudağının arasından çıkacak söze teslim etmeyeceğiz! Vizelerine, finallerine girmesi gerektiği zamanlarda ona reva görülen bu tutsaklığın ve gördüğü işkencelerin takipçisi olacağız! Berkay’ın sıra arkadaşları olarak onun tutsaklığının 1. yılında, üniversitemizin önünden çağrımızı yineliyoruz, Berkay ve tutuklu olan on binlerce öğrenci için 15 Ocak günü Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde olacağız: Özgürlüğümüz ve eğitim hakkımız için direnmekten vazgeçmeyeceğiz! Berkay Ustabaş’a ve tüm tutuklu öğrencilere özgürlük!