“Hakikati duraksama bilmeden yaşamak en güzel sana yakışıyordu. Adûle’si vatanı olan bir Dewrêş gibi kurutulmuş bu topraklarda ateşle dans edercesine savaşmak yine sana yakışıyordu. Yaşamının ve savaşının en yakışıklısına, Kuralsız Soro’ya..”
HABER MERKEZİ
Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne ilk günlerden beri canla başla aktif katılıp önemli tarihi roller üstlenen Rojava’nın kadınları ve gençleri, bu özgürlük yürüyüşünde hiçbir bedelden korkmayıp bir bedenen bu mücadelenin yürütücüleri oldular. Kürdistan’ın dört tarafındaki mücadeleyi en büyük sahipleneni olmayı başardılar. Rojava’nın ilk şehîdi Dicle Kobanê yoldaştan bugüne kadar bu topraklardan binlerce fedakâr kahraman koca bir tarihin yazarıdırlar. Bu kahramanlar ardıllarında doğacak yeni nesilleri maneviyat ve hakikatleri ile geliştiriyorlar. Bu maneviyatlara sadık kalıp ve takipçi olan bir genç militan da Şehîd Serhed Garzan yoldaştır.
Şehîd Serhed Garzan (Mihemmed Arif); 1993 yılında Heleb’te dünyaya gelir. Aslen Efrîn Mabeta’lı olan Serhed arkadaş, Heleb’te doğup büyümüştür. İlk ve orta okulunu da burada tamamlamıştır. Ulusal Kimlik Gerçekliğini ve bunun mücadelesini ortaokul sonunda tanımıştır. Heleb, Şam ve Lübnan Beyrut’ta gençlik çalışmaları içerisinde bulunmuş, önemli roller üstlenmiştir. 2012 yılında profesyonel bir devrimci olmak hedefi ile Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılmıştır. Mayıs 2013’te Rojava’ya dinamik bir savaşçı olarak geri dönmüştür. Til Temir, Hesekê, Girgê Legê ve Çilaxa cephelerinde kritik direnişlerde yerini almıştır.
Serhed yoldaş ile tanışmamız Şubat 2014’te Til Koçer’de oldu. Taburumuza Tim Komutanı olarak gelmişti. Sürekli hareketli oluşuyla dikkat çeken biriydi. Yaşamda oldukça fedakar ve neşeli bir arkadaştı. Aslında tüm yoldaşları tarafından “Kuralsızlığı” ile tanınırdı. Tabi kuralsızlığı asla askeri sistemi parçalayacak yada boşa çıkaracak şekilde ve düzeyde değildi. Fedakârlığı ve sabırsızlığı sürekli onu kural sınırlarının dışına çıkarıyordu. Verilen görevi layıkı ile getirirdi. Ancak Serhed’i asla geri cephede tutamazdınız. Nerede bir çatışma ve gereklilik varsa sürekli oraya kendini önerir, gitmek için elinden geleni yapardı. Bu dinamik yapısı kadar da neşeli morelli yapısı da Serhed arkadaşın kimliği olmuştu. Morel günlerinde mutlaka bir rol üstlenip yoldaşlarına içindeki enerjisi ve motivasyonunu aktarırdı. Saçları ve sakalları kızıl olduğundan genellikle yoldaşları “Soro” derdi. Soro adı aslında onun bölgede bilinen bir kimliği de olmuştu.
Cezaa Hamlesinde Şehîd Serhed iki arkadaş ile birlikte Doçka aracının sorumluluğunu almış, kentin ortalama bir kilometre dışında konumlanmışlardı. Bulunduğu yerde bir doçka aracının daha olmasını kentin içindeki savaşa dahil olma fırsatı olarak görüyordu. Telsizde koordine eden Eyalet Komutan’ının sesinden çok Serhed’in sesini duymaya başlamıştık. “Heval doçkacıya ihtiyacınız var mı?” sorusunu devamlı her gruba iletiyordu. İstediği cevabı alamamakla birlikte birde üstüne sert bir tepki alan Serhed artık kendi kendini yiyor, nasıl giderim orda olabilirim diye düşünüp duruyordu. Gözünü karartmış, yanındaki arkadaşlarını ikna etmişti. Kuralsız Soro, bulunduğu yerde bir doçkacı olmasından yararlanarak kent merkezine gelmişti. Kim ne dediyse, ne yaptıysa geri gitmesi için ikna edemedi. O sıralar kentin yüzde altmışlık bir kısmı özgürleştirilmiş, çatışmalar Belediye Binası ve çaprazındaki okulda şiddetlenmişti. Serhed yanındaki arkadaşları ile birlikte çetelerin direndiği Belediye Binasının çaprazındaki iki katlı okula yakın mesafede konumlanmıştı. Savaşçıları zorlayan bu okuldaki çetelerin mevzilerini doçkasıyla dövüyordu. Serhed arkadaşın doçkasıyla beraber o okula yönelmesi savaşçılar için bir nefes kaynağı olmuş, kısa sürede okul çetelerin elinden düşmüştü. Tabi bu durum Serhed’in büyük bir özeleştiri vermemesi için bir neden değildi.
Mevzi çalışmalarına ayrı bir hassasiyeti olan Serhed arkadaş, çalışmada hep öğretici ve öncü misyonu üstlenmiştir. Bir mevzinin nasıl güçlü olması gerektiğini, gerekli malzemelerin temin edilmesini, çalışmanın yapılmasını Serhed arkadaş ilk kendi düşünür ilk kendi pratikleştirirdi. Gerçekten de ciddi bir emektardı. Bir yoldaşını yanına alıp gider bir kamyon tuğla pirket getirirdi, indirirdi ve çalışan arkadaşlarının eline tek tek uzatırdı.
2014 yılının Haziran ayının ilk günlerinde taburumuz bir eylem kararı almıştı. Çetelerin üslendiği, kontrol noktalarının ve karakollarının olduğu Topuz köyüne eylem yapılacaktı. Eylem öncesi köylülerden alınmış istihbaratlar değerlendirilmiş, eyleme gidecek arkadaşlar belirlenmişti. Tabi böyle bir durumda Serhed arkadaşın kendini önermemesi ve ısrar etmemesi imkansızdı. Arapça bilmesi ve halkın iç yapısını bilmesinden dolayı eyleme gideceklerden biri de Serhed arkadaş seçildi. Gelabî denilen Arap kültürüne ait, oradaki halkın giyindiği elbesileri giyip sınırı geçtiler. Yanlarına birer tabanca, birkaç bomba ve telsiz aldılar. Motorla gittikleri Topuz köyünün kontrol noktasında bulunan 4 çeteyi öldürüp iki keleşi alıp gelmişlerdi. Başarılı eylemleri düşman nezinde oldukça etki yaratmıştı.
DAİŞ çeteleri Musul’u işgal ettikten sonra Til Koçer ve Cezaa’daki Irak sınırında ciddi önemler alınmaya başlamıştı. Cephemizde her taburdan birkaç arkadaş alınarak birlikler oluşturulmuş, bu birlikler sınırı geçip Irak Askerlerinin terkettiği karakollara yerleşecekti. Biz bir birlik arkadaş Til Koçer – Rabia’nın güneyinde yer alan Mişrêfa Karakoluna yerleştik. Bulunduğumuz birliğin komutanı Ş. Serhed arkadaştı. Üslendiğimiz karakolu 1 hafta içerisinde gece-gündüz çalışarak geçilemez bir kale haline getirmiştik. Serhed arkadaşın planlaması bu çalışmalarda önemli bir rolü vardı. Bir ay kadar kaldığımız bu noktayı sonrasında gelen yeni birliğe teslim edip kampımıza geri dönmüştük. Bu birliğimiz içerisinde Şehîd Serhed arkadaş dışında, Ş. Ruhat Hîlvan, Ş. Agir Hêja, Ş. Andok Girgê Legê, Ş. Devrim Gever ve Ş. Lewend Girgê Legê yoldaşlarda vardı. Serhed arkadaş bu süreçten sonra taburdan ayrılıp Eyalet Komutanının yanında görevlendirilmişti. Bazen tabura uğradığında görebiliyorduk onu. Epey sakal uzatmıştı. Efrîn’e gitmek için yönetime ısrar ettiğini söylüyordu. Fakat o zamanlar bunun imkansız olduğunu biliyordu.
19 Ağustos 2014’te Cezaa-Ercaa köyü arasında gelişen çetelerin işgali sırasında, Sawema Habîbî’den çıkarken çetelerin pususuna düşmüşlerdi. Ansızın çetelerin bu bölgeleri kontrol ettiklerinin farkında olmayan 3 yoldaşımız, o çölde kahramanca direnmişlerdi. Bulundukları araçtan anında kendilerini çıkarıp, çemberden kurtulmanın yolunu arıyorlardı. Kendilerini belli bir noktaya kadar çekebilen 3 yoldaşımız, son mermilerine kadar savaşmışlardı. Rojhat Têkoşer yoldaş çatışmada, Serhed Garzan yoldaş mermisinin bitmesiyle son bombasını kendinde patlatarak kahramanlar kervanına katılmışlardı. Bu çatışmada Eyalet Komutanı Cemşîd arkadaş ağır yaralı olarak kurtarılıp, tedavi altına alınmıştı.
Şehîd Serhed Garzan, Rojhat Têkoşer ve Cezaa Şehîtleri şahsında tüm Rojava Devriminin savunucusu kahraman şehîtlerimizi saygı,minnet ve bağlılıkla anarım. Şehît Namirin.
Pîrdoğan SERHAD