Kapitalizm Genç Kadınların En Büyük Düşmanı
HABER MERKEZİ-Kapitalizmin zihniyet oluşturma argümanları yirmi dört saat boyunca toplum aleyhine çalışır. Toplumun denetim altına alınmadık bir yanı bırakılmaz. Hayal dünyası dahi sistemin kısır döngüsü içine alınır. Özellikle de genç kadınlar için biçimlendirilmiş tozpembe hayaller oluşturulur. Sistemin sahte özgürlük anlayışının damgasını vurduğu insan algısından bu hayaller de nasibini alır doğal olarak. Hayalinde hep canının istediğini yapmak, istediği ilişkiyi yaşamak, pahalı zevklerini elde etmek vardır. Buradan dahi kadınların ne kadar bastırıldıklarını anlayabiliriz. O kadar kendine ötekileştirilmiş ki ekmek ve sudan daha çok ihtiyacı olduğu özgürleşmeyi düşünemez bile. Çünkü kendince canının istediğini yaparsa zaten özgürdür. Hayallerini süsleyen zengin bir yaşam ve yakışıklı bir kocadır. Elbette ki sistemiçileştirmenin tek yanı düşünsel anlamda değildir. Ekonomik anlamda da en çok sömürülen kesim genç kadınlardır. Kadının ekonomik katılım açısından belirli bazı alanları vardır, diğer alanlar erkek işidir. Bir yönüyle ekonomik olarak etkisizleştirilen kadın, bir diğer anlamıyla da hem sistemin işçisi hem de işçi doğurma fabrikasıdır. Bununla birlikte pazar anlamında da sistemin en temel sistemin temel hedef kitlesi genç kadınlardır.
Sistemin estetik anlayışı erkeğin beğeni ölçülerine göre dizayn edilmiştir
Genç kadınlar için en büyük mutluluk tüketim alanının genişlemesidir. Müthiş bir tüketim çılgınlığı oluşturulur. Bu anlamda en çok başvurulan yöntem çarpılmış estetik ölçüleridir. Sistemin estetik anlayışı erkeğin beğeni ölçülerine göre dizayn edilmiştir. Kadın da bu ölçülere göre olmalıdır. Estetik sadece biçimle bağlantılıdır, o da erkeğin istediği şekilde olmalıdır. Burada kadına dayatılan kendi doğasından uzaklaşmadır. Çünkü kadın doğasına göre olan güzel değildir. Erkeğe göre olan güzeldir. Kadının beden ölçülerinden tutalım, konuşma tarzına, hal hareketlerine kadar her şey bu estetik aslında estetiksizlik anlayışına göre şekillenir. İşte burada moda, kozmetik, reklam devreye girer. Sistemde en çok para getiren işlerdir. Yine Türkiye gibi bir toplumda özellikle televizyon kanalları yirmi dört saat dizilerinden, magazin programlarına, yemek tarifi programlarından, reklamlara kadar kadınların kafasında ideal kadın tiplemesini oluştururlar. Bu konuda hem kullanılan, hem de hitap edilen kadındır. Bu şekilde sistem genç kadınları bu yalana özendirir, sisteme entegre eder.
Beraberinde sistemin her türlü yoz yaşamı genç kadınları kullanarak geliştirir. En somut örnek fuhşun bu kadar yaygınlaşmasıdır. Bu çirkinliğin ağına düşürülen hep genç kadınlardır. Bu dibe vurma noktasıdır. Kadının ruhu, bedeni, hayalleri, duyguları tüketilir. Tüketilen kadın gerçeğine bırakılan tek yol ise kendi canına kıymaktır. 3S’lerin en çok hitap ettiği kesim olan genç kadınlar artık sistemin en kırılgan halkası olmuştur.
Bu şekilde sistem gençliğin anarşist, devrimci yönünü kaybettirmek ister. Yaşadığı çelişkileri liberalleştirerek içinde bulunduğu duruma başkaldırmasına izin vermez. Sanal, sahte, yoz yaşama mahkum edilen gençliğin sisteme tehdit olan yanları törpülenir, radikalliği yumuşatılır. Oysaki önceden gençler içerisinde devrimci bir gelenek vardı. Özellikle de devrimin en öncü gücü öğrenci gençlikti. Şimdi sisteme en çok entegre edilen öğrenci gençlik oluyor. 68’in devrimci gençliği dünyayı bir devrim havasına soktu, Kürdistan ve Türkiye’de de güçlü gençlik hareketleri yaşandı. Bu gerçeği bertaraf etmek isteyen sistem 12 Eylül ile yeni bir genç kuşak yaratmak istedi ancak istediği başarıyı yakalayamadı. Gençliğe olumsuz etkileri oldu ancak şu an yine bu coğrafyada gençler devrimlere öncülük yapıyorlar. Gençlik içerisinde hala büyük bir devrimci potansiyel var.
Ve sonuç olarak yüzlerce kadının intiharları ile karşılaşıyoruz.
Tüm bu gerçekler Kürdistan’da çok daha ağır bir şekilde yaşanıyor. Özgürlük hareketinin açığa çıkardığı değerleri boşa çıkarmak için sistem en fazla gençlere el atıyor. Aileyi, eğitimi, modern kültürü, bilim- tekniği kullanıyor bunun için. Kürt gençlerinin köksüz, bilinçsiz, hafızasız olması için sistemin en büyük araçları olan 3 S’ler en çok Kürt gençlerine hitap edecek şekilde kullanılıyor. Hem maddi hem de manevi anlamda yokluk içinde bırakılan gençler ajanlaştırma, fuhuş, uyuşturucu kullanımı gibi en yoz yaşam biçimlerinin içine çekiliyor. Genç kadınlar çok bilinçli bir şekilde erken yaşta evliliklere, töre cinayetlerine kurban ediliyor. Ve sonuç olarak yüzlerce kadının intiharları ile karşılaşıyoruz. Bütün bunların hepsi bir irade kırma politikası olarak devam ettiriliyor. Bu politikalara, imha ve asimilasyona karşı verilecek en büyük cevap demokratik ulusu hızla inşa etmektir. Kürt gençlerinin en büyük görevi demokratik ulus inşasıdır.
Halk Önderi Abdullah Öcalan-Eşitlik ve Özgürlüğe Yürüyüş Kitabından
Devamı gelecek…