Jineoloji Genç Kadın Örgütlenmesinde Büyük Bir Yere Sahip
HABER MERKEZİ– Toplumsal cinsiyetçiliğin uygulamalarına en çok maruz kalan kesim genç kadınlar olduğu için alternatif olarak jineolojiyi en çok kurumsallaştırması gereken de genç kadınlardır. Jineoloji genç kadınların yaşadığı bütün sorunlara çözüm üretebilecek bir alandır. Jineoloji açısından genç kadın kimliği özenle ele alınması gereken ve yeniden tanımlanması gereken bir husustur. Akademik anlamda çok geniş ve kapsamlı bir çalışma yürütülmeli ve bu toplumsallaşmalıdır. Sistemin bilim kurumları olan eğitim mekanları özellikle de üniversiteler aynı zamanda en cinsiyetçi kurumlardır. Milyonlara genç kadın bu kurumlarda bilimciliğin referans gösterdiği bakış açısı ile eğitilmektedir. Genç kadınlar bu konudaki düşünsel istismara karşı koymak açısından jineoloji kapsamında kendi eğitim alanlarını oluşturmalı, bilimciliği aşan, kadın özgürlüğünü esas alan toplumsal bir bilim anlayışı konusunda her zaman bir arayış, tartışma, pratikleştirme çabası içerisinde olmalıdır. Bilgiye ilk ulaşan genç kadının merakı, çabası, toplum için gerekirse kendini feda etme kararlılığıydı, şimdi de genç kadınlar jineoloji ile yeniden bilime, bilmeye kadın bakış açısını oturtmalı. Sistemin verili kadın tanımlamasına karşı olarak genç kadınlar kadın doğasının yeniden tanımlanmasından sorumludur. Klasik kadın tanımlaması erkeğin bakış açısına göre yapılmıştır. Kadını erkek tanımlamıştır. Kadın ancak kendi kendini tanımlayarak, bu düşünce gücüne ulaşarak bu duruma bir son verebilir. Bu da en çok jineolojinin geliştirilmesi ile mümkün olacaktır. Sistem tarafından dejenere edilen kadının akışkan enerjisi, ruh dünyası bu şekilde yeniden hakikatle bulaşabilir. Jineoloji ekseninde ilk yapılması gereken kadını, kadın doğasını, varlığını tanımlamaktır, kadın tarihini resmi tarihin bakış açısından uzak bir şekilde ele almaktır. Gençliğin dinamizmi, yaratıcılığı, araştırma merakı, yeniyi yaratma istemi ile şekillenecek olan bir jineoloji demokratik ulus inşasında oldukça önemli bir yere sahiptir.
Sistemin Kölelik Sembollerine Karşı Kadınlar Kendi Özgürlük Sembollerini Yaratıyorlar Demokratik ulusun kavramsal-kuramsal ve pratik çerçevesi önderliğimiz tarafından ortaya konmuştur. Demokratik ulus halkların, kültürlerin, toplumların, kadınların, gençlerin inşa edeceği bir sistemdir. Demokratik ulus bir kadın sistemidir. Çünkü demokrasi kavram olarak da kadın özünü içeren bir gerçektir. Bin yıllar öncesinin özgür, demokratik, ahlaki ve politik toplum formu yeniden güncelleniyor. En çok baskıya maruz kalan kesim olan genç kadınlar demokratik ulusun inşasında öncü olmalılar. Nasıl ki sistem ilk hırsızlığını genç kadının toplumsal yaratımları üzerinden yapmışsa, çalınan değerlerin geri alınmasının mücadelesini veren ve her zaman verecek olan genç kadınlardır.
Özgür kadın hareketi bu mücadeleye genç başladı ve hala genç olarak devam ediyor
Özgür kadın hareketi bu mücadeleye genç başladı ve hala genç olarak devam ediyor. Buna en güzel örnek Heval Sara oluyor. Heval Sara çok genç yaşlarında hem kadın olmanın hem de genç olmanın verdiği arayışlar ile mücadele saflarına katıldı. Yaşadığı müddet içerisinde aynı heyecan, coşku, kararlılık ve bağlılık ile mücadelesine devam etti. Sistemin kendine göre biçimlendirdiği sembolleri biliyoruz. Bu kölelik sembollerine karşı olarak özgürlük hareketi de özgür kadın sembollerini yarattı. Binlerce şehit kadın yoldaşımız buna örnektir, Heval Sara, Heval Zilan, Heval Beritan, Heval Sema buna örnektir. Kürt kızlarının kendilerine örnek alarak yollarına devam etmelerini sağlayacak olanlar kahramanlaşan şehit yoldaşlarımızdır. Genç kadın kimliği, kişiliği bu zemin üzerine oturtularak gelişecek, derinleşecektir. Özgürleşme konusunda en büyük potansiyele sahip kesim genç kadınlardır. Özgürlük hareketi sistemin tuzaklarını bertaraf ederek, özgürlüğü amaçlayan ve bunun için mücadele eden kadın kişiliğini yaratmıştır. Genç kadınlar sistemin malı, mülkü olmaktan çıkmış, bir halkın, bir ulusun değerleri olmuştur. Demokratik ulusun inşası ile genç kadınlar bin yıllar öncesinin özgürlük sembolü olan kutsal tanrıça özünü çağımıza taşıyacaktır.
Halklar Önderi Abdullah Öcalan-Eşitlik ve Özgürlüğe Yürüyüş kitabından