Leyla Güven, “Bu yol ne kadar meşakkatli olursa olsun kazanacağız. Beni çıkartarak direnişi parçalamak istediler. Onurlu yaşamaya devam edeceğiz” dedi.
HABER MERKEZİ –Demokatik Toplum Kongresi (DTK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Leyla Güven’in, İmralı tecridine karşı başlattığı açlık grevi eylemi 85’inci gününde. HDP’li vekiller de DTK binasında nöbet eylemi başlattı. Eyleme Leyla Güven telekonferans yöntemi ile katıldı.
‘MEŞAKKATLİ OLSA DA KAZANACAĞIZ’
Güven, “Sizler faşizm ortamında ‘kral çıplak’ diyerek mücadele yürütüyorsunuz. Yürüttüğünüz mücadele ve çalışma direkt halkın içinden gelen ve halka dokunan bir çalışmadır. Seçim dönemi üzerinden ne kadar vakit geçti bilmiyorum ama her birinize ayrı ayrı başarı dileklerimi iletiyorum. Bu yol ne kadar meşakkatli olursa olsun kazanacağız” diye konuştu. HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları’nın “Güzel görünüyorsun” sözüne de Güven, “Direnişin verdiği bir moral ve güzellik” diye yanıt verdi.
‘BİR KIVILCIM BİRÇOK ŞEYİ KIRABİLİR’
Hatimoğulları, “Bir kıvılcım, birçok şeyin kırılmasına sebep olabilir. Direnişini çok kıymetli buluyoruz. Başlatmış olduğun direniş ve talebin çok haklıdır. Bizler şunu bilmeni isteriz ki binlerce kız kardeşin olarak faşizm koşulları altında her türlü bedeli göze alarak direnişini yaymaya çalışıyoruz. Direnişini selamlıyoruz. Seni çok seviyoruz” ifadelerini kullandı.
HDP Milletvekili Rıdvan Turan ise “Şer güçlere karşı tecrit siyasetine karşı yükselttiğin bayrak her yerde görülüyor. Mücadele edenler mutlaka ama mutlaka kazanacak. Yakmış olduğun kıvılcım bizler için çok anlamlı. Devrimci görevini yerine getirdiğini düşünüyorum” diye belirtti.
‘CEZAEVLERİNDE ZULME RAĞMEN DİRENİYORLAR’
Leyla Güven, son olarak şunları söyledi:
“Sizlerin orada bulunup nöbeti tutmanız çok değerlidir. Yıllarca yan yana durmaya ve bir araya gelmeye çalıştık. Şu an yan yanayız. Sayın Öcalan’ın çok değer verdiği bir tutumdur. HDP ve HDK fikriyatı çok değerli ve halklarımıza armağan edilmiş en büyük hediyedir. Tam demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan mümkündür. Bir ilk adım oldu, yaklaşık 300’e yakın arkadaşımız cezaevinde açlık grevi eylemi ile bunu başlattı.
Gerçekten 12 Eylül dönemini aratmayan cezaevi uygulamaları ile karşı karşıyayız. Elazığ, Patnos başta olmak üzere açlık grevine giren arkadaşlar, tek kişilik odalara alınıyor. Tuz ve şeker dışında bir şey verilmiyor. Ona rağmen 45 günü geride bıraktılar. Beni dışarıya çıkartarak direnişi parçalamak istediler. Biz bu yola çıktık, geride kalanlar onurlu yaşamaya devam edecektir. Herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum.”