“Firdevs toprakların can çekişen halkına bir yaşam soluğu muydu bu gençler diye sorar dururum. Ölüm döşeğinde kıvrananlara hayat vermek kendininkini feda etmekten geçermiş. Yaşlı bu topraklara ekilen özgürlük tohumları, genç kanlarla sulanarak devrim hasadına kavuşuyor…”
HABER MERKEZİ – Kürdistan tarihinin son dört yüz yılında gelişen özgürlük ve bağımsızlık mücadeleleri genel itibariyle bölge savunması ve yönetimi temelinde gelişmiştir. Tarihsel bir trajedi olan ve toplum bilincinde kültürleşmiş, kemikleşmiş “Beni diğer parçalar ilgilendirmez” veya “Bizi şu şehir ilgilendirmez” tutumu derebeylerin yarattığı bir enkazdır. Tarih içerisinde yürütülmüş özgürlük mücadeleleri kendi bölgelerini ya da şehirlerini “Kürdistan” olarak adlandırmış ve geri kalan halkını umursamamıştır. Yılların getirdiği ve bir o kadar da zaferi götürdüğü bu bölgeci yaklaşımlar mücadele çıtasını isyanın bir üstüne taşıyamamıştır. Tarihsel realitemiz bir bu kadar daha acıdır. Önder APO şahsında gelişen ve dirilişin partisi olan PKK; Kürdü ölüm döşeğinden kaldırarak, öldürücü hastalıklarından arındırarak hayat vermiştir. Sömürgeci ve işgalci devletlerin Kürdistan’ı parçalayan sınırlarını, geliştirdiği amansız mücadele ile anlamsız kılmıştır. Tarihimizde örneği olmayan, Kürdistan’ın her şehrinden ve köyünden gençler ve kadınlar doğmadıkları ve büyümedikleri bölgelerde Ulusal Kurtuluşları adına savaşmış, mücadele yürütmüştür. Qamişlo’da doğup büyüyen bir genç savaşçı Amed’de savaşmış şehit düşmüştür. Sîne’de yaşamış bir genç kadın savaşçı Kobanê’de savaşmış ve şehit düşmüştür. Tarihimize tarih yazan bu hakikat zafere ve uluslaşmaya açılacak kapının bir anahtarıdır. Bu tarihî ahlakın sahiplerinden biri ve ilk şehîd olan Kobanê’de doğup 1989’da Botan’da şehît düşen Ş. Dîcle Kobanê, Rojava’nın doğacak nesillerine mücadele haritası sunmuştur. Bu yadigârın bir takipçisi de Şehîd Avyan’dır.
Şehîd Avyan Efrîn (Nîştîman Totan) yoldaş; 1996 yılında Efrîn’de dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardayken Heleb’e yerleşmiş, eğitimini burada tamamlamıştır. Yurtseverliği ile tanınan bir ailede büyüyen Avyan arkadaş, genç yaşlarda mücadeleyi her alanıyla tanımıştır. Heleb ve Şam’da gençlik çalışmalarında yer almıştır. Radikal genç tepkilerin yaratıcılığını bu çalışmalarda pratikleştirmiştir. Rojava Devrimi’nin başlangıcında savunma gücü olarak ortaya çıkan YXK içerisinde yer almıştır. 2012 yılında profesyonel genç bir devrimci iddia ile yüzünü Kürdistan dağlarına dönmüştür. 2014 yılında Rojava’ya geri gelerek Cêzîre bölgesinde devrimin savunucu olmuştur.
Avyan yoldaş ile 2014 yılının Mayıs ayı olarak hatırladığım bir zamanda, düzenleme sonrası geldiği taburumuzda tanışmıştım. Oldukça ciddi ve hiç gülmez yanı, sürekli moreli olan ve gülen bu taburda çok dikkat çekiyordu. Kaliteli espiri sahibi bu taburun içinde gülmemek veya somurtmak o kadar kolay değildi. Çok kısa bir süre sonra bizde bıraktığı ilk izlenimi yıkan Avyan arkadaş, ayak uydurmakta zorluk çekemeyeceği bu taburun ruhunu hemencik üslenmişti. Ciddi yapısını hiç kaybetmiyor, morelin olduğu yerlerden ve zamanlardan da ayrılmıyordu. Emeğe ve çalışmaya aşık yapısı onu sürekli hareketli kılıyordu. Tanıdığımdan itibaren hiç onu keyfi olarak oturduğunu hiç görmedim. Hep bir yerde birşeyler yapıyor yada dizayn ediyordu. Taburumuzdaki kadın arkadaşlara ait bölükü harekete geçirebilen bir yapısı vardı. Askeri faaliyetlerden asla kendini uzak görmeyi hayal dahi edemezdi. En bilindik yanı ise pusular veya operasyonlarda ilk kendini öneren ve gitmeye hazır olduğunu belirten yanıydı. Korkusuz ve asla geri dönmez bir kadın portresiydi. Avyan arkadaş yoldaşları ile kusursuz bir ilişkisi vardı. Genç yapısı muhabbetini de ölçülüyordu. Onunla sohbet ettiğinizde mutlaka size bir gerçekliği gösteriyor ve çarpıcı oluşunu öğretiyordu.
Şubat 2015’in ortalarında Avyan arkadaşla beraber 10 günlük bir eğitime gitmiştik. Eğitimi başarılı tamamlamış, iyi bir eğitmen olmuştu. Eğitim bittiği gün aşama aşama yapılan ve cephemizde son aşaması başlatılan “Til Hemis ve Til Berak Devrimci Operasyonu” başlamıştı. Biz eğitimde olduğumuzdan dolayı haberimiz yoktu. O günün akşam haberlerinden öğrenmiştik. Avyan arkadaş hamlenin başladığını fark edince hemen sinirlenmeye başladı. “Hamle başlamış biz burada ne yapıyoruz” diye öfkeli bir şekilde gitmek istediğini dile getiriyordu. Eğitimimiz bitmişti fakat Akademi’deki eğitmen arkadaş iki gün daha kalmamız gerektiğini söylüyordu. Avyan bu defa küplere bindi fakat birşey söylemedi. Ne kadar sinirlendiğini ve gitmek istediğini farkedebiliyordum. Sabaha kadar uyumamıştı. Ertesi gün sabah kahvaltıdan sonra gitmemiz gerektiğini söyleyerek eğitimde olan arkadaşları ikna etmeye çalışıyordu. Bir saatlik tartışma ile hepimizi ikna etmişti. Bu yaptığımız bir nevi iç firar olacaktı. Sonuçlarını hiç umursamadan sadece cephede olmak istiyordu. Biz karar verdikten bir saat sonra gelen lojistik kamyonuna 20 arkadaş binerek Derîk’e, oradan da cepheye ulaştık. Cepheye ulaştığımızda hava yeni yeni kararmıştı. Arkadaşlar cephemizdeki, kampımızın hemen karşısındaki Ebu Qedîr köyünü özgürleştirmişlerdi. Hemen telsizle bağlantı kurup Eyalet Komutan’ına geldiğimizi bildirdik. Gelen bir araçla hamlede bulunan taburumuzun birliklerine ulaştık. Taburdaki arkadaşlara kavuşan Avyan arkadaşın yüzündeki o mutluluğu ve sevinci hiç görmemiştim bu zamana kadar. İnatçı bir kavga kadınıydı..
Kuzey’de gelişen Öz Yönetim Direnişlerine kayıtsız kalmayan Avyan yoldaş, büyük sorumluluklar bilinci ile Kuzey Kürdistan’da ki direnişe katılmıştır. Yaşam ve savaş tecrübelerini burada gelişen tarihi direnişlerde pratikleştirmiştir. YXK’den YPS’ye uzanan bu direniş koşusunun sahibi Avyan yoldaş, 29 Ağustos 2016 yılında Wan’ın Edremit ilçesinde kaldıkları bir eve düşmanın yaptığı baskın anında teslim olmayıp bombasını kendinde patlatarak ölümsüzler kervanına katılmıştır. Onun bu zamana ve mekana sığmayan mücadeleci ruhu tıpkı Dicle’ler gibi yoldaşlarına ve gelecek nesile bir ışık olacaktır. Yarattığı değerler ve öğretilerine bir bağlılık olarak Şehîd Avyan yoldaş şahsında tüm Öz Yönetim Direnişi Şehîtlerini saygı, minnet ve vefa ile anarım.
Pîrdoğan SERHAD