Tecride karşı cezaevlerindeki açlık grevleri sürüyor. Kibriye Evren, Hilal Ölmez ve Evin Kaya ile Nimetullah Çınkılıç, kararlı oldukları mesajını verdi.
AMED – AMED E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Gazeteci Kibriye Evren, Hilal Ölmez ve Evin Kaya, tecride karşı 59 gündür açlık grevlerini sürdürüyor.
3 kadın tutsağın durumu her geçen gün kötüye giderken, sıvı almakta zorlandıkları, ses, ışık ve kokuya karşı çok fazla hassaslaştıkları öğrenildi. Bunun yanı sıra kilo kaybı yaşadıkları da kaydedilirken, tansiyon ve şeker sorunuyla da karşılaşıyorlar. Tutsaklara yaklaşık bir aydır Yeni Yaşam gazetesi verilmediği de öğrenildi.
‘TECRİT EYLEMLER BÜYÜRSE KIRILIR’
Kadın tutsaklar, direnişlerine ilişkin şu mesajı gönderdi:
“Mücadele bu aşamaya halkın emek ve mücadelesiyle geldi. Bundan sonra da halkın emek ve çabasının devam edeceğini biliyoruz. Bizler Cizre’yi, Sur’u, Nusaybin’i, Gever’i, Varto’yu ve Efrîn’i yaşayan bir halkın çocuklarıyız, evlatlarıyız. Hâlâ yüreğimiz Cizre, Sur, Nusaybin ve öz yönetim alanlarında yapamadıklarımızdan buruk ve vicdanımız rahat değil. Bizler o gün o direnişe sahip çıksaydık bugün süreç çok daha farklı olabilirdi. O süreçte haksızlığa, zulme, katliamlara sessiz kaldığımız için bugün çok daha ağır bir süreç yaşıyoruz.
Buradan ölümler çıkmadan başta gençler ve kadınlar olmak üzere herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. Bu sahiplenme faşizmi geriletecek ve özgürlüğü getirecektir. Halkın sürekli sokakta ve eylem halinde olması gerekiyor. Bu temelde tüm halkımızı açlık grevlerine sahip çıkmaya ve alanları boş bırakmamaya çağırıyoruz. İmralı’daki tecrit ve halkın üzerindeki tecrit ancak süreklileşen eylemlerle kırılır. Faşizmden korkmayalım, faşizmi kendi korkaklığına hapsedelim. Biz kazanacağız, halkımız kazanacak, direnişimiz kazanacak.”
ÇINKILIÇ: FAŞİZMİN DURUMU TECRİDE BAĞLI
Açlık grevinde olan tutsaklardan biri de Diyarbakır D Tipi kapalı Cezaevi’nde kalan Nimetullah Çınkılıç. Çınkılıç, 59 gündür açlık grevinde.
Aynı cezaevindeki 5 arkadaşı ile 16 Aralık’tan bu yana açlık grevinde olduklarını belirten Çınkılıç, sağlık durumları hakkında bilgi vererek, “Sağlık açısından kilo kaybı, halsizlik, baş ağrısı gibi etkiler var. Fakat moral-motivasyon olarak durumumuz gayet iyidir” dedi.
Tecrit parçalanınca faşizmin gerileyeceğini vurgulayan Çınkılıç, “Bu tecrit yalnızca Önderliğimize değil; tüm halkımıza, demokrasi güçlerine, gençlere ve kadınlara yöneliktir. Tecrit derinleştikçe faşizm ilerlemekte, tecrit parçalandıkça faşizm gerileyecektir. Bu yüzden faşizm belasından kurtulmak ancak tecridin parçalanmasıyla mümkündür. Tecridi parçalamak da ben ‘insanım’ diyen herkesin başlıca görevidir” diye kaydetti.
‘HER YER EYLEM SAHASINA ÇEVRİLMELİ’
Çınkılıç, halkın, demokrasi güçlerinin ve özellikle de gençlerin bulundukları her yeri direniş alanı haline getirmeleri gerektiğini belirtirken, şöyle dedi: “Özellikle siyasetçilerimiz kurumlarla sınırlı kalmayıp, doğru bir öncülük yaparak tüm meydanları eylem sahasına çevirmelidirler. Normal bir süreçten geçmediğimizin bilinciyle sürecin ruhuna denk, zamanın ruhunu iyi okuyan bir katılımla süreç karşılanmalıdır. Her şey gözler önündedir. Halkımızın ve eylemci yoldaşların talepleri açıktır ve gereken şey buna göre pratikleşmedir.”
Çınkılıç, “Tüm Kürdistan gerçekliği de mevcut durumu kesinlikle kabullenmemelidir. Tecridi parçalayacağız, faşizmi yıkacağız” mesajını da verdi.