HPG’nin Şehit Sakine Devrimci Operasyon birimlerince yakalanan MİT üyelerinden Mele Kod isimli şahsın verdiği ifade de, uyuşturucu satışlarını yapan patronları veya satıcılarını önce yakalatıp sonra da para karşılığında serbest bıraktırma gibi bir organizenin olduğunu söyledi.
HABER MERKEZİ – HPG’nin Şehit Sakine Devrimci Operasyon birimlerince yakalanan MİT üyelerinden Mele Kod isimli şahsın verdiği ifade de, uyuşturucu satışlarını yapan patronları veya satıcılarını önce yakalatıp sonra da para karşılığında serbest bıraktırma gibi bir organizenin olduğunu söyledi. Bu daha çok, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Mücahit Arslan olarak tanınan Ali İhsan Aslan, MİT Hewlêr temsilcileri Cankat ve Muharem ile MİT ile ilişkili avukat Okan Cantürk ve Sertaç Akdoğan arasında paylaşıldığını belirten MİT’çi Mele, bunun ispatını ise “Bu anlaşma sonucu 400 kilo eroin yakalatan kardeşim tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması” olarak ifade etti.
‘RTE kirli işlerini onlar üzerinden yürütmek için danışman sıfatıyla Saray’a doldurur’
Yakalanan MİT üyesi ifadesinde Tayyip Erdoğan’ın şahsı ve neden onlarca-yüzlerce danışman sıfatıyla Saray’a doldurduğuna ilişkin bilgi verdi. En son Kavakçı ailesi vesilesiyle kamuoyu Tayip Erdoğan’ın onlarca danışmanından haberdar olduğunu hatırlatmasında bulunan Mele, ifadesinde şunları aktarır: “Yalan söyleyip yalanına inanan bir mitomani hastası ve narsist olan Tayip’in hem bu özellikleri, hem de kamuoyuna yansıyan duruşu itibarıyla kimseye her hangi bir şey danışma ihtimali milyonda bir bile değildir. Kendisi ve yalaka çevresi için futboldan sanata, edebiyattan bilime, ekolojiden mimariye kadar tüm her şeyi en iyi bilen, düşünen ve pratikleştirmek isteyen Tayip’tir. Dolayısıyla böylesine megolamanizmin zirvesindeki birinin çevresine bir şey danışması, danışmanlarda, uzmanlardan akıl alması eşyanın tabiatına aykırıdr. Buna rağmen neden onlarca danışman saraya doldurulur. Kimisini ihya etmek için aldığını söylemek mümkündür. Fakat T.Erdoğan bu kişilerin çoğunu kirli işleirni yürütmek için bu sıfatlarla donatmaktadır.
‘RTE sır küpü Aslan’
Bu danışmanlarından biri ve belkide hiç değişmeyeni bilinen ismi Mücahit, kayıtlardaki ismi ise Ankara doğumlu, aslen Diyarbakır’lı olan Ali ihsan Arslan olduğunu ifade eden Mele, “Tanıyan-bilen her kes Ali ihsan Arslan’ın T.Erdoğanla ilişkisini iki cümlede özetlemektedir. Birincisi sorun varsa Ali İhsan çözer denilmekte, ikincisi ise Tayip’ın sır küpü olarak tarif edilmesidir. Ali ihsan Arslan’ın yolu 1990’lı yıllarda T.Erdoğanla kesişir. Bu yıllarda Ömer Çelik aracılığıyla Tayip’le tanışır ve bir daha ayrılmayacak sır küpü haline gelir. Ali ihsan’ın babası ihsan Arslan Diyarbakır ve islami camiada tanınan, Şura dergisini çıkaran, Zaman gazetesi kurucusu, imtiyaz sahipliğini üstlenen ve Mazlum Der genel başkanlığı yapan makul bir insandır. Mücahit Arslan ise daha fazla Ankara’lıdır. Kişilik olarak oranın ilişki ve çelişkileri ile şekillenmiştir. Belkide böyle olduğu içindirki Erdoğan’ın vazgeçilmez danışmanıdır.”
RTE danışmanı, MİT ve Avukatlardan oluşan uyuşturucu organize ekibi
Yakalanan MİT elemanı Mele’nin ifade tutanağında 400 kilo eroin yakalatan kardeşini T. Erdoğan danışmanı Mücahit Arslan (Ali İhsan Arslan), MİT ve avukatlardan oluşan ekip üzerinden nasıl serbest bıraktırdığını yer alıyor. Mele’nin ifadesi şöyle:
“MİT, benden alınan paradan 1 milyon doları buna verdi. Mücahit’i hiç yüz yüze görüşmedim. Ancak kardeşimi bıraktıracak ekiple anlaşma yaparken, bir milyon doların Mücahit’in payı olduğu söylendi. Bu grup sadece benim işimi yapmakla yetinmedi. Uyuşturucu davası olan yüzlerce Yüksekovalı, Liceli ve Van’lının meselesini Mucahit aracılığıyla çözdüler. Tayip Erdoğan’ın danışmanı olan Mücahit Arslan bu grubun Adelet Bakanlığı nezdindeki işlerini yapan kişidir. Grup üç ayak üzerinde şekilenmiştir. Birincisi Mit’çilerdir. Bunlar uyuşturucu yakalatan kişilerin aileleri ile irtibat kurup-işi bağlıyorlar. Anlaşma sağlandıktan sonra uyuşturucu yakalatan kişinin ailesini grupta yer alan avukatlara yönlendiriyorlar. Para avukatlara veriliyor. Paranın bir bölümü avukatlara verildikten sonra Mücahit Arslan Adelet Bakanlığı nezdinde devreye giriyor. Bir süre sonra tutuklu serbest bırakılıyor. Genel olarak tutuksuz yargılama üzerinde anlaşma sağlanıyor. Tutuklu bırakılınca da tüm para avukatlara teslim ediliyor. Paranın Mit’çiler, Mücahit ve avukatlar arasındaki bölüşümü bundan sonra yapılıyor.
2,5 milyon dolar karşılığında kardeşimi bıraktırdım
Ben kendim 1998’den beri MİT ile çalışıyorum. Fakat çok uğraşmama rağmen uyuşturucu yakalatan kardeşimi kurtaramadım. Böyle olunca değişik arayışlara girdim. Bu kapsamda dostum olan OKİS isimli şirketin müdürü Ömer Kafkas aracılığıyla MİT’in Hewlerdeki görevlileri Cankat ve Muharem’le görüştüm. Bu kişileri zaten tanıyordum. Ama uyuşturucuda yakalananları serbest bıraktırdıklarını bilmiyordum. Ömer Kafkas bana bu işi bunların yapacağını söyleyince gidip bu iki MİT elemanı ile uyuşturucudan tutuklu olan kardeşimin tutuksuz yargılanması için görüştüm. Zaten tanıdığım ve samimiyetimin olduğu insanlardı. Buna rağmen birkaç kez gidip-geldim. En sonunda bana kardeşimi bıraktırabileceklerini söylediler. Bu işi Devlet içinde kendileri, dört avukat ve Adalet bakanı nezdinde ise Mücahit Arslan’ın yürüteceğini ifade etiler. Kardeşimin tutuksuz yargılanması için 2,5 (iki buçuk) milyon dolar karşılığında onlarla anlaştım. Daha sonra bu parayı MİT ile ilişkili avukat Okan Cantürk ve Sertaç Akdoğan’a verdim. Bu avukatların buroları istanbul Aksaray semtindedir. Mit’çi Cankat ve Muharem bu kişiler üzerinde sorunu çözdüler. Bunlarla anlaştığımız iki buçuk milyon doları yeğenim götürüp buroda ismi geçen avukatlara verdi. Bu paranın bir milyonu şuan Tayip Erdoğan’ın danışmanlığını yapan Mücahit Arslan’a, bir milyonu Cankat ve Muharem isimli MİT mensuplarına, 500 bin (beşyüz bini) ise Okan Cantürk ve Sertaç Akdoğan isimli avukatlara gitti. Bu anlaşma sonucu 400 kilo eroin yakalatan kardeşim tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Serbest bırakıldıktan kısa bir süre sonra ise kardeşimi yurtdışına çıkartım.”
Kaynak: Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi