Apocu tarzda Partileşme mücadelesi, gerilla tarzında direnerek mücadele etmenin ve demokratik ulus tarzında toplumsallaşarak özgür yaşam mücadelesini Kürdistan Halkı başta olmak üzere ezilen tüm halklar, kültürler ve toplumsal kesimler için nefes nefese yürüterek açığa çıkarmanın esasını oluşturuyor.
HABER MERKEZİ – Önder Apo, Kürdistan’daki devrimci gelişmelerin esasını ve sonucu belirleyecek temel gerçekliği başlıkta belirtilen bu özlü sözle çarpıcı tarzda ifade etmiştir.
Küresel kapitalist hegemonik güçlere, bölgesel faşist ulus devlet sömürgeciliğine ve işbirlikçi ihanetçi Kürt egemen kesimlere karşı 40 yılı aşkındır PKK öncülüğünde devam eden Kürdistan Devrim yürüyüşünün günümüzde bir Ortadoğu Devrimi aşamasına gelmiş olmasında PKK’nin ilk çıkışından günümüze kadar bir gençlik ve kadın partisi olarak şekillenmesi ve gelişmesinin rolü belirleyicidir.
Reel Sosyalizmin 1989 yılından itibaren çözülüşüyle birlikte Türkiye ve Ortadoğu’daki tüm sol, sosyalist ve muhalif hareketlerin ya dağılması ya da toplumsallaşamayarak daralıp etkisizleşmelerine karşın PKK’nin Demokratik Sosyalist bir hareket olarak gelişimini sürdürmesi bu gerçeklikle ilgilidir. Yine Önder Apo’ya yönelik gerçekleştirilen uluslararası komploya, bunun devamı olarak gelişen ihanet ve çeteciliğe rağmen PKK’nin tasfiye ve etkisizleştirilmesi bir yana büyük bir değişim ve dönüşümle yenilenerek Rojava devrimiyle birlikte Kürdistan devrimini bir Ortadoğu devrimi aşamasına getiren öncülük düzeyini yakalamasının sırrını da bu gerçeklikte görmek gerekiyor.
Bir gençlik ve kadın partisi olarak PKK’yi Kürdistan halkı için olduğu kadar tüm Ortadoğu ezilen halkları ve toplumları açısından bir kurtuluş ve özgürlük seçeneği haline getiren hiç kuşkusuz Önder Apo olmuştur. Bu nedenle Önder Apo gerçekliğini, bu gerçekliğin temsili olan Apocu militan özelliklerini doğru anlamak ve doğru uygulamak, yaşanan 3. Dünya Savaşı içinden Kürdistan ve Ortadoğu Devrimini çıkarmak açısından son derece önemli olmaktadır.
1970’lerin başından itibaren Önder Apo öncülüğünde Haki, Kemal, Mazlum, Hayri, Sakine arkadaşlar başta olmak üzere bir gençlik grubu olarak şekillenen Apocu Hareket, 1978 yılında bu ilk oluşum özelliklerine bağlı kalarak PKK tarzında Partileşmiştir.
40 yıldır devam eden PKK’nin ilk grup özelliklerine ve başlangıç amacına bağlı kalarak Partileşme çabası, Önder Apo’nun en yoğun ve en temel mücadelesi olarak Kürdistan Halk direnişinin ve devrimsel gelişmelerin açığa çıkmasında belirleyici olmuştur.
Apocu tarzda Partileşme mücadelesi, gerilla tarzında direnerek mücadele etmenin ve demokratik ulus tarzında toplumsallaşarak özgür yaşam mücadelesini Kürdistan Halkı başta olmak üzere ezilen tüm halklar, kültürler ve toplumsal kesimler için nefes nefese yürüterek açığa çıkarmanın esasını oluşturuyor. Bu nedenle Kürdistan’daki tüm gelişmeleri açığa çıkardığı kadar sonucu da belirleyecek PKK öncülüğüne bu karakterini veren ilk oluşum esaslarını anlayarak yürüyen mücadelede bu çizginin ve tarzın militanlığını yapmak en temel devrimci görevlerin başında geliyor.
Birçok boyutu olsa da esas olarak PKK’nin bir gençlik gurubu olarak ilk şekillenmesinde belirleyici husus Önder Apo’nun özgür yaşam arayışı, anlayışı, tarzı ve mücadelesi oluyor. Önderlik gerçekliğinde bireysel ve toplumsal özgürlüğün diyalektik bütünlük içindeki temsili, hem liberalizmin toplumsallığın parçalanmasını esas alan ve kölelik üreten bireyciliğine, hem de reel sosyalizmin özgür insan iradesini ve kişiliğini parçalayan ve özgür birey ve toplumsallık yerine bürokrasi, iktidar ve devlet üreten kaba kolektivist anlayışa karşı PKK’nin daha ilk çıkıştan itibaren özgünlüğünü belirleyen temel esaslardan başlıcası oluyor. Bireysel özgürlüğün toplumsal özgürlükten geçmesi kadar, toplumsal özgürlüğün önündeki her türlü engelle mücadelede özgürlük anlayışı ve iradesini büyük bir bilinç ve ruhla bireyde açığa çıkarma mücadelesi, PKK’nin diğer klasik reel sosyalist partilerden farklı şekillenmesinin ve gelişmesinin esasını oluşturuyor. Önder Apo Savunmalarda ?Ben Kürdistan Halkını anlamaya çalışırken Onlar da beni yeniden yarattı? diyerek bu tarihsel-toplumsal gerçekliğin Önderlik ve Kürdistan Halk gerçekliğindeki muazzam diyalektiğini kapsamlıca çözümlemiştir.
İnsanı diğer canlı türlerden özgün kılan zekasının tarihsel-toplumsal gerçekliğinden kaynaklanması kadar, tarihsel toplumsal gerçekliği inşa etmede insan emeğinin ve etkinliğinin belirleyiciliğinin diyalektik bütünlük içinde sürekli birbirini besleyerek gelişimi, toplumsal insanın ve yaşamın şekillenmesinin esasını oluşturmuştur. İnsan türünün bu en temel tarihsel-toplumsal gerçekliğini ve diyalektiğini, Kürdistan koşullarında PKK-kadro diyalektiği tarzında oluşturarak Demokratik Kürt Uluslaşmasını büyük bir mücadeleyle inşaa etmek, PKK’nin ve kadrosunun temel özgünlüğüdür. PKK tarzında örgütlenildiği oranda ve alanda özgür yaşamın olanakları açığa çıkmış, PKK’yi örgütleme çabası ve emeği, özgür Kürt bireyini şekillendirmiştir. PKK tarzında Kürdistan’daki her türlü inkâr, katliam ve baskıya rağmen Önder Apo öncülüğüyle bir kişiden başlayıp, çekirdek gençlik gurubuyla devam eden ve sonrasında Partileşerek, gerillalaşarak, halklaşarak örgütlenme ve bu şekilde özgür yaşam direnişini ve mücadelesini geliştirerek toplumsallaşma çabası, Kürdistan Demokratik Uluslaşmasının ve Demokratik Sosyalizmin esasını oluşturmuştur. Önder Apo Savunmalarda PKK’nin, demokratik uluslaşmanın prototipi olduğunu? belirtmiş, ?demokratik uluslaşmayı da kendi içinde sınıflaşmaya yol açmayan toplumsallık olarak? tanımlamıştır. Bu nedenle PKK’yi eşit ve özgür insanlar topluluğu olarak örgütleme anlayışı, tarzı ve çabası, PKK’de şekillenen fedailiğin, devrimciliğin ve sosyalizmin özgünlüğünü açığa çıkarmıştır.
Tarihsel toplumsal kimliğin bir bireyden başlayarak gençlik gurubu olarak şekillenmesi, bunun PKK tarzında Partileşmesi, gerillalaşması, halklaşması ve Demokratik Sosyalizm olarak günümüzde Ortadoğu ezilen halkları ve toplumları için gerçek özgür yaşam seçeneği haline gelmesi Önder Apo’nun bu özgürlük anlayışı, tarzı ve mücadelesinin sonucudur.
Bu nedenle PKK ismine Parti de denilmiş olsa klasik-bürokratik-elit yönetim örgütü olarak açığa çıkmamış, Kürt toplumsallaşmasının ve dolayısıyla da toplumsal insanın özgür yaşam anlayışına, amacına ve tarzına bağlı kalarak şekillendiği temel mücadele alanı ve zemini olmuştur.
Çıkış koşullarındaki mevcut dünya durumu ve Reel Sosyalizmin ağır etkisi altında kalınarak özgürlüğün sınıfla, iktidar ve devletle ilişkilendirilmesi ve resmi program olarak kabul edilmiş olmasına karşın PKK’deki esas bilinç ve ruh, özgürlüğün gençliğin ve kadının tarihsel-toplumsal gerçekliğine uygun olarak gelişimini esas almak olmuştur. Yine resmi programda işçi sınıfının öncülüğü temel ideolojik öncülük olarak belirlenmiş olmasına rağmen, esas olarak PKK’nin ideolojik şekillenmesine ve öncülüğüne hakim olan gençlik ve kadın çizgisi, mücadelesi, öncülüğü olmuştur.
Toplumsal yaşamın parçalanarak özgür yaşam üzerinden egemenliğin ve köleliğin gelişmesinde Kent-sınıf ve devletleşmeye yol açan temel tarihsel sapma ve karşı devrim, esas olarak kadının ve gençliğin yüzbinlerce yıllık süre boyunca toplumsal kimliğin özgürce gelişmesinde oynamış oldukları tarihsel rollerinden yaşlı, güçlü ve kurnaz adam tarafından düşürülmüş olmasıyla açığa çıkmıştır. Erkeğin kadın ve gençlik, insanın doğa, kentin köy ve devletin tüm toplum üzerindeki egemenliği, tahakkümü ve sömürüsü bu sapma ve karşı devrim sürecinin esasını oluşturmuş, buna karşı da başta kadın ve gençlik olmak üzere toplumlar, kültürler farklı biçim ve tarzlarda sürekli direnerek özgür yaşamı savunmuşlardır. Gençliğin ve kadının bu tarihsel toplumsal kimliğini, onun özgürlük anlayışını, direnişini ve mücadelesini PKK militanında yeniden açığa çıkarmak ve bunu PKK tarzında örgütleyerek bir bütün Kürdistan Halk gerçekliğine dönüştürmek Apo’cu Hareketin ilk oluşum ve Partileşme anlayışı ve tarzı olarak mücadelemizin esasını belirleyen temel özelliklerin başında gelmiştir.
Özgür Kürt bireyini gençliğin ve kadının bu tarihsel-toplumsal gerçekliğine bağlı olarak inşa etmek, PKK’yi bu özgür insanların toplumsallaşmasının temel tarzı ve alanı olarak geliştirip Kürdistan halkını yeniden ayağa kaldırmak ve savaşan halk gerçekliğiyle Demokratik Ulusu inşa etmek, Önder Apo’nun en temel ve en büyük mücadelesini oluşturmuştur. Bu Önderlik yaklaşımı PKK’nin ve Kürdistan Devriminin temel gelişim diyalektiği olarak özgünlüğünü de açığa çıkarmıştır. Daha 1987 yılında 3. Kongre sürecinde Önder Apo’nun çözümlenen an değil tarih, birey değil toplum? yaklaşımı bu Önderlik tarzının ve özgün gelişiminin ifadesidir. İnsanı bir tarih ve toplum olarak ele almak, toplumsal kimliği ve özgürlüğü de gençlik ve kadın kimliğinde somutlaştırmak ve bunu PKK’nin temel ideolojisi ve öncülüğü haline getirmek ilk çıkıştan günümüze kadar devam eden en yoğunluklu mücadele ve çaba olarak Kürdistan Devriminin karakterini belirlemiştir.
Apocu gençlik hareketinin PKK tarzında örgütlenmesine yol açan bu en temel özgünlüğünü, hareketin daha ilk oluşum sürecinde faşist Türk sömürgeciliğine karşı mücadeleyle birlikte Kürt egemen işbirlikçi, teslimiyetçi, ilkel milliyetçi ve reformist hareket ve kesimlere karşı yürütülen ideolojik mücadelenin diyalektik bütünlük içinde 40 yıldır kesintisiz sürdürülmesi gerçekliğinde de görmek son derece önemlidir.
Önder Apo, Partileşme kararına ?Gizli Ruhum? dediği Haki Karer arkadaşın işbirlikçi, ajan güçler tarafından katledilmesine verilmiş bir cevap olarak gidildiğini belirtmiştir. Bu katliama karşı, ilk oluşumdaki gençlik ruhuna, amacına, onun yoldaşlığına bağlı kalarak PKK’yi bir şehitler Partisi olarak şekillendirmek Önder Apo’nun ve PKK’nin temel özgünlüğünü oluşturmuştur.
Kültürel soykırıma tabi tutulan ve sömürgeleştirilen Kürdistan halkının kültürel ve toplumsal özgürlüğünü hem Kürt egemen, işbirlikçi, ajan teslimiyetçi ve ilkel milliyetçi kesimlere hem de Faşist Türk Sömürgeciliğine karşı yürütülen ideolojik, siyasi ve askeri mücadeleyle sağlamaya çalışmak, Kürdistan Devriminin temel gelişim diyalektiğini oluşturmuştur. PKK’de Kürtlük olgusu, Kürt toplumsallaşmasında da en büyük emeğin, öncülüğün ve özgürlüğün temsil gücü olan kadın ve gençlik kimliği temelinde yeniden ve özgürce şekillenmiştir.
Bu anlamda Mazlum’ların, Hayri’lerin, Kemal’lerin, Dörtlerin Amed Zindanındaki görkemli direnişi, sadece Faşist Türk Devletinin dayattığı teslimiyet ve ihanete karşı değil, her türlü ihanetçi, teslimiyetçi, reformist anlayış ve eğilimlere karşı da Parti kimliğini savunmaya yönelik ilk oluşumdaki gençlik bilincinin, iradesinin ve ruhunun tarihsel eylemi olmuştur.
Mahsum Korkmaz öncülüğünde gerçekleşen tarihi 15 Ağustos Atılımı da aynı gençlik iradesi ve bilincinin ifadesi olarak faşist Türk Sömürgeciliğine karşı olduğu kadar her türlü yenilgili, teslimiyetçi ve pasifist anlayışlara karşı da PKK?nin gerillacılık tarzında Partileşme ve mücadele etmesinin tarihsel eylemi olarak gerçekleşmiştir.
Rojava Devriminin bir Kadın devrimi olarak gelişmesi, Öz Yönetim Direnişlerinin Apocu gençlik ruhunun büyük bir bilinç, irade, kararlılık ve mücadeleyle sadece Faşizme karşı değil, aynı zamanda teslimiyetçi, pasifist orta sınıf anlayış ve eğilimlere karşı da gelişmiş olması, PKK’nin bu ilk oluşum özelliklerinden ve açığa çıkardığı militan gerçekliğinden dolayıdır.
PKK gerçekliğinde ifadesini bulan Apocu gençlik kimliğinin anlayışı ve tarzı bu anlamda fedailiktir. PKK militanlığı, ilk öncü gençlik kadrolarının temel özelliği ve karakteri olarak, kölece düşkün yaşama karşı olduğu kadar erkek egemenliğine dayalı milliyetçiliğe, iktidarcılığa ve devletçiliğe karşı da özgür bireyi, toplumu ve yaşamı savunarak, her türlü zorluğa karşı kendisini çözüm iradesi ve gücü haline getirmeyi başarmaktır. Fedailik, kapitalist moderniteden ve sömürgecilikten kaynaklı her türlü bireyciliğe, bencilliğe ve zayıflığa karşı tarihsel toplumsal kimliği yaşam ve mücadelesiyle özgürce kişiliğinde temsil etmektir. Bunun için Haki Karer gibi bir lokma bir hırka yaşamasını bilmektir. Kemal Pir gibi, yaşamı uğrunda ölecek kadar sevip, en zor koşullarda dahi PKK çizgisinde zaferi görmek ve bu zaferi kendi tarihsel eylemiyle açığa çıkarmasını başarmaktır. Fedailik, Kemal Pir tarzını esas alan Çiyager’lerin, en büyük güç dengesizliğine, binlerce özel çete ve ordu gücüne karşı ufak bir gençlik gurubuyla direnişin PKK çizgisinde başarı ve zafer çizgisi olarak mutlaka kazanacağını görerek, sonun muhteşem olacağına? sarsılmaz inanç, irade ve mücadele kararlılığıdır.
Hayri Durmuş, büyük tarihsel eylemine rağmen, ?mezar taşıma borçludur? yazın demiştir. Zilan, yaşam iddiam çok büyük? ve Önderliğe ?Keşke canımdan başka verecek şeyim olsaydı? diyerek fedai eylemini gerçekleştirmiştir. Hem düşmana karşı büyük tarihsel eylemleri gerçekleştirerek canını adamak, hem de Önderliğe ve halka karşı kendini borçlu görerek daha fazla vermeyi istemek, PKK’de gerçekleşen fedailiğin özüdür. Kendi tarihsel ve toplumsal mücadelesi, eylemi üzerinden iktidarlaşmamak kadar, iktidar şekillendirmemek için kendisini var kılan ve özgürlük yürüyüşünü açığa çıkaran toplumsal gerçekliğine, Önderliğine ve şehit yoldaşlarına karşı kendini borçlu görmek, ilk oluşumdan başlayarak günümüze kadar devam eden PKK’nin özgün bir Parti olarak şekillenmesinin ve gelişmesini sürdürmesinin esasını oluşturmuştur. Bu Önderlik gerçekliğinin ve Apocu militan özelliğin PKK öncülüğünde somutlaşması, PKK’nin temel özgünlüğü olarak tarihte ezilen toplumlar ve halklar adına gerçekleştirilmiş büyük devrimlerin başına gelenlerin Kürdistan Devriminde de yaşanmamasının en temel mücadelesi olarak büyük bir özgürlük anlayışı, bilinci ve eylemini açığa çıkarmıştır.
Büyük kahramanlık ve emeklerle tarihte ezilen toplumsal kesimler, kültürler ve halklar adına yaşanan ve günümüzde özgürlük bilinci ve eyleminin gelişmesine kaynaklık eden tarihsel devrimlerin ya kendi karşıtına dönüşmesi, ya da mevcut egemenlik sistemine eklemlenerek amacından sapması 5000 yıllık temel tarihsel gerçeklerdendir.
Hazreti İsa’nın ezilen toplumsal kesimler adına büyük çıkışı ve Hıristiyanlığın ilk başlarda komünal bir hareket olarak gelişmesine karşılık üç yüz yıl sonra Bizans gibi bir imparatorluğun resmi egemenlik ideolojisi haline gelmiştir. Hz. Muhammed?in İslami çıkışla köleler ve Hariciler başta olmak üzere ezilen en yoksul toplumsal kesimler için büyük bir özgürlük anlamına karşılık çok kısa sürede bir hanedanlık, imparatorluk ve egemenlik ideolojisine dönüşmüştür. Büyük Fransız Devriminin San Kilotlar başta olmak üzere en yoksul ve ezilenlerin özgürlük devrimi olarak gelişmesine karşın sonradan Napolyon şahsında ulus-devlete dönüşmesi ve 17 Ekim Büyük Sovyet Devriminin tüm ezilen insanlık için taşıdığı büyük anlama rağmen aradan 70 yıl geçtikten sonra dağılarak kapitalist sistemin en değme ulus-devletçiliğine dönüşmesine yol açan temel nedenleri anlamak gerek. PKK’yi oluşturan ilk gençlik gurup şekillenmesinin amaç ve hedeflerinden sapmayarak aşmak ve bu nedenle büyük bir ideolojik mücadele yürümek, Kürdistan Devriminin temel özgünlüğü ve gelişiminin esası olmuştur.
Önder Apo daha 1989 yılında, Bir halka yapılabilecek en büyük kötülüğün, halkın özgürlüğü için yola çıkanların karşı çıktıkları güçten iktidarı aldıktan sonra daha büyük bir baskı gücüne dönüşmeleri? olduğunu belirtmiştir. İlk çıkıştan günümüze kadar PKK’nin böyle bir parti olarak gelişmemesi için ilk oluşum ve çıkış amaçlarına bağlı kalacak Particiliği ve militanlığı açığa çıkarmanın mücadelesini yürütmüştür.
Bu gerçeklikten dolayı Önder Apo Savunmalarda ?40 yıldır PKK içinde yürüyen en temel mücadelenin demokratik ulus çizgisiyle ulus devlet anlayışı arasında yaşandığını? belirtmiştir. Apocu gençlik oluşumuna yol açan ve temel çizgisi olarak PKK’de şekillenen demokratik ulus anlayışı ve tarzını her türlü orta sınıf anlayışına, erkek egemenliğine, iktidarcılığına, çeteciliğine ve ilkel milliyetçiliğine karşı geliştirmek ve bunun ideolojik mücadelesini yürütmek kapitalist hegemonik güçlere ve faşist ulus devletlere karşı yürütülen mücadeledeki başarıyı açığa çıkarmıştır. Bu nedenle iç mücadele dışa karşı yürütülen mücadeleyi belirlemiş, ideolojik mücadeledeki başarı siyasi, askeri başarıları açığa çıkarmıştır. İdeolojik duruş ve mücadelede bu Önderlik çizgisini anlama ve temsil etmede yaşanan yanılgılar, zayıflıklar ve yetersizlikler Kürdistan Devrimini tam sonuca götürme önündeki en temel sorun olarak aşılması gereken kadrosal duruşlar olmaktadır.
Önder Apo’nun uluslararası komploya karşı büyük bir mücadeleyle açığa çıkardığı Demokratik Toplum Manifestosunu ve paradigma değişimini bu çerçevede PKK’nin ilk gençlik gurubu olarak şekillenme esaslarından, bu gurubun oluşum amacına, hedefine, anlayışına ve tarzına bağlı kalma konusunda PKK’de yürüyen 40 yıllık amansız mücadele gerçekliğinden, tarihinden kopuk ele almak, Önderlik zihniyetine girmeme, özgürlük konusunda yaşanan gerilik, tutuculuk ve dogmatizmin detemel nedenlerinden olmaktadır.
Önder Apo Savunmalarının, 40 yıllık amansız yaşam ve mücadele gerçekliğinden çıkarılan sonuçlar? olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle paradigma değişiminin esası, PKK’nin bir gençlik gurubu olarak şekillenmesine yol açan özgür yaşam arayışı ve tarzının 40 yıllık Partileşme mücadelesiyle, devletçi uygarlık sisteminin her türlü etkilerinden arındırılarak tarihsel toplumsal gerçekliğin süzülmüş bal kıvamında hakikate kavuşmasıdır.Çocukluk hayallerine ihanet etmemek, ilk çekirdek gençlik gurubunu bir araya getiren temel amaçtan, hedeften, özgürlük anlayışından ve ilkesinden kopmamak, bu konuda günde ?40 defa kararlaşarak? bunun amansız mücadelesini 40 yıldır PKK gerçekliğinde nefes nefese yürütmek,Kürdistan Devrimini geliştiren esas gerçekliktir.
Önder Apo çizgisinde PKK’nin oluşumundaki gençlik bilinci, iradesini ve ruhunu büyük bir ideolojik mücadeleyle anlamaya, yürütmeye ve temsil etmeye çalışma her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Yürüyen 3. Dünya Savaşı, bu nedenle silahlı boyuttan daha fazla ideolojik düzeyde yürümekte, ideolojik çalışmaların ve mücadelenin düzeyi başarı ya da başarısızlıklara kaynaklık etmektedir.
Gerek başını ABD’nin çektiği küresel hegemonik güçlerin, gerekse faşist Erdoğan-Bahçeli çeteciliğinin temel amacı ve mücadelesi, 40 yıllık PKK öncülüğünde yürütülen amansız mücadeleyle Kürdistan halkı başta olmak üzere tüm ezilen Ortadoğu halkları için açığa çıkarılan özgürlük değerlerinin, birikimlerinin ve devrimsel gelişmelerin tasfiye edilerek, etkisizleştirilmesi, KDP çizgisine eklemlenerek sistem içinde eritilmesi ve yenilgiye uğratılmasıdır. 40 yıllık kesintisiz gelişen Kürdistan Devrimini karşı devrime dönüştürmek, Kürdistan halkının büyük bedel, emek ve fedakârlıkla açığa çıkardığı özgürlük değerleri ve yaşamı üzerinden iktidar ve egemenlik üretmek, sadece tarihte yaşandığı biçimiyle değil, güncelde çok daha yoğunlaşmış bir tarzda Arap Baharı da denilen başta Mısır’daki halk direnişlerinin ve devrimlerinin çok kısa sürede etkisizleştirilerek karşı devrime dönüştürülmesi ve sisteme entegre edilmesinde olduğu gibi temel amaç ve yürüyen yoğun mücadele gerçekliğini oluşturmaktadır. Yürüyen bu mücadeleyi PKK içinde gençlik kimliğini ve ruhunu korumaya, bunun gerektirdiği demokratik sosyalizm anlayışını ve devrimci tarzını geliştirmeye yönelik ideolojik mücadele ile bütünlük içinde ele alarak yürütmek, Kürdistan Devrimini bir Ortadoğu Devrimi olarak başarıya ve sonuca götürmede belirleyici düzeyde en önemli ve öncelikli kadrosal görev olmaktadır.
Özgürlük konusundaki gerilik, tutuculuk ve dogmatizm esas olarak gençlik kimliğinden, onun özgür yaşam iddiasından, arayışından ve mücadelesinden kopmak, ya da bu konuda yaşanan zayıflıktan, yorgunluktan, yaşlanmaktan kaynaklanmaktadır. Anlam arayışının ve mücadelesinin kişilikte donması, yaşam tutkusunun zayıflamasıdır. Bu nedenle gençlik kimliğinde ısrar, devrimcilikte ısrardır. Memurluğa, yetkciliğe, iktidarlaşmaya ve bireyciliğe karşı özgür yaşam arayışçılığını ve mücadelesini gerillacılık tarzında yürütmektir. Tarihsel toplumsal kimliğin Apocu militan gerçekliğinde anlama ve eyleme kavuşmasıdır. Her türlü zorluğa karşı direnme, tüm tarihsel toplumsal sorunları çözme iddiasıdır. Bu nedenle fedai çizgisinde yaşama ve mücadele etme kararlılığıdır. Kürdistan devriminin amacından sapmayarak, PKK’nin ilk oluşum esasına ve şehitlerimizin anılarına bağlı kalarak bunun mücadelesini Önderlik çizgisinde yürütmek, özgür bireyin, toplumun ve yaşamın kendisi olarak gençlik hayallerine ihanet etmeyerek hep genç kalmayı başarmaktır.