111 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan Leyla Güven, kendisi ile aynı taleple cezaevinde açlık grevinde olan tutsaklar için kaleme aldığı mektubunda baharı müjdeledi.
HABER MERKEZİ – Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle 111 gündür süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, cezaevlerinde kendisi ile aynı taleple açlık grevine giren tutsaklara bir mektup kaleme aldı. Leyla, mektubunda tutsaklara seslenerek, eylemlerinin sonuç vereceğine olan inancını dile getirdi. Yine baharı direniş ile karşıladıklarının altını çizen Leyla, “Baharı 8 Mart ve Newroz’un büyük coşkusuyla taçlandıracağımıza yürekten inanıyorum” dedi.
Leyla’nın tutsaklara hitaben kaleme aldığı mektubunun tamamı şu şekilde:
“Hakikat arayışcısı yüreği özgür güzel yoldaşlarım, rehevallerim. Hepinizi eylemimizin başarı ile sonuçlanacağı günlerde çekeceğimiz büyük özgürlük halayının coşkusuyla selamlıyor sevgi ve hasretle kucaklıyorum.
Bu tarihi direnişte bir mevsimi yaşıyor olmanın verdiği coşkuyla koğuşlarınızın penceresine konan kuş misali sizlere bir selam vermek istedim. Kuşkusuz sizlerle aynı alanlarda olmamanın verdiği avantajla sizlere baharın tüm güzelliği ve umuduyla gelmekte olduğunu müjdeleyebilirim.
Direnişle karşıladığımız baharı 8 Mart ve Newroz’un büyük coşkusuyla taçlandıracağımıza yürekten inanıyorum.
Sevgili arkadaşlar,
Direnişimiz haklı ve meşru olduğundan dünyanın dört bir yanında yankılanıyor ve dayanışma, destek mesajları her geçen gün daha fazla yükseliyor.
AKP-MHP faşist ittifakı bu direniş karşısında büyük bir zorlanmayı yaşıyor. Sizlerin de bildiği gibi daha önce bu direnişi kırmaya dönük çeşitli girişimlerde bulundular. Gerek 12 Ocak’taki görüşme gerekse de benim 25 Ocak’taki tahliyem bu zorlanmanın açık göstergesidir. Bu girişimler de bize gösteriyor ki direnişimizle hedeflediğimiz mutlak tecridin kırılması yakındır.
Sevgili arkadaşlar,
Bu direnişe başlarken öncelikle her birimiz büyük bir kararlılıkla mutlak tecridin kırılması için bedenlerimizi açlığa yatırdık. Geride bıraktığımız günlere, aylara rağmen direnişimiz büyük bir kararlılıkla devam ediyor. Gelinen aşamada her gün biraz daha eriyen bedenlerimizle artık sadece kendimize ait değil halkın birer direnişcisi olarak hareket etmesi gereken, sorumlulukları artan bireyleriz. Dolayısıyla direnişimizin başarıyla sonuçlanacak güne kadar kendimize ve birbirimize çok iyi bakmamız gerekiyor. Yolumuz meşakkatli ve uzundur. Ancak bir o kadar da onurlu ve kutsaldır. Bu yolda nihai hedefimiz tecridi kırmak, Ortadoğu barışının yolunu açmaktır. Bunu yaparken de yaşamı asılıp gelecek güzel günleri birlikte görmek hedefimiz var.
Evet güzel yoldaşlarım,
‘Biz kolay ölmeyiz’ söylemini hep akılda tutarak zaten var olan moral ve motivasyonu daha da yükseltmek zorundayız. Bunun bizi düşünen, seven milyonların isteği olarak dikkate almak zorundayız.
Sevgili arkadaşlar,
Biliyor, duyuyor, hissediyorum ki sizler en çok benim sağlığımı merak ediyorsunuz. Bilmelisiniz ki ben de aynı düzeyde sizleri merak ediyorum. Zaten bizleri herkesten farklı kılan da bu yoldaşlık hukukudur, ahlakıdır. Ben her açıdan çok iyiyim. İstiyorum ki hepinizin kadasını ben alayım.
Sevgili canlar,
Direnişimiz baharda açan her çeşit çiçek misali dünyanın bütün coğrafyalarında açmaya devam ediyor. Başarmaya çok yakınız. Dört parça Kürdistan ve Avrupa’da kadınlar öncülüğünde gelişen eylemsellikler her gün daha da kitleselleşiyor, yaygınlaşıyor. Ben zindanlardaki tecridi bildiğim için mesajların size ulaşıp ulaşmayacağını bilmiyorum. Yine de şansımı denemek istedim. Hepinizi çok yakında doğacak olan görkemli güneşin coşkusuyla selamlıyor her birinizin direnişçi yüreğinden öpüyorum.
Leyla Güven