Açlık grevi eyleminin 112’nci gününde Leyla Güven’i EHP ve Türkiyeli feminist kadınlar ziyaret etti. Güven, Halklar Önderi Öcalan üzerindeki tecrit kalkmadan Türkiye’deki diğer sorunların konuşulamayacağını belirterek, “Bu eylemin başarıyla sonuçlanacağına inanıyorum” dedi.
HABER MERKEZİ – Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in, Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 8 Kasım 2018’de başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 112’nci gününde devam ediyor. Güven’e destek ve dayanışma ziyaretleri de devam ediyor.
Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Türkiyeli feminist kadınlar da bu kapsamda Güven’i evinde ziyaret etti. Yapılan ziyaretler sırasında Güven açıklamalarda bulundu. Kamuoyunda açlık grevi eylemleri için yapılan destek ve dayanışma eylemlerinin kendisine güç verdiğini dile getiren Güven, “Kürt sorunu bu ülkede temel sorun olarak devam ettiği müddetçe, diğer sorunları konuşamıyoruz. Türkiye’de çok ciddi sorunlar var. Hepsi bir biri ile bağlantılıdır” dedi.
‘TECRİT KALKMADIĞI SÜRECE…’
Açlık grevi eylemine tecridin kaldırılması talebiyle başladığını anımsatan Güven, “Tecrit kalkmadığı sürece başka sorunları konuşamayız. Dolayısıyla bir an önce tecridin kalkması gerekiyor. Sizin gibi geçmişten bu yana taviz vermeyen kurum, kuruluş ve partilerin dayanışması ile bu eylemi büyüttüler. Bugün biz buradayız ama yarın başka arkadaşlarımız bu direnişi gösterecektir. Önemli olan etrafında geliştirilen çember ve dayanışmadır. O açıdan ben dayanışmayı çok önemsiyorum” diye konuştu.
‘AKP-MHP DAHA FAZLA SESSİZ KALAMAZ’
“Biz başaracağız” diyerek açlık grevi eylemlerinin başarıya ulaşacağını vurgulayan Güven, şunları söyledi: “AKP-MHP iktidarı daha fazla sessiz kalamaz. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Biz zaten bedeli göze alarak başladık. Bu eyleme her şeyi düşünerek başladım. Bunun içerisinde ölüm de olabilir. Aslında bu eylemin beraberinde ölümsüzlük getireceğini biliyorum. Sizler bu dayanışmayı gösteriyorsanız, bu eylem çoktan amacına ulaştı.”
‘EGEMENLER ÇARESİZ KALMIŞLARDIR’
HDP’li vekillerin 15 Şubat’ta gerçekleştirmek istedikleri yürüyüşe yönelik müdahaleler ve ardından evinin çevresindeki polis ablukasına dikkat çeken Güven, “Egemenler geçmişten bu yana devrimciler karşısında çaresiz kalmışlardır. Devrimciler ne zaman gerçekten direnişi yükseltip, görkemli serhildanlara dönüştürmüşlerse o zaman adım atmak zorunda kalmışlardır. Hepimiz açısından Che Guevara felsefesini unutmamak gerekir. Bir yerde devrim gerçekleşse bile başka bir ülkenin devrimi için koşturan bir ruh vardır. Bizim açımızdan da Türkiye’de tecrit Sayın Abdullah Öcalan üzerinde olabilir ama kimse farkında değildir, tecrit herkes üzerindedir” şeklinde konuştu.
‘EYLEM BAŞARIYLA SONUÇLANACAK’
Eyleminin başarıya ulaşacağını ve Türkiye halklarının barış ortamında yaşayacaklarını ifade eden Güven, şöyle konuştu: “Faşizmi başka nasıl anlatabilirdik ki; tecridin Türkiye’de geldiği boyutu anlatamazdık. İşte bu eylem onu da gözler önüne serdi. Zindanlarda çok ciddi hak ihlalleri var. Zindandaki direniş çok kıymetlidir. Bütün yasakçı politikaları arkadaşlarımız direnişleri ile boşa çıkardı. Bu eylemin başarıyla sonuçlanacağına inanıyorum.”
UZUN: DEVLETİN ADIM ATMASI GEREKİR
EHP Merkez Komitesi üyeleri Sibel Uzun ve Emre Öztürk de çıkışta basın açıklaması yaptı. Öcalan üzerindeki tecride karşı sürdürülen açlık grevlerini barış için önemli adım olarak değerlendiren EHP’li Sibel Uzun, talebin haklı ve meşru olduğunu söyledi. Leyla Güven ile birlikte 300’ü aşkın tutuklunun açlık grevinde olduğunu hatırlatan Uzun, “Bütün eylemcilerin sağlık durumu kritik. Bu nedenle devletin derhal adım atması gerekir. Devlet yurttaşlarını, cezaevlerindeki insanları korumak ve kollamakla yükümlüdür. Anayasal görevidir” dedi.
‘AÇLIK GREVİ ANAYASAL HAK VE SORUMLULUKTUR’
Tecride karşı sürdürülen açlık grevi eylemlerinin anayasal hak ve sorumluluk olduğunu dile getiren Uzun, “Açlık grevi eylemlerine destek olmak amacıyla yapılan eylemlere saldırıları kınıyoruz. Bizler barış mücadelesinin Türkiye’de her dönem için önemli olduğunu düşünüyoruz. Ekonomik kriz altında olduğumuz şu dönemde de çok önemli” diye konuştu.
‘TALEPLERİN KARŞILANMASI İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Leyla Güven’in milletvekili olduğunu anımsatan Uzun, “Meclis’te olmalıdır. Leyla Güven’in parlamentoda barış siyaseti yapabilmesi için, Meclis’in ve hükümetin derhal adım atması gerekir. Bu süreçte adımların atılması için, halkların barışı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Seçim sürecinde sandığa giden herkesin demokrasiyi inşa etmek için, gerilimi tırmandırması değil, geriye çekmesi gerekiyor. Ülkenin ihtiyacı demokrasidir, barıştır. Bizler de bu süreçte Leyla Güven ve açlık grevinde bulunan bütün tutukluların taleplerinin karşılanması için mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadesinde bulundu.