HABER MERKEZİ
Türk devletini yönetenler dünyanın en tuhaf adamlarıdır. Kendileri bizzat kendi tarihlerini yalanlıyorlar. İşleri güçleri halka yalan söylemek bu adamların. Bu adamlara siyasetçi diye inananların aklına şaşarım. Demek ki ‘kim bana zincir vuracakmış şaşarım’ deyişi ancak Türk yöneticileri ‘Türkleri zincire bağlar’ anlamına geliyormuş.
Bir süredir Erdoğan ve Bahçeli patlıcan, biber soğan üzerinden millilik ve yurtseverlik taslayıp duruyor. Tanzim satışlarda vatanseverlik satıyorlar. Vatanseverler tanzim satışa, hainler dükkan ve marketlere! Bu iki adam, ‘ben patlıcanı, biberi, soğanı ucuza isterim’ diyeni vatan haini ilan ettiler. Ülkede her şey pahalı diyenleri bölücü ve teröristlikle itham ettiler. Bu söylemin taşıdığı şifre ya da anlatmak istediği şey, Türklerde yönetici olanların, siyaset yapanların işi millete ekmek bulmak, iş bulup geçim kapısı yaratmak değildir. Her türlü yoksulluğa, açlığa alıştırmaktır. Türklerde kim ki milleti ‘hayvan’ gibi güderse o en iyi yönetici sayılıyor anlamına da gelir bu sözler. Türk halkı adına yaptıkları bu hakaretten ötürü bu iki faşisti kınıyor ve lanetliyorum.
Erdoğan ve Bahçeli Türkiye’deki kıtlığı ve hayat pahalılığının nedenlerini itiraf ettiler; Kürtlere karşı yürüttükleri savaş. Demek ki Türkiye’deki ekonomik krizin derinliği ülke topraklarının verimsizliğinden, halkın tembelliğinden ya da Erdoğan’ın söylemekten sıkılmadığı dış güçlerin ekonomik operasyonlarından ileri gelmiyormuş. ‘Çoban yönetimi’ ve Kürtleri yok etmek için milletin boğazından kesip insan öldürmekte kullanmaktan kaynaklanıyormuş. O zaman çok rahatlıkla diye biliriz ki Türklerde en iyi yönetici ve büyük lider sayılan adam, besleyip doyuran, yaşatan değil öldürendir. En iyi Türk yöneticisi öldürme yöntemlerini en çok geliştiren olduğunu bizzat bu iki faşist şef söylemiş oldular. Bu akla göre yurtsever Türk kendisini aç bırakan adamların emirlerine uyup adam öldürmekten sakınmayandır. Ya da Türkler adam öldürmek için, halkları katletmek için yöneticilerince aç bırakılan bir halk oluyorlar. Yani Türkler adına yöneticiyim diyenin Türkleri yönetme tarzı aç bırak sonra da insanların malına ve mülküne el koysunlar diye ortalığa salmaktır. Bu bir halka yapılabilecek en büyük kötülüktür. Aslında üzerinde çok fazla söz söylemek gereken bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Türklerde aydın ve entelektüeller sorunu olduğu için daha doğrusu ‘elit tabaka’nın tümünün bu iki adama benzemesinden ötürü fukara Türk halkına her türlü kötülük millilik, Türklük, vatanseverlik adı altında yutturula biliniyor. Tüm bunları düşününce aslen Türk olmayanların neden Türkleri Türklük adına yönettiklerini de daha iyi anlamış oluyoruz. Türk olmayanların Türklük dedikleri şey bir hastalıktır. Bu tür adamların ve kadınların gerçekte Türklük ve Türk halkının tarihi ve kültürü ile bir alakaları yoktur. Bunlar Türklüğü ve Türkmen halk tarihini ve değerlerini kendi saray ve saltanatları için kullanan Türk düşmanlarıdır.
Bir kaç haftadır Erdoğan ve Bahçeli patlıcan, biber ve soğan üzerinden propaganda yapıyor. Bu adamlar öyle yüzsüz ve yalancı ki bizzat kendilerinin yol açtığı sorunlarla dertlerle yaşamayı bile vatanseverlik diye halka sata biliyor. Bu tuhaf, daha doğrusu trajik komik hal Türk aydın ve siyasetçinin kalitesini, düzeyini ele veriyor. Halk olarak da Türklerin bilinç ve politik düzey olarak düşürüldüğü seviyeyi. Vatanseverlik adı altında böyle bir trajedi dünyanın başka bir köşesinde bulunmaz. Buradaki temel sorun bu iki faşistin bu söyleminden çok bunlara karşı muhalif olduğunu söyleyen diğer Türklerin neden bunu bu iki faşisti köşeye sıkıştıracak içerikte kullanmadıklarıdır. Diğer Türklerin bu iki faşisti köşe sıkıştırmaktan alı koyan şey pahalılığın Kürtlere karşı savaştan kaynaklandığını söylemeleri oldu. Şayet CHP ya da diğer Türkler Erdoğan ve Bahçelinin bu rezillane söylemini ana gündemlerine alsalardı bu iki faşist ‘siz terörle mücadeleye’ karşı mısınız diyeceklerdi. Bu ithamda CHP ya da diğerlerinin ‘yapılanların terörle mücadele değil kardeş Kürt halkının taleplerini bastırmaktır’ demeleri gerektirirdi. Ancak hali hazırda bu cesareti, kardeşliği (daha da ileri giderek) insanlığı gösterecek konuşa bilen Türk sayısı çok azdır. Bu az sayıdaki Türkler de bellidir ve insanlıktan çıkmış Türkler gözünde ‘Kürtler gibi teröristtir’.
Kürtler üzerinden Erdoğan Bahçeli faşizmine karşı çıkacak kadar vicdanı olmayan Türklere bir önerim var; Türk halk tarihini, Türkmen halkının Anadolu topraklarına yerleşmek için çektiği eziyetleri, Müslüman halkların Ortadoğu’da Türklere sunduğu desteği anlattın. Mesela Erdoğan ve Bahçeli’ye şunu sorun, patlıcan, biber, soğan yemek o kadar önemli değilse atalarımız neden Orta Asya’dan kalkıp Ortadoğu’ya geldi. Karnını doyurmak pek önemli değilse Türkmen halkı yüzlerce yıl boyunca ne diye onca cefayı çekti? Aç ve işsiz de olsak sesimizi çıkarmayalım siz ne diyorsanız ona inanalım diyorsanız o zaman atalarımız asıl vatanımız olan Orta Asya’dan ‘yaşam koşulları kalmadı, emek yok aç kaldık’ diyerek neden ilk asıl ana vatanı terk etti diye sorun. Siz önemli olan vatan ve bekadır, ekmek önemli değil diyerek atalarımıza hain demiş olmuyor musunuz? Diye de ekleyin.
Kaynak: Mehmet Gören/Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi