Hesekê Kantonu gençliğinin 2’nci toplantısında konuşan Erdal Baran, Kuzey Kürdistan’da tecride karşı gelişen açlık grevleri direnişine değinerek, Leyla Güven diğer direnişçilerinin sesine ses olmanın önemine değindi.
HESEKÊ – Hesekê Kantonu gençliği, Tevgera Ciwanan Şoreşger ve Yekitiya Jinên Ciwan öncülüğünde başlayan 2’nci gençlik toplantısı siyasi süreç değerlendirmesiyle başladı. Yapılan siyasi süreç değerlendirmesinde Erdal Baran, konuştu.
Erdal Baran, “Halkların düşmanı devletler yerlerinde durmuyor. Düşmanlıklarına devam ediyor. Kuzey Kürdistan’da tc devletinin faşizmi her geçen gün artıyor. Direnene gençliği bastırmaya çalışıyor. Kürdistan’ın özgürlük dağlarında her gün bombardımana tutuyor. Buna karşılık gençlik olarak rolümüzü oynamalıyız. Güney Kürdistan’da her geçen gün ihanet gün yüzüne çıkıyor. Devrimcilik direnmektir. Burada toplanan her genç daha fazla rollerini oynayabilir” diye konuştu.
Açlık grevi direnişine ve Leyla Güven’e değinen Erdal Baran, “Leyla Güven direnişin öncülüğünü yapıyor. Gençlik olarak Leyla Güven’in ve Zindan’da açlık grevinde olan arkadaşlarımızın direnişine ses olmalıyız” diyerek, “Tc devleti sadece topraklarımızı değil beyinlerimizi de sömürmek istiyor. En büyük savaşımız fikir ve felsefe savaşıdır. Toplumun değerlerine saldıran, topraklarımızı sömüren, fikrimizi ve felsefemizi kabul etmeyen sömürgeci devletlere karşı savaşmalıyız. Bu savaşımızda başarılı olacağız. 10 yıl önce Rojava’da bu şekilde gençlerle birlikte bir toplantı alacağımız söyleseler inanmazdık ama bugün Rojava Devrimi dünya halklarına örnek teşkil etmekte” ifadelerini kullandı.
Erdal Baran, DAİŞ’e karşı savaşın yeni başladığını belirtterek, “DAİŞ’i fiziksel olarak bitirmiş olabiliriz ama fikri ve siyasi olarak DAİŞ’i yaşatan her zihniyete karşı savaşımız devam etmekte ve bu savaşta sorumluluk en çok gençliğin omuzlarındadır” dedi.