Li Moskowayê ya ku paytexta Federasyona Rûsyayê ye, bi pêşengiya KNK’ê Komxebata Kurdan hate lidarxistin.
MOSKOVA – NÛÇE CIWAN
Komxebata li Civaka Dewletên Serbixwe ya ku ji bo pêşxebata civandina Kongreya Neteweyî ya Kurdan a ku KNK li dar dixe, li Federasyona Rûsyayê li Moskowayê li hev civiya.
Komxebata ku Komîteya Karên Derve ya Rûsyayê û Komîteya Rûsyayê ya KNK’ê ev komxebat organîze kir û ji xeynî nûnerên ji Ermenistan, Kazakistan, Ûkrayna, Gurcistan, Kirgizistanê ji bajarên cihê yên Rûsyayê nêzî pêncî delege jî beşdarî komxebatê bûn.
Axaftina destpêka komxebatê ji aliyê Endamê Komîteya Karên Derve yê KNK’ê Selahattîn Soro hate kirin. Soro di axaftina xwe de bal kişand ser yekîtiya neteweyî ya Kurdan û got, “Wekî ku tê zanîn li Başûrê Kurdistanê, Ewrûpa û Rojava di bin banê KNK’ê de komxebat hatin kirin. Duh jî li Rojava komxebata neteweyî ya jinan hate kirin. Li Rûsyayê jî li ser vê çarçoveyê jin kom bûn û hin biryar hatin dayîn.
Bi pêşniyaza rêbertiya me KNK di sala 1999’an de hate avakirin û gelek sal in xebatên yekîtiya neteweyî didomîne û li ser vî esasî gelek sazîbûn hatin avakirin.”
Soro di dawiya axaftina xwe de li ser rojeva Başûrê Kurdistan, Şengal û Rojava sekinî û pêşveçûnên Li van deran nirxand.
Komxebat bi nîqaşên delegeyan didome.
Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’da KNK öncülüğünde düzenlenen Kürt Çalıştayı başladı.
MOSKOVA – NÛÇE CIWAN
Kürdistan Ulusal Kongresi’nin (KNK), Ulusal Kürt Kongresinin toplanması için ön hazırlık çalışması temelinde başlatmış olduğu Kürt Ulusal Çalıştayının Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ayağı bugün Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’da toplandı.
KNK Dışişleri Komitesi ve KNK Rusya Komitesi tarafından organize edilen çalıştaya, Kürtlerin yaşadığı ülkelerinden Ermenistan, Kazakistan, Ukrayna, Gürcistan, Kırgızistan’dan temsilcilerin yanı sıra Rusya’nın farklı kentlerinden yaklaşık elliye aşkın delege katıldı.
‘KÜRTLER PKK İLE VARLIĞINA SAHİP ÇIKTI’
Riverdale Çalışma Merkezinde düzenlenen çalıştayın açılış konuşmasını KNK Dışişleri Komitesi Üyesi Selahaddin Soro yaptı.
Soro, konuşmasında Kürt ulusal birliğine değinerek şunları ifade etti:
‘‘Öncelikle Rusya Federasyonu’nun her alanından gelen konuklarımızı selamlıyoruz. Bu çalışmamıza ilk defa Kazakistan’dan, Ukrayna’dan gelen temsilciler var. Bu bileşimin tüm zorluklara rağmen bir araya gelmesi oldukça anlamlıdır, değerlidir. Burası büyük bir coğrafya, geniş topraklara sahip. Bu kadar insanı bir araya getirmek, böylesi bir tartışmaya dahil etmek başlı başına bir başarıdır. Ermenistan ve Gürcistan’da gelen temsilciler de var.
Bilindiği gibi Güney’de, Avrupa’da, Rojava’da KNK bünyesinde ulusal birlik kapsamında çalıştaylar yapıldı. Dün de Rojava’da kadın ulusal çalıştayı yapıldı, hâlâ da sürüyor. Rusya’da da bu çerçevede kadınlar toplandı, tartıştı, çeşitli kararlara ulaştı. Bugün de buraya gelen bileşimle bizler tartışacağız. Tartışmamıza geçmeden başta, Şengal ve Rojava’da şehit düşen yoldaşlarımız şahsında tüm Kürdistan şehitleri için sizleri saygı duruşuna davet ediyorum.
Ülkemiz Kürdistan’ın her bir parçası bir statükonun denetiminde. 19 yüzyılda Kürdistan’ın parçalanmasına dayalı gelişen bu statüyle Kürtler ulusal birliklerini kaybettiler. Bu siyaset üzerinden Kürtler parçalandı, bölündü, sürgün edildi, asimilasyona uğrayarak, kültürel kırıma tabi tutuldu. Bu parçalanmadan sizler de etkilendiniz. Sürgünlere uğradınız. Ana topraklarınızdan koparıldınız. Fakat her şeye rağmen kültürünüzü, dilinizi korudunuz. PKK’nin geliştirdiği özgürlük mücadelesinin de desteğiyle ana topraklara bağlı kalarak varlığınıza sahip çıktınız. Kimliğinizi korumaya çalıştınız. Elbette buradaki her türlü örgütlenme kaynağını bu mücadeleden alıyor. Yani yüzü ülkeye dönük bir çalışma var, diyebiliriz. Bugün bu çalışmayı da bu temelde ulusal birlik için yürüteceğiz. Kuşkusuz böylesi bir örgütlenme olmasaydı şimdi ulusal birlik içerikli böyle bir çalışma da yürütemezdik.
‘ÖNDERLİĞİMİZ ULUSAL BİRLİĞİ GELİŞTİRMEK İSTEDİ’
Önderliğimizin önerisiyle 1999’da kurulan KNK bünyesinde uzun yıllardır ulusal birlik çalışmaları yürütülüyor. Önderliğimiz her zaman için ulusal kongre ve birliğin gelişmesine stratejik bir anlam biçti, geliştirmek istedi. Kürtlerin ulusal birlik siyasetiyle kaderlerini tayin edeceklerini ısrarla söyledi, önerdi bu temelde çeşitli kurumlaşmalar geliştirdi.
Fakat bazı işbirlikçi güçler hep buna karşıt bir pozisyonda oldular. Israrla birlik çalışmalarına katılmadılar. İzlediler, hatta bu son derece hayati çalışmayı karaladılar. Kürdistani olamamakla suçladılar.
‘KOBANÊ VE ŞENGAL EMSALDİR’
Bugün de çok yakıcı bir şekilde görüyoruz. Kürtler birlik olmadıkları için kaybediyorlar. Güney Kürdistan’da yaşananlar bunun göstergesidir. İşbirlikçi- devletçi siyaset Kürtlere kaybettirdi. Bırakalım devlet kurmayı ellerinde olan bile gitti. Şimdi de bu güçler ellerindeki silahı kendi halkına yöneltmiş durumdadır. Direnişin şehri Ranya’da bu saldırıda şehit düşenler oldu. Halk bu aile çıkarlarını esas alan aşiretçi düzene artık başkaldırdı.
Rojava’da DAİŞ’e karşı YPJ ve YPG öncülüğünde emsalsiz bir direniş başlatıldı. Bu direniş Kürt özgürlük mücadelesini dünyasallaştırdı. Tüm halklara ilham oldu. Yine DAİŞ’in kadim halk Êzidîlere karşı saldırısı da yine bu ruh ve bilinçle boşa çıkarıldı. Eğer bu ulusal- özgürlükçü güç olmasaydı Êzidîler tamamen katledileceklerdi. Bu direniş Êzidîleri kırımdan kurtardı. Binlerce kadın kurtarılarak özgürleştirildi. Şüphesiz Kobanê ve Şengal’de yaşanan direniş hepimiz için emsaldir, ışıktır, rehberdir.
İşte tarihin tekerrür etmemesi için birlik şarttır. Birlik olunursa tüm tehlikeler bertaraf edilir. DAİŞ’in Kürdistan’a gelişiyle birlikte yeni bir dönem başladı. Bölge ve Kürdistan yeniden dizayn ediliyor. Bu savaşın içinde Kürtler öz güçlerine dayalı mücadeleriyle büyük kazanımlar elde ettiler. Demokratik-ekolojik-toplumsalözgürlükçü paradigmaya dayalı gelişen, demokratik ulus mücadelesi büyük bir başarı kazandı. Halkların birlikteliğine dayalı haklılığını ve meşruyetini ispatladı.
‘KERKÜK VE REQA ÇİZGİSİ…’
DAİŞ’e karşı yürütülen savaşla birlikte Kürdistan’da iki çizgi tamamen ayrıştı, netleşti. Kerkük ve Reqa çizgisi. Öz güce ve halkların birliğine dayalı Rojava’da gelişen özgürlükçü çizgi ve onun karşısında işbirlikçiği-devletçiliği esasa alan teslimiyetçi çizgi. Özgürlükçü çizgi Reqa’yı YPJ öncülüğünde kurtardı. Teslimiyetçi çizgi de 30 bin gücü olmasına rağmen Kerkük’ü korumadı, teslim etti. İşte bu çizgi ve duruş ayrımını iyi görmeliyiz.
Özgürlük Hareketi durumun böyle olacağına dair binlerce kez uyarı yapmıştı. Hatta ulusal kongrenin toplanmasına dair çok defa çağrılar oldu. Birlik geliştirilmezse yıkımın ve kaybedişin olacağını belirtti. Fakat tüm çabalara rağmen referanduma gidildi.
Referendum elbette haklı meşru bir taleptir. Fakat bu referandumun parlamento işlevli kılınmadan, dört parçadaki siyasi iradelerle danışılmadan ve ulusal siyaset gözetilmeden yapılması kaybettirdi. Hatta özgürlük mücadelesi Kürdistan karşıtı ve Kürdistani değerlere karşıt gibi gösterildi. Bu siyasetin sonu bugün de gördüğümüz gibi iflastır. O yüzden ulusal birlik ulusal çıkarlar içindir. Ulusal kongre, ulusal siyaset ve ulusal güvenlik amaçlı ulusal bir strateji Kürtlere kazandıracaktır. Rojava’da gelişen Kuzey Suriye Federasyonu nasıl bir sistem halini alır, kalıcılaşır, İran rejimi her gün Kürtleri katlediyor, idamdan geçiriyor, Türkiye’deki faşizm sınır tanımıyor. Artık mezarlarımızı bile yağmalıyor, ortadan kaldırıyor. Güney’de aile çıkarları korkunç bir parçalanmaya neden olmuş durumda. Tüm bu sorunlar nasıl giderilir. Elbette ulusal kongre çalışmalarıyla. Kürtlerin dört parçada kaderi bu siyasetle belirlenirse kazanır. Bu faşist rejimlerin saldırılarına karşı politika belirleme, güvenlik stratejisi çizme gererkiyor.
İşte siyaseti anlamak ve doğru okumak için ulusal birlik çalışmalarını önemsemeliyiz. Güney’deki siyaset dünya siyaseti ve konjonktürü okumadığı için siyaseti tükendi.
Burada Esengey’de yaşayan Kürtler Kürt ulusal siyaseti hakkında görüş ve önerilerini yapmalıdırlar. Burada yaşayan Kürtler günbegün ulusal kültürlerinden, kimliklerinden uzaklaşıyor. Büyük bir erime yaşıyor. Bu kırımın önüne nasıl geçeceğiz, hangi tedbirlerin alacağız…
GÜCÜMÜZ AZ DEĞİL’
Bu temelde çok tarihi bir süreçten geçiyoruz. Lozan’da, Yalta’da kaderimizi belirlediler. Şimdi de Soçi’de, Astana’da kaderimiz belli oluyor! Kürtlerin kazanımları üzerine tartışmalar gelişiyor. Ulusal birliğimizi gerçekleştirirsek daha güçlü sonuçlar elde edeceğimiz kesindir.
Burada gücümüz az değildir. Onlarca aydınımız, sanatçımız, diplomatımız var. Gücümüz tartışmaya, ulusal ve buradaki varlığımız için karar alma ve Rusya siyasetini etkilemeye yeterlidir. Rusya Federasyonu’nun her alanında temsilciler var. Siyasette yer alıyorlar. Bunlar nasıl aktifleşir, siyasette nasıl bir rol oynar… Bunları daha işlevli hale getirmeyi amaçlamalıyız.”
Çalıştay delegelerin tartışmasıyla devam ediyor.