HABER MERKEZİ – Redar Botan’ın kaleminden…
27 Şubat günü Önder APO’nun yaptığı açıklama ile Bakurê Kurdistan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında Kürt gençliğinin yeniden bir dirilişine tanıklık ediyoruz. Önder APO’nun İmralı ada hapishanesinden gönderdiği asrın Manifestosu, Kürtler başta olmak üzere dünya halklarına büyük moral verdiği görünüyor. Bunun sebebini anlayabilmek için Halklar Önderi, Önder APO’yu tanımak ve doğumunu doğru anlamak önemlidir: Kurdistan’da yaşanan bir çok direniş ve ayaklanmalara rağmen bastırılan, özellikle Türkiye’nin kuruluşundan sonra ölüm sessizliğine bürünen Kürt halkı gerçek bir yaşam ve ciddi bir önderlik sorunu yaşamıştır. Adeta kadavralaştırılmış bir toplum yaratılmaya çalışıldığı bir dönemde: yer gök inlemiş, dicle-fırat hırçınlaşmış, dağlarda gençlerin ve anaların feryadı yankılanmıştır… Bu acı uzun süre sürmüştür, taa ki Amara’da bir güneş doğana kadar… Önder APO Doğuşu ile beraber Kurdistan ve Ortadoğu halklarına güneşin sıcaklığını yansıtmıştır. Dicle-Fırat asilliğinden bir şey kaybetmeden akmaya devam etmiştir, dağlarda nergizler açmış ve güneş tüm kızıllığı ile doğmuştur… Böylesi bir dönemde dünyaya gelen Önder APO, yaşadığı çoğrafyadan etkilenmiş ancak hep bir yanı çoçukluk yıllarında eksik kalmıştır, bu sebepten bir arayış içerisindedir. Sanki yerinde olmayan bazı, eksik-çalınmış birşeyler olduğunu hissediyormuş gibi…
Önder APO Kürt halkı ile bütünleşmiştir
Hakim sistem elimizden toplumsallığımızı, kültürümüzü, kimliğimizi çalmıştı, yani insanı insan eden en önemli özelliklerinden birini! Önder APO ise bunu fark eder etmez, adeta Prometheus misali zalim sisteme karşı başkaldırarak, üstü örtülmüş tarihimizi iğne ucuyla kuyu kazarcasına gün yüzüne çıkarmıştır. Kurdistan’da yaşanan imha-inkar, Katliam ve soykırımlara karşı müthiş bir direnişin meşalesini “Kurdistan Sömürgedir” diyerek yakmış ve buna karşı hiç durmayan bir direnişin ve mücadelenin adı olmuştur. Adeta Kürt halkı küllerinden yeniden doğmuştu. Küllerinden doğmak, bir halk için yalnızca bir metafor değildir; bu bahsettiğimiz tarihin derinliklerinde saklı bir gerçekliktir. Yıkılan evler, susturulan sesler ve kaybolan umutlar arasında bir kıvılcımın oluşmasıdır. İşte o kıvılcım, bir ananın gözyaşını, bir çocuğun gülüşünde yada bir gençin ruhunda ki isyanın çığlığında gizlidir. İşte o an, bir halkın yeniden dirilişi ve direnişi başlar. Önder APO bu diriliş gemisini Kurdistan’da oluşturan ve bunun için mücadele edendir. Düşürülmek isteyen bir halkın sesi, gözü ve kulağı olmuş ve enkazların arasında filizlenen çiçekler gibi umudu yeşertmiştir. İşte Önder APO, böyle Hakikat avcısı oldu. Hakikat avcısı olmak sürekli durmadan mücadele ve arayış içerisinde olmak demektir. Yani Önder APO Kürt ve Kurdistan halkı için bunu yaptı, hiç durmadan sürekli bir arayış ve mücadele içerisine girdi. Bütün insanlığın sentezi haline gelip bir diriliş tufanı yarattı. Ve şimdi Kürt gençleri Önder APO’nun yarattığı müthiş mücadele’nin içerisinde büyümekte, yarattığı değerlere sahip çıkarak şekillenmektedir. Bu sebepten Önder APO’yu tanımak en önemlisi ise anlamak hayati düzeydedir. Önder APO, yarattığı bu mücadele ile Kürt halkının hatta dünya halklarının insanlık Önderi olmuştur. Bu sebepten olduğu ya da sözünün ulaştığı her yerde bir diriliş gerçekleşir. Bugün gençlerin alanları “Bijî Serok APO sloganları” ile hınça hınç doldurmasıda bu hakikate işaret eder. Yada şunu soralım, Milyonlarca halk küçücük bir odaya sığabilirmi? Hayır! İşte Bugün 27 yıldır İmralı ada hapishanesinde rehin tutulan Önder APO, Kürt halkı ile öyle bütünleşmiştir ki İmralı duvarları bile dayanamayacak hale gelmiştir. Kürt anaları, gençleri ve genç kadınları başta olmak üzere bütün insanlığa cevap olan Önder APO bir kez daha kudretini dosta ve düşmana kanıtlamıştır. Halkın bir bütünen Önderliğe bağlanması, Önder APO’nun insanlığın savaşını yürütmesinden kaynaklıdır. İnsanlık değerleri çalınan ve ölüme terk edilen bir halkı yeniden diriltmiş ve özgürlüğün yolunu bizlere en yalın haliyle göstermiştir.
Örgütleme en önemli çalışmadır
Bir diğer yandan APOCULUK Gençlik hareketi demektir, bunun bilincinde olmak ve APOCU Gençliği doğru tanımlamak bizi başarıya götürecek temel ilkedir. PKK’nin bir aydın gençlik hareketi olarak gelişmesi Önderliğin en belirgin özelliklerinden birisini taşımasından kaynaklıdır. Dolayısıyla gençliğin bu sürece aktif katılması ve süreci artık zaferle sonuçlandırması kesinleşmelidir. Bu doğrultuda özellikle biz gençlerin yapması gereken en önemli husus; Önder APO ile yaşamak, yani onu her zaman hissetmek ve önderlik özelliklerini pratikte uygulamaktır. Önder APO biz gençler için ne dedi ? “örgütleme en önemli çalışmadır. Yapamazsanız büyük eleştiririm.” O halde Önderliği okuyalım anlayalım ve örgütleme yapmak için pratiğe geçelim. Kürt gençliğinin yapması gereken en önemli çalışmalarından biriside budur. Örgütleme bir halkın kendisini ayakta tutması için elzemdir. Bulunduğumuz alanlarda gençleri örgütleyerek, mücadeleye en üst düzeyde katılarak özgürlüğü elde etmemiz ve Önder APO ile Amed Surlarında buluşmamız mutlaka kesinleşecektir. Bu tarihi sorumluluk gençlerin omuzları üzerindedir. Önder APO’nun yarattığı diriliş, bugün bütün dünyada yankısını bulurken biz gençler en doğru örgütleme biçimi ile dirilişi özgürlük ile taçlandırabiliriz. Gençlik inanırsa başarır, yapar, yaşar ve yaşatır. Önder APO’nun dediği gibi, “Yeter ki biraz toplumsal namus, biraz da aşk ve akıl olsun!”