HABER MERKEZI – Kızıl Yıldız programına değerlendirme yazısında bulunan Ronî Med: “Medya savunma alanlarında yoğunlaşan savaş, bu değerlerin bugün de somutlaşması ve bu değerleri yaratan Önder APO gerçeğiyle bütünleşen militanların destansı direnişidir.”
Devrim kişilikte başlar
Tarihsel anlarda sorulan tarihsel sorular gidişatı değiştirir ve ancak tarihsel kişilikler zaferi kesinleştirir. Bugün de öyle bir tarihi karar anındayız. Kurdistan`lı gençler olarak kendimize sormamız gereken en önemli soru şudur: Kendi kişiliğimizde düşmanın kazanmasına mı izin vereceğiz, yoksa yarım asrı aşan özgürlük mücadelesini kendi kişiliğimizde zaferle mi taçlandıracağız? Yapacağımız tüm değerlendirmelerin odak noktası bu olacaktır. Daha anlamlı, daha özgür bir yaşam için, zafer için kendimize sormamız ve yanıtlamamız gereken soru budur. Kuşkusuz devrim kişilikte başlar; zafer kişilikte elde edilir ve kararlaştırılır. Bu mücadeleyle de toplumsallaşır ve toplumsal bir devrime dönüşür. Kapitalist sistemin bize dayattığı bireyciliği, toplumsallığımızı parçalamayı ve bu temelde geliştirdiği bireysellikle kendimizi sadece yaşadığımız yıl kadarıyla sınırlı görmemeliyiz.
Biz Kürt tarihinin, Kurdistan tarihinin, insanlık tarihinin bir devamıyız. Önderliğimizin dediği gibi, “Biz tarihin başlangıcında gizliyiz.” Bu yüzden kapitalist sistemin ve Türk sömürge devletinin en çok saldırdığı hafızasız bırakmak istediği tarihsel bilinçten koparmak istese de hakikatte bu böyle değildir. Biz bu tarihin bir parçasıyız ve kendimizi sadece birey olarak ele alamayız. Bu nedenle verdiğimiz her karar, attığımız her adım tarihi nitelikte olmalıdır. Her sistem kendi çıkarlarına uygun bir gençlik yaratmak ister. Sömürgeci faşist Türk devleti de Kurdistan’da temel hedefi gençliktir, zira gençlik bir halkın, bir ulusun, bir toplumun geleceğidir. Gençlik nasıl şekillendirilirse, o toplumun geleceği de o temelde şekillenir. Gençliğin atacağı her adım, izleyeceği her yol mücadelemiz için de belirleyici olacaktır. Bu nedenle tarihsel adımlar atmanın zamanı gelmiştir. Düşmanın yüz yıllardır bizi kişiliğimizden, özümüzden ve tarihimizden koparan sömürgeci kişiliğini yenmeliyiz. Düşmanın bize yazdığı kaderin dışında kendi özgür mücadelemizi yaratacak irade ve değerlere sahibiz.
Gençlik dışında her kesimin her sistemin gençlik için yapmış olduğu bir tanım vardır. Önemli olan gençlik kendisini tanımlaması bu temelde iradeleşmesidir. Önderliğimizin bize kazandırmak istediği irade ve kimlik bizim için esas olmalıdır. Önderlik, “Ben kendimde zamanı durdurdum. O zamanın içine özgür yaşamı sığdırdım.” demiştir. Gençlik kimliği, önderliğin düşünsel yoğunlaşmasında somutlaşmıştır. Kurdistan tarihinde gelişen her isyan yenilgiye uğramış olabilir, ama isyancı ruh hiçbir zaman yenilgiye uğramamıştır. Önder APO şahsında başlayan özgürlük yürüyüşü Ş. Kemal Pir şahsında cesaret olmuş, Ş.Hayri Durmuş şahhsında halka olan doğru bağlılık, Ş. Mazlum Doğan şahsında ideolojik derinlik Ş. Ali Çiçek şahsında düşmana karşı net duruş, Ş. Beritan şahsında ihanet`e karşı tutum ve Ş. Zilan şahsında Önderliğe ve özgür yaşama bağlılığın ölçüleri yaratılmıştır.
Kendi kimliğimizle bütünleşmemiz, gerillalaşmamız gerekiyor
Medya savunma alanlarında yoğunlaşan savaş, bu değerlerin bugün de somutlaşması ve bu değerleri yaratan Önder APO gerçeğiyle bütünleşen militanların destansı direnişidir. Türk sömürgeciliğine karşı bilinçli bir şekilde savaşmak zorundayız. Bugün medya savunma alanlarında gerçekleşen savaş bizim için bir çağrıdır. Fedai bir ruhla düşmanın üzerine yürüyen bir gençlik hareketi olan gerilla hareketinin çağrısıdır. Kurdistan’da yüzyıllardır baş eğmeyen mücadele tarihimizin çağrısıdır. Özgürlük hareketinin yarım asrı aşkın verdiği mücadele bizim için bir özgürlük çağrısıdır. Gençlik olarak bu kutsal çağrıya cevap olmak bizim teme görevimiz ve hakkımızdır. Biz de gençlik olarak, gençlik kimliğiyle bütünleşmek zorundayız. Bu gençlik dinamizmini, arayışçılığını ve yeniyi yaratma iddiasını ortaya koymak zorundayız. Türk sömürgeciliğinin ve kapitalist modernitenin bizde yaratmak istediği kişiliği yenmeliyiz. Önderliğimizin dediği gibi, “15 Ağustos’ta sıkılan kurşun, içimizdeki sinmiş olan düşman gerçekliğine sıkılan kurşundur.” Biz de kendi kişiliğimizdeki düşman gerçekliğini öldürmek zorundayız. Düşmanın zihnimizde yarattığı karakolları yıkmalı ve özgür yaşam ilkeleriyle bütünselleşmeliyiz. Ancak bu şekilde özgür Kurdistan’ı, özgür önderliği ve şehitlere olan doğru bağlılığı geliştirebiliriz. Kendi kişiliğimizde özgürlük ölçülerini Kemal’ce, Hayri’ce, Ali Çiçek’ce, Beritan’ca, Zilan’ca ölçülerle yakalayarak çözebiliriz. Sürece cevap vermek, düşmana karşı net bir tavır almak ancak sürecin ruhuna denk düşen bir kişilikle ve mücadeleyle gerçekleşebilir. Gençlik olarak, bir özgürlük bilincimiz var ve önderliğin dediği gibi, “Bilmek uygulamaktır, bilmek yapmaktır.” Sadece bilgi olarak bilmek yetmez, bunu pratiğe dökmeliyiz. Bizim de gençlik olarak kendi kimliğimizle bütünleşmemiz, gerillalaşmamız gerekiyor. Bu kader savaşında, tarihi artık Kürtlerden yana yazdırmanın vaktidir. Rojava’da bunu yaptık, bugün yine yapabiliriz!
‘’Her Kürt genci şunu iyi bilmelidir;
Düşmana anlayacağı dilde vurmak gerillalaşmaktır.
gerillalaşmak gençleşmektir.
Gerillalaşmak özgürleşmektir.
Gerillalaşmak, özgürlük değerlerine sahip çıkmaktır.
Zaman bunu pratiğe geçirme zamanıdır.’’
Kaynak: Kızıl Yıldız Gençlik Programı / Ronî Med