HABER MERKEZİ – Ronî Med’in Kızıl Yıldız program için kaleme aldığı perspektif yazısı.
Hamlenin amacı Önder APO’nun fiziki özgürlüğüdür
Önder APO’nun fiziki özgürlüğünü amaçlayan hamlemiz birinci yılını tamamladı. Bu bir yıl içerisinde çok büyük bedeller ve şehadetler verdik. Halk ve hareket olarak dört parça Kürdistan ve yurtdışında kesintisiz bir mücadelenin sahibi olduk. Verilen bu mücadele ve bedeller bize tecridin kırılma koşullarını ortaya çıkardı. Hamle kapsamında verilen mücadele sonucu 23 Ekim tarihinde İmralı Ada Hapishanesi’de Önder APO ile görüşme gerçekleşti. Bu ziyaret aile görüşmesi kapsamında gerçekleşti.
Kuşkusuz bu görüşme Önder APO’nun İmralı işkence ve soykırım sistemine karşı vermiş olduğu amansız mücadele ve bu temelde Önderlik gerçeğini en doğru şekilde anlayan özümseyen ve Önderlik gerçeğiyle bütünleşip düşmanın üzerine düşmanın anladığı dille yürüyen ve fedaileşen kutsal şehitlerimizin kutsal mücadelesi sonucu gerçekleşmiştir. Bu görüşme Önder APO’nun yarım asırdır süren özgürlük yürüyüşüyle bütünleşip dört parça Kürdistan ve yurt dışında mücadele eden örgütlü halk gerçekliğimiz sayesinde gerçekleşmiştir. Yapılan görüşmede Önder APO’nun verdiği mesaj bizde çok büyük bir mutluluk moral ve mücadele azmi geliştirdi. Kuşkusuz bu hamlenin amacı sadece tecritin kırılması değildir. Önder APO’nun fiziki özgürlüğüdür.
Önder APO’nun fedaileri tutumu nettir
Gençlik APO’ nun fedaisidir sloganını kendi kişiliğimizde somutlaştırıp bu temelde Önder APO’yu doğru anlayalım, doğru özümseyelim. Önder APO’nun mesajı nettir. ‘Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.’ demektedir. Bu da demek oluyor ki tecrit hala devam ediyor ve bizim amacımız sadece tecridin kırılması değildir. Bir bütünen Önder APO’nun fiziki özgürlüğüdür. Bugüne kadar vermiş olduğumuz bedeller ve mücadelemiz Kürdistan’da zaferin ve Önder APO’nun fiziki özgürlüğü ancak ve ancak düşmana karşı keskin bir duruş ve sürecin ruhuna denk düşen bir tarz ile gerçekleşeceğidir. Özgürlük hamlemizi ölçüsünü Şehit Erdal Şahin ve Rojhat Zilan’ın Ankara’da yapmış oldukları fedai eylem ile belirlediler. Ankara eylemi devamında başta Bakure Kurdistan ve Medya Savunma Alanları olmak üzere dört parça Kurdistan’ da Özgürlük gerillası Erdalca ve Rojhatça bir mücadelenin sahibi oldular. Bu noktada Önder APO’ nun fedaileri tutumu nettir. Önder APO halk ve hareket olarak bizim kırmızı çizgimiz ve en büyük yaşam nedenimizdir. Uğruna ölmeyi bilecek kadar çok sevdiğimiz yaşam Önderlikle olan yaşamdır. Hamlenin birinci yılını doldururken yine Ankara’da düşmanın beyninde patlayan ve dosta düşmana en keskin biçimde Şehit Asya ve Rojger aynı mesajı vermektedir. Bunun için yaşadığı yoğunlaşmaları somut bir şekilde yoldaşlarıyla da paylaşarak fedai eylem önerisi geliştiren Şehit Asya yoldaşımız, bu önerisini yazdığı bir raporunda şu şekilde ifade etmektedir: “Halkın yüzde yüz inanç ve iradesini oluşturmaya katkı sunmadan Devrimci Halk Savaşı’nın başarıya ulaşamayacağını, halkı devrime katmadan Önderlik ile kucaklaşamayacağımızı bilmek, tek başına yaşama ve savaşma gerekçemdir. Bu temelde fedaileşen yoldaşlarımın yarattığı çıtaya erişebilmek ve misyonumu layıkıyla yerine getirebilmek için Şehîd Zîlan Ölümsüzler Taburu’nda yer almak istiyorum.”
Düşman gerçekliğini ve sürecin beklentilerini bilerek hareket eden yoldaşlarımız bize bu eylemleriyle Önderlikle bütünleşmenin çağrısında bulunmaktadırlar. Gerçekleştirdikleri fedai eylem ile Zîlan tanrıçalaşmasını, özgür kadın ve özgür erkek hakikatini kişiliklerinde somutlaştıran yiğit kahramanlar olarak sembolleşerek soylu tarihimize geçtiler.
Şehit Rojger yoldaşımız kaleme aldığı bir öneri raporunda ‘’Partiyi tanımadan önceki yaşamımda çok günübirlik ve zamanı dolu yaşadığımı sanıyordum. Meğerse öyle göründüğü gibi değilmiş. Yanılgılı özgürlüğün insana enjekte ettiği sınırlı bir yaşam hakkı tanıyor. Ben de özgürlük sanıyordum. Meğerse sistemin sunduğu yaşam insanı kendi öz kişiliğini ve ahlaki kültürünü yansıtmayan bir yaşamdır. Böylesi bir yaşamda insanın gözünün mühürlenmiş gibi olduğunu söyleyebilirim. Bu mührü açmak bir şeyleri tanımak ve bilmekten geçiyor. Parti kültürünü almış bir kişi yanındaki herkesi etkileyebilir. Etkilenmenin yarattığı bir arayıştır. Bir yerden sonra Parti nedir, ne için mücadele ediyor gibi soruların cevabını öğrendikten sonra sistem yaşamının insanı daha çok köleliğe ittiğini anladım. Partimiz PKK ise özgürlüğe kapıdır, bunu Parti ve Önderlikte gördüm. Önderliğe olan özlemim ve şehitlere verdiğimiz sözler, an be an yüreğimde biriktirdiğim kinim, daha profesyonel ve sistematik düşünebilmek için Hêzên Taybet bünyesine geçmek önerisinde bulunuyorum. Yetersiz yoldaşlığımıza vurulacak her darbe Önderliğe ve halkımıza daha çok özgürlük getirecektir. Düşmanı çökertecektir’’ diyerek fedailik iddiasını ve başarı hedefini dile getirmektedir.
APOCU gençlik olarak büyük ve kutsal bir mücadele tarihine sahibiz
APOCU gençlik olarak Ölümsüzler Taburu’nun büyük kahramanları Asya ve Rojger yoldaşları saygı, sevgi ve en derin bağlılıkla anıyoruz. Ölümsüzlerimizin yaşamlarını, duruşlarını, mücadelelerini ve destansı eylemlerini yaşamımızın ve savaşımızın pusulası yaparak anılarını yaşatma ve amaçlarını Önder APO’nun fiziki özgürlüğünü sağlayarak başaracağımızın sözünü veriyoruz. APOCU gençlik olarak büyük ve kutsal bir mücadele tarihine sahibiz. Özgürlük hareketi bir gençlik grubu olarak mücadeleye başladı. Gençlik hareketi olarak partileşip, bir gençlik ordusu haline geldi. YCK’den başlayıp mücadele tarihimizin en kritik ve zorlu dönemlerinde tıkanıklık ve tekrarın yaşandığı dönemlerde mücadeleye öncülük etti. Kuşkusuz bu mücadele tarihi ve tecrübesi Önder APO’nun sonsuz emek ve perspektifleriyle gerçekleşti. APOCU fedaileri aydınlattığı yolda yürüdü gençlik. Fedai bir ruhla Önderlik gerçeğiyle bütünleşerek halkı Serhıldana kaldırdı. Mücadele tarihimiz ve Şehitlerimizin bize devrettiği görev ve sorumlulukları doğru anlayalım. Fedailerin amaç ve hayallerini gerçekleştirecek bir mücadele tarzına ulaşalım. Erdalca, Rojhatça, Rojger ve Asyaca bir direnişin ve mücadelenin içerisinde olarak ancak ve ancak mücadelemizi zafere taşıyacaktır.