BEHDİNAN – KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Maraş katliamının yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı.
KCK açıklaması şöyle:
“Maraş katliamının 41. yıl dönümünde tüm şehit düşen Alevi Kürtleri ve devrimcileri saygı ve minnetle anıyor, onların özlemlerini demokratik Türkiye, özgür Kürdistan mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz.
MARAŞ KATLİAMI İLE ALEVİLERE YÖNELİK SOYKIRIMA HIZ VERİLDİ
Maraş katliamı ile 12 Eylül faşizminin zemini hazırlanmıştır. Bu katliamla Alevilere yönelik soykırım politikasına hız verilmiş, Kürt halkının özgürlük mücadelesi ve tüm devrimci güçlere saldırı başlatılmış, 12 Eylül faşist darbesinin planlaması ve hazırlıkları yapılmıştır. Maraş katliamından sonra ilan edilen sıkıyönetimle katillerden hesap sorma değil de, saldırıya uğrayanlara yönelik bir saldırı başlatılması bu katliamın kimler tarafından yaptırıldığını da açıkça gözler önüne sermiştir.
Maraş’ta önemli bir Alevi Kürt nüfusu olduğu gibi şehir içinde de önemli bir Alevi nüfus bulunmaktaydı. Birkaç mahalle tümüyle Alevi Kürtlerden oluşuyordu. Maraş katliamından sonra şehir içinde Alevi Kürtler kalmadığı gibi ilçelerdeki ve köylerdeki Alevi Kürtler de yaşadıkları toprakları önemli oranda terk etmişler, Türkiye metropollerinin ve Avrupa’nın yolunu tutmuşlardır. Bu katliam sadece Maraş değil, Fırat’ın batısında Alevi Kürt nüfusu barındıran Malatya, Sivas, Adıyaman, Erzincan ve Dersim’i de olumsuz etkilemiştir. Alevi Kürtlerin yaşadıkları topraklardan kopmaları hızlanmıştır. 12 Eylül ile birlikte Fırat’ın batısında Alevi Kürt bırakılmayacak düzeyde göçe zorlanmıştır. 1978 Maraş katliamı, amaçladıkları gibi bu coğrafyadaki Alevilerin soykırımıyla sonuçlanmıştır. Fiziki katliam birçok yöntemle, göçertmeyle sürdürülmüş, Alevisizleştirme ve Kürtsüzleştirme sağlanmıştır.
Kürt soykırım planı olan Şark Islahat Planı en başta da Dersim ve Fırat’ın batısını hedef almıştır. 1938 Dersim soykırımı yapılarak Alevi Kürtler üzerinde yoğun bir fiziki ve psikolojik baskıyla beyaz soykırım sürdürülmüştür. Maraş katliamı, beyaz soykırımı, yani kültürel soykırımı yeni bir aşamaya vardırarak sonuca götürme saldırısı olmuştur. Köylerde çok az bir yaşlı nüfusun kalması bu soykırımın önemli oranda sonuç aldığını göstermektedir.
ANMALAR SOYKIRIMLA MÜCADELE YÖNÜNDE OLMALI
Maraş katliamının anmaları bu nedenle bu soykırımla mücadele, soykırımı durdurma ve tersine çevirme yönünde olmalıdır. Eğer Aleviliğin tümden ölümüne ağıt yakılmayacaksa, şehitlerimizin anılarını ve özlemlerini gerçekleştirme mücadelesi içine girmek tüm Alevilerin tarihsel rolü olmak durumundadır. Bunun için de en başta soykırım biçiminde pratikleşen, yaşanılan yerlerin terk edilmesine son vermek gerekir. Artık başta Maraş olmak üzere Malatya’nın, Sivas’ın, Erzincan’ın, Adıyaman’ın ve Dersim’in köylerine dönmeleri, Alevilerin kimliğine ve inançlarına sahip çıkmanın tarihsel sorumluluğu olmaktadır.
Maraş katliamı sadece Maraş Alevi Kürtlerine yönelik bir katliam olarak görülmemelidir. Fırat’ın batısını tümden Kürtsüzleştirme ve Alevisizleştirme amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yüzyıllar boyu Alevi kültürün var edildiği ve sürdürüldüğü Fırat’ın batısında tam bir Alevi soykırımı gerçekleştirilmiştir. Bu açıdan Maraş katliamı anılırken bu boyutun görülmemesi büyük bir eksiklik olur ve Alevileri yok olmayla karşı karşıya bırakır.
Maraş katliamının 42. yılında bu katliamın tümden bilince çıkarıldığına ve bu temelde mücadelenin çok boyutlu sürdürüleceğine inanıyoruz. Maraş dahil tüm Fırat’ın batısının yeniden Alevi kültürünün ve Kürtlüğün var olduğu bir coğrafya haline getirme mücadelesinde tüm demokrasi güçleriyle omuz omuza verme sözümüzü yineliyoruz.