HABER MERKEZİ – 21 Nisan 1856 tarihinde Avustrtalyalı işçiler 12 ile 24 saatlik çalışma saatlerini 8 saate indirmek için gösteri düzenlemeye başladılar. İşçiler bu eylemleri sonuç aldığını görünce her 1 Mayıs günü büyük kitlesel yürüyüş ve eylemler düzenlendi. Bu bir kültür halini alarak dünyanın diğer ülkelerine de yayıldı.
Sanayinin gelişmesiyle istihdam arttı, dolayısıyla işçiler 1 dolar 50 sente günde 10 ila 16 saat çalıştı. Çalışma alanlarında sağlık koşulları yoktu. İşçilerin sağlık koşulları oluşturulmamış ve insanlık dışı yaklaşımlar sergileniyordu.
1866 yılında Uluslararası İşçi Birliği işçilerin çalışma süresini 8 saat olarak tanımlamış ve günlük çalışma süresinin yasal sınırının birinci şart olduğunu belirtmiştir.
1 Mayıs 1886’da 340.000’den fazla işçi işini bıraktı ve grev ilan etti. Birkaç gün sonra 4 Mayıs’ta Haymarket şehrinde polis işçilere saldırdı ve çok sayıda işçi hayatını kaybetti.
1 Mayıs’ta, o günden bu yana, bugün dünyanın her yerinde işçiler alanlara iniyor ve eylemlerle haklarını talep ediyor. Şu anda bile birçok ülkede işçiler saldırıya uğramaya güvensiz koşullarda çalıştırılmaya devam ediyor.
1 Mayıs Uluslararası İşçi Bayramı olarak kabul edildi ve dünya çapında 132 ülkede bu gün resmi olarak bir tatil günü olarak kabul edildi.
Kürdistan İşçi Partisi, çalışmanın anlamı ve işçilerin değerleri üzerine kurulmuştur
İnsanlara inancımız var, biliyoruz ki insanın yaşamı değerlidir. Buna çok derinden bağlı olduğumuz için hiçbir partide görülmeyecek tarzda yaşamımızı insanlığa feda ediyoruz. Toplumsallığı bu kadar derinden yaşayan, bunun için fedakarlığı ve yiğitliği geliştiren bir parti elbet en sosyalist ve özlü partidir. Bunun onuru da PKK’nin paına düşmüştür. Partimizin bu temel özelliğinden dolayı elbette onu gözbebeğimiz gibi koruyacağız. Bütün şehadetler bu temeldedir ve bunun içindir. En büyük direniş ve fedakarlıklar, bu sağlam öz sayesinde ortaya çıktık ve büyüdük. Büyükliğümüze göre de olarak bu cevheri koruyup güçlendirebileceğimize inanıyoruz. Bu konuda da sorumluyuz. Bunun bilincini derinden yaşıyoruz. Yine bunun iddiası ve uygulaması en üst düzeydedir. Tekrar İşin temposu ve vuruş tarzı dediğimiz şeye çok yaklaşmak gelişmiş.
Çağrıdan Önder Apo’nun da eklenmesiyle; “Kendinle bir halk yarat, kendinle yeni bir insanlık yarat ve bunun için kendini insanlığın hakikati yap ve bunun için ne gerekiyorsa yap” diye küçük bir yanıt verildi. Çok az partilinin idrak ettiği bu gerçekler, bundan sonra da katkıları artarak halkımız, bölge halkı ve insanlık nezdinde yavaş yavaş aşikâr hale gelecektir. Sosyalizm hakikatinin yükselişiyle bağ kurmak, ona bilimsel yaklaşmak en temel hakikatimiz oluyor. Bu temel üzerinde ortaya çıkan ve günümüzün en ileri partisi haline gelen sosyalist hareketimiz, bundan sonra da hedefleri doğrultusunda güçlü, kararlı ve başarılı olmaya elbette devam edecektir.
Bu yüzden diyoruz ki; 1 Mayıs Emek, Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü’nün cevabı olumlu olmuştur. Tüm dünya emekçileriyle bağımızı sürdürdü, tarihe ve onun gündelik yaşamına olan inancımızı yükselttik. Biz diyoruz ki; Geleceğimizi bu temelde en iyi şekilde belirledik. Yaşasın tüm emekçilerin birlik, beraberlik ve mücadele günü 1 Mayıs!
1 Mayıs 1993 – Önder Apo
Sosyalizmde Israr İnsan Olmakta Isrardır kitabından