HABER MERKEZİ –
Önder APO’ya yönelik geliştirilen komplo aşama aşama yürütülüyordu. 6 Mayıs 1998’de Önderliğin imhasıyla sonuç almak isteyen komplocu güçler, bu saldırıyı başaramayınca 9 Ekim’de Önderliği yaşadığı Suriye’den çıkardılar. Önderlik Suriye’den Atina’ya gitmişti. Atina’da kabul edilmeyip “hemen” çıkmasını dayatmışlardı. Önderlik aynı gün Atina’dan Moskova’ya geçmişti. 4 Kasım 1998’de Duma’da oturma izni almasına rağmen Rusya ABD ve NATO’nun baskına boyun eğip ülkeden çıkmasını dayatıyordu. Dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir devletlerarası komployla karşı karşıya kalıyordu Kürtler. 12 Kasım 1998’de Moskova’dan ayrılıp İtalya’nın başkenti Roma’ya gitmek zorunda kaldı. Önderlik Roma’ya indiğinde tutuklanmış, mahkemenin karşısına çıkarılmıştı. Önderlik Roma’dayken Türkiye ve NATO İtalya hükümetini sıkıştırıp iadesini istiyordu. “Kaçırılma ihtimali” bahanesi ile Önderlik Roma’da kaldığı ev polis ablukası ve tecritindeydi. İtalya’da diğer ülkeler gibi Önderliğin ülkeden çıkması için dayatıyor, “hemen” diyordu. Roma’ya geldikten iki ay sonra 16 Ocak 1999’da Rusya’nın çağrısı üzerine tekrar Moskova’ya geri döndü. Fakat Moskova’ya dönen Önderliğe karşı Rus İstihbaratı, İtalya’dakinden daha rezil bir tecrit uyguluyordu. Tek odada bekletilen Önderliğe bir rehine gibi davranılıyordu. 20 Ocak 1999’da zorbalıkla bir kargo uçağına bindirilerek Tacikistan’ın başkenti Bişkek’e götürüldü. 8 gün Bişkek’te kalan Önderlik dışarı ile herhangi bir bağlantısına müsaade edilmiyor, tecrit uygulanıyordu. 28 Ocak 1999’da tekrar Moskova’ya geri getirildi. Tehdit ve şantajla Şam’a gitmesini dayatan Rus yetkilileri, gitmemesi halinde Türkiye’ye teslim edileceği tehditini ediyordu. Atina’daki bir ilişkiyle irtibata geçildikten sonra 29 Ocak 1999’da tekrar Leningrad’dan Atina’ya geri döndü. Atina’dan Minsk’e, Minsk’ten tekrar Atina’ya, Atina’dan Korfu Adasına, Korfu Adasından Kenya’nın başkenti Nairobi’ye bir rehin kaçırılırcasına zorla götürülmüştür. 15 Şubat 1999’da Kenya Nairobi Havaalanında zorla bindirildiği uçakta Türk Devletine dünyanın şahit olmadığı hilebazlıklar ve komplolarla teslim edilmiştir. Önderliğin yaşadığı bu insanlık dışı komployu duyan Kürt halkı adeta patlamaya hazır birer dinamite dönüşmüş, dünyanın içerisinde olduğu bu tuzağa karşı kin ve öfkesini kusmak için alanlara çıkıyordu. Tarihi intikamın yaratıcısı Önderliğin yoldaşları, bu tarihi kara lekeye karşı intikam yeminlerini ederek Türk Devletinin kalbinde hiç ummadığı zaman ve mekanlarda komploya karşı pratikleşiyorlardı. Zîlan’ların ve Halil Oral’ların takipçileri bu komplodan sonra daha da radikal ve can alıcı eylemler gerçekleştirdiler.
Serpil Polat, MLSPB Savaşçısı olan Polat, 17 Şubat 1999 tarihinde kaldığı Sakarya Cezaevinde bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Nezahat Baracı (Şehristan Botan), 20 Mart 1999 tarihinde bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Hükmiye Seyhan (Ruken Beritan), Aralık 1999 tarihinde Rusya’da bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Mahmut Yener, 8 Temmuz 2000 tarihinde Amed’de bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Nesrin Teke, 9 Temmuz 2000 tarihinde Amed’de bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Esen Aslan, 3 Ağustos 2000 tarihinde bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Serdar Arı, 25 Ekim 2005 tarihinde kaldığı İzmir Cezaevinde bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Viyan Soran, 1 Şubat 2006 tarihinde HPG ve YJA-Star Askeri Meclis Üyesi Soran, Medya Savunma Alanlarının Heftanîn bölgesinde bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Veysi Kaya, 28 Şubat 2006 tarihinde Adana’da bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Elefteriya Fortulaki, 24 Mart 2006 tarihinde Yunan olan Elefteriya Fortulaki, Atina’da bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Müslüm Doğan, 15 Şubat 2010 tarihinde bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Mustafa Malçok, 15 Şubat 2011 tarihinde Amed’de bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Evrim Demir, 14 Temmuz 2011 tarihinde 18 yaşındaki Demir, Muş’un Bulanık ilçesinde bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Hadika Doğru (Hevidar Serhed), YPJ Savaşçısı olan Serhed, 15 Şubat 2016 tarihinde Kobanê’de bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Ümit Acar, 27 Eylül 2018 tarihinde Almanya’da bedenini ateşe vererek şehît düştü.
Zilan yoldaştan Ümit Acar yoldaşa kadar Önderliğin etrafında ateşten duvar olmuş bu ruh, Kürt halkının iradesine olan bağlılıktandır. Önder APO’ya yönelik uygulanan tecrite karşı birçok defa zindanlarda açlık grevleri ve ölüm oruçları direnişi başlatıldı. Sonuç alıcı bu direnişler halkla Önderliği iletişim haline getirmeyi başardı. 12 Eylül 2012’de tüm Türkiye ve Kürdistan zindanlarında başlatılan açlık grevi eylemi 68 gün sonra 18 Kasım 2012’de Önderliğin çağrısı üzerine sonlandırıldı. Bugün Leyla Güven şahsında gelişen tecrite karşı açlık grevi direnişi bu ruhun ve bu geleneğin devamıdır. Bu direnişlere sahip çıkıp, tarihi sorumlulukları üstlenmemiz bir borçtur.
Devletlerarası geliştirilen Kürt halkının iradesine yönelik düzenlenen 15 Şubat komplosunu lanetliyorum. Komplolara karşı Önderliğe layık yoldaşlık yapmayı başaran fedaî “Güneşimizi Karartamazsınız” şehîtleri şahsında tüm Kürdistan Özgürlük Mücadelesi şehîtlerini saygı, minnet ve bağlılıkla anıyorum.