Jeanne D’arc , 15.yüzyılda Fransız halkını , İngiliz saldırılarına karşı koruyan genç bir Fransız kadın savaşçı.
HABER MERKEZİ– Vatanseverliğiyle bilinen Jeanne köylü bir ailenin kızıdır. Jeanne, çiftçilik yapan bir Fransız aileye mensuptu. Okul okuyamadı. Günlerini ailesine ev işlerinde yardım ederek geçirirdi. Dönemin zihniyeti itibariyle annesi tarafından Katolik inancına uygun bir şekilde yetiştirildi. Aslında kısa hayatında ona yardım eden de, onu ölüme götüren de inancı, daha doğrusu neye inandığı olmuştur. Jeanne, inancını yaşamak için bu yolu seçmedi. Tanrıyla arasına doğrudan bir bağ koydu ve görünmeyenlerin korumasında inancını sadece bu yolla yaşamayı seçti. Görünmeyenlerin gücünün her zaman yardımcısı olduğuna inandı. Bu, tüm hayatını, bütün hareketlerini ve hayata bakışını etkiledi. İyilik ve yardımseverliği ile bilenen Jeanne 12 yaşından sonra sahip olduğu öngörülü anlayışından dolayı cadı ,medyum diye adlandırıldı. Ama inancı ve vatanseverliği onu kralın yanına gidip savaşa girmek istediğini söylemeye kadar götürdü. Halkına inançlı biri olduğunu kanıtlamak isteyen Kral Charles bu isteğini kabul ederek onu savaşa göndermeye ikna oldu. Ortaçağın Fransa’sında bir kadının asker kıyafeti giymesi yasakken Jeanne bunu başardı ve ülkesi için savaşa girdi. Jeanne komutasındaki askerler, İngiltere’ye karşı başarı elde etmeye başladı. Bu savaşın seyrini değiştirmekle birlikte genç kadının da kaderini değiştirdi. Jeanne’ın Burgonya Dükünün uşağı tarafından yakalanması, ardından da İngiltere’ye teslim edilmesi, ölüme giden yolu hızlandırdı.
CADILIKTAN KORUYUCU AZİZELİĞE
Engizisyon tarafından yargılanırken hücrede tutulan Jeanne, aylarca süren ağır bir sorgulamaya maruz bırakıldı. 19 yaşında bir genç kadının askeri başarısı imkânsız görülüyor , daha doğrusu görülmek istenmiyordu. Jeanne D’arc’ın cadı olduğu düşünülüyordu. Üstelik erkek kıyafeti giyerek tanrıya hakaret ettiği,ailesinin itirazına karşın evini terk ederek ailesinin onurunu zedelemekle suçlandı. Kendini ne kadar savunsa da Jeanne’ı kurtulamadı. İlginç bir şekilde kral da onu umursamadı, kurtarması esir değişimiyle mümkün olsa da. Küçük kadın adeta ölüme terk edildi. Engizisyonun ağır yargılamasından sonra bekâret kontrolüne zorlanan, kadın olduğu savaşta zafer elde edemeyeceği düşünülen ve cadı ilan edilen Jeanne; sapkın, bölücü ve büyücü olarak görülüyordu. 29 Mayıs günü Couchon ve davada görev alan papazların neredeyse hepsi Jeanne’ın yargısı için toplandılar. Karar verilmişti, 30 Mayıs 1431’de Jean yakıldı. Böylelikle kadının iradesi bir kez daha erkek zihniyeti tarafından yok edilmek istendi. Yakılarak hayatına son verilen Jeanne inancına bağlılığı ve yurtseverliği ile halkı için savaşan genç bir kadın olarak tarihte yerini aldı. Halkı için bir sembol olmuştur . Ölümünden 490 yıl sonra ise azize ilan edildi. Artık adı ‘Fransa’nın Koruyucu Azizesi’
.