Verilen öğle arasından sonra devam eden 2’inci Ortadoğu Gençlik Konferansı tartışmalarla ikinci günü sona erdi.
KOBANÊ – Verilen öğle arasından devam eden 2’inci Ortadoğu Gençlik Konferansı bugün ikinci gününde tartışmalar ile devam etti. “Ortadoğu halkları üzerinde gelişen kültür katliamları ve kültür yozlaşması”konu başlıkları altında gelişen tartışmalar divanın değerlendirmesi ile başladı.
Rojhılat Kürdistan’ı gençliği adına konuşan Komala Üyesi genç, günümüz Ortadoğusu’nun en büyük sorunun Kürtlere yaklaşım ve kendinden olmayan ulusları kabul edemeyen devletler olduğunu belirterek, yaşanan kültür yozlaşmasına karşı devrimci bir cevap verilmesini belirtti. Ortadoğu da gelişen sorunlardan en çok etkilenenin kadın ve çocuklar olduğuna dikkat çekti. Buna karşılık devletlerin geliştirdiği bu yozlaşmaya karşı direnişin ve birlikteliğin olması gerektiğine vurgu yaptı.
Kuzey Kürdistan’dan gelen Ali isimli genç şunları belirtti: “İktidar ne zaman Ortadoğu’ya girse ilk saldırdığı şey, halkların kültürü olmaktadır. DAİŞ gibi bir örgüt ilk Ortadoğu’ya girdiğinde kültürümüz olan tarihi yerlerimize saldırdı. Buna karşı tarihimizi ve kültürümüzü korumalıyız.”
Konuşmasını Arapça yapan Malik isimli genç, Ortadoğu’nun bilgi ve medeniyetlerin yeri olduğunu söyledi. Abdulhamit’in Ermeni halkına karşı gerçekleştirdiği kültürel soykırımdan bahseden Malik, insanları birbirine düşürmek için yapılan hilelere dikkat çekti.
İsmail isimli genç ise konuşmasın da Kürtler bedel verdi, şehit düştü ve buna karşı sonuç alınmasının hak olduğuna dikkat çekti. Konuşmasında Leyla Güven’in direnişine değinen İsmail şöyle devam etti: “Leyla Güven ben bir genç gibi direniyorum dedi , gençlik direniştir.”
Yurtsever Gençlik adına konuşan Harun, Sur direnişine dikkat çekti. Sur’daki direnişin en büyük direniş olduğundan bahseden Harun, gençliğin Şehit Çiyager Hevî öncülüğün de faşist Türk devletine karşı büyük bir direniş gösterdiğini söyledi. Günümüzdeki DGH eylemleriyle gençlerin direnişçi ruhu hala yaşattığını belirtti. Son olarak da konuşmasına Şehit Çiyager Hevî’nin: “ Son ne olursa olsun muhteşem olacak!” sözüyle son verdi.
Efrîn’li genç kadın ise Efrîn işgalinden bahsederek, işgalin Efrîn gibi kültürel bir yer olmasının bir kez daha devletleri hedef aldığını belirtti. Türk devletinin kirli siyasetine herkesin şahitlik ettiğini söyledi. Türk devletinin çetelere yardımına dikkat çeken Efrîn’li genç kadın, gençlerin ve Efrîn halkının buna karşılık geliştirdikleri direnişi anlattı.
Filistin gençliği adına konuşan Yasir, Filistin direnişinden bahsetti. Direnişin ona Kürt direnişini hatırladığını söyleyen Yasir, Filistin halkının demokrasiyle kazanabileceğini söyledi. Filistin’in gerillanın merkezi olduğuna dikkat çeken Yasir, konuşmasını Filistin için yazılan bir şiiri okuyarak sonlandırdı.
Sosyalist Gençlik Meclisi Üyesi Devrim, “Gençler ve genç kadınlar olarak birleşik mücadele hatlarını oluşturmalıyız. Gençlik olarak bu mücadeleye güvenmeliyiz ve hep birlikte mücadeleyi geliştirmeliyiz” dedi.
Ermeni genç kadın Eva, Ermeni halkı üzerinde Osmanlı’nın katliamlarının gerçekleştirdiğini ve bunu unutmayacaklarını belirtti. Herkesin bildiği bir tarih olan Ermeni Soykırımdan söz eden Eva, bu katliamın tarihte kara bir gün olduğunu söyledi. Süryani ve Ermeni halkına karşı Osmanlının gerçekleştirdiği katliamı unutmayacaklarını belirten Eva,”Osmanlının değil bütün devletlerin Ermenilere yaklaşımının bu temelde. Sadece Ermeniler değil Çerkezlere de Ruslar katliam gerçekleştirdi. Şimdi Kürtler üzerinde bu gerçekleşmekte. Katliamdan anlatmak istediğim sadece fiziksel katliam değil kültürel katliam da vardır” diye konuştu.
Konferans tartışmalarla son bulurken akşam da seminerin olacağı bildirildi.