HABER MERKEZİ – 31. Hüseyin Çelebi Öykü ve Şiir Etkinliği hazırlık komitesi ajansımızın Etkinlik hakkında sorduğu sorula cevap verdi.
Hazırlık Komitesi, 31’inicisi gerçekleşecek olan Hüseyin Çelebi Öykü ve Şiir Etkinliği hakkında bilgi verirken, edebiyatın gençler için önemine de dikkat çekti.
Hazırlık Komitesi ayrıca Hüseyin Çelebi’nin bu etkinliğin gerçekleştirilmesindeki rolüne de dikkat çekti.
Hazırlık Komitesinin Röportajı şu şekilde:
Öncelikle kendinizi tanıtırmısınız?
Benim adım Direm, bu seneki Hüseyin Çelebi Edebiyat Etkinliğin Hazırlık komitesinde yer alıyorum.
Hüseyin Çelebi Edebiyat Etkinliği nedir?
1993 yılından beri her sene Avrupa’da yer alan Hüseyin Çelebi Edebiyat etkinliği, bu senede
kürt kadın öğrenci birliği tarafından (JXK) düzenleniyor.
Bu sene Hüseyin Çelebi Edebiyat Etkinliği 12 Ekimde Almanyanın Berlin şehirinde yer
alacak.
Hüseyin Çelebi edebiyat etkinliği özellikle kürt öğrencilere ve gençlere hitaben, kendi
dilimizi, edebiyatımızı ve politik kültürel değerlerimizi yaşatmayı amaçlıyor.
Hüseyin Çelebi edebiyat etkinliği özellikle politik soykırıma maruz kalan kürt edebiyatının
duyulabileceği ve görülebileceği bir alan yaratıyor. Etkinliğin ana özelliklerinden biri de şiir
ve kısa öykülerin sunulabileceği edebiyat yarışmasıdır. Gönderilen şiir ve kısa öyküler bir jüri
tarafından değerlendirilecek ve yarışmada her kategoride ilk üçe girenler etkinlikte
açıklanacak. Bu yıl şiir ve kısa öyküler 25 Ağustos’a kadar şu e-posta adresine gönderilebilir:
[email protected].
Bu yıl Kurmancî, Kirmanckî, Türkçe ve Almanca kategorilerine yanı sıra Farsça ve Arapça
kategorileri de eklendi.
Edebiyat yarışması kapsamlı bir kültürel programın içinde yer alıyor.
Etkinlikte bu yıl ilk kez Şehit Hüseyin Çelebi’nin hayatını konu alan bir pantomim gösterisi
sunulacak. Ayrıca her yıl olduğu gibi bu yıl da çok sayıda müzik etkinliklerde yer alacak.
Edebiyat özellikle gençler için hangi öneme sahiptir?
İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda savaşlar bizim doğrudan görebildiğimiz düzeylerden farklı
düzeylerde yaşanıyor. İçinde bulunduğumuz Üçüncü Dünya Savaşı’nın ortasında, savaş
zihniyeti aynı olsa da savaş yöntemleri değişti. Bir yandan sürekli ve hızlı bir şekilde yeni
savaş teknolojiler geliştirilmekte, diğer yandan hayatın her alanında manipülasyon ve
propaganda yoluyla insanların ve özellikle gençlerin doğası, duygusu ve düşünceleri
etkilenmeye çalışılmaktadır. Geliştirilen teknolojiler şu anda kapitalist hegemonik güçlerin
önde gelen üniversitelerindeki biz öğrenciler tarafından geliştirilmektedir. Ayrıca üniversite
toplumun görüşlerinin oluştuğu bir yer olarak kabul edilmekte ve aynı zamanda gençlerin
kendilerini, düşüncelerini ve duygularını şekillendirerek hayatlarının bir parçası olmaktadır.
Burada bilinçli olarak “şekillendirmek”ten söz edebiliriz çünkü üniversiteler, kapitalist
devletlerin bir parçası olarak, ilk bakışta farklı gibi görünse de, yalnızca tek tip insana,
düşünceye ve duyguya izin verirler.
Bu yönteme karşı kendimizi savunabilmemiz, kendi duygu ve düşünce farkındalığı sürecimizi
ve kendimiz olma sürecimizi edebiyatla geliştirebiliriz. Bu, yaşamlarında güçlü bir kendini
keşfetme aşamasında olan gençler için özellikle önemlidir. Edebiyat bu nedenle gençlere
sistemin biçim düşüncesinden bir çıkış yolu bulabilecekleri bir ifade yolu sunar.
Edebiyatı kültürel değerlerimizin bir parçası olarak anlamak önemlidir. Kültürü genel olarak
insan toplumunun tarihsel süreç içerisinde oluşturduğu yapılar ve anlamlar bütünü olarak
tanımlıyoruz.
Kültürü dar bir bakış açısına tabi tutmak değil, siyasi, ekonomik ve sosyal kurumları ile daha
geniş bir genel kültür tanımına dahil ederek anlamak önemlidir. Çünkü siyasi, ekonomik ve
sosyal kurumlar toplum olarak geliştirdiğimiz yapıları ve anlamları önemli ölçüde
etkilemektedir. Kültürün bir parçası olarak edebiyat bizim için toplumsal anlam, zihniyet ve
estetik kaybına karşı koymanın bir yoludur.
Kürt toplumun “kültürel soykırım toplum” gerçekliğini aşmak için edebiyat ve bu etkinlik
büyük öneme sahiptir.
Edebiyatın ve bu edebiyat etkinliğin gençler için önemi kürt toplumun hem kurumsal hem de
anlamsal derin bir parçalanmasıyla ve zihniyet kaybıyla baş etmektir.
Sizin çağrınız nedir?
Tabikide bizim çağrımız kendi kültürümüze, kendi değerlerimize ve bu etkinliğe sahip
çıkmanın ve katılmanın yönündedir. Bu nedenle şiirlerinizi ve kısa öykülerinizi tüm gençlerin
öncülüğünde gönderilmesini ve Avrupa’dan tüm öğrenci ve gençlerin aktif katılımını
bekliyoruz!
Şehit Hüseyin Çelebi bu etkinlikte nasil bir rol oynuyor?
Hüseyin Çelebi, 22 Eylül 1967’de Türk bir anne ve Kürt bir babanın çocuğu olarak
Hamburg’da dünyaya geldi ve 18 yaşına kadar orada büyüdü. İlk siyasi faaliyetleri 1974
yılında dönemin Türkiye Başbakanı Ecevit tarafından 169 Kürt’ün Irak’taki Saddam rejimine
gönderilmesine karşı düzenlenen gösteriye katılarak başladı. Sürgünden sonra 169 Kürt’ün
tamamı idam edildi. Hüseyin Çelebi öğrenimini bıraktıktan sonra kendisini tamamen siyasi
çalışmalara verdi. Her şeyden önce Kürt sorununun Almanya ve Avusturya’da daha fazla
tanıtılması için çalıştı. Diğer şeylerin yanı sıra YXK öğrenci derneğinin ve Kürdistan Raporu
dergisinin kurucu ortağıydı.
Şubat 1988’de tutuklandı ve diğer 18 Kürt aktivistle birlikte Düsseldorf duruşmasında terörist
olmakla suçlandı. Cezaevindeyken bile Kürt sorununun adil çözümü için mücadele etmekten
vazgeçmedi. Cezaevinde diğer siyasi tutuklularla fikir alışverişinde bulundu. RAF mahkumu
Christa Eckes ile yazışmaları 2021’de kitap olarak yayınlandı. 1991 yazında Kürdistan’a giden
Hüseyin Çelebi, gerilla savaşına karar vermişti. 1992 yılının Ekim ayı ortalarında Güney
Kürdistan’ın Heftanin bölgesinde Güney Kürt işbirlikçileri ve Türk ordusunun saldırısında
öldürüldü.
Şehit Hüseyin Çelebi bizim için işleri kendi elimize alma, kendi başımıza yaratma
kararlılığıdır. Biz Avrupa’daki gençler için bu bir güç ve umut kaynağıdır. Ayrıca
mücadelemize her zaman enternasyonalist perspektiften bakmamız gerektiğini de hatırlatıyor.