HABER MERKEZİ – İstanbul’un Sultangazi ilçesinde bulunan Gazi Mezarlığı’nda düzenlenecek anma öncesi Gazi Cem Evi’nde buluşan halk, sloganlar eşliğinde mezarlığa yürüdü. “Suruç şehitleri ölümsüzdür” yazılı pankart açan halk, sık sık “Katillerden hesabı gençlik soracak” ve “Suruç şehitleri ölümsüzdür” sloganları attı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dersim Dağ’ın yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı anma, saygı duruşuyla başladı.
Mezarlıkta konuşan SGDF Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Hivda Selen, katliamda yaşamını yitirenlerin amacının sadece Kobanê halkıyla dayanışmak ve çocuklara oyuncak götürmek olduğunu belirterek, “Kobanê’yi beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz dedik, orada birçok şehit verdik ve o şehitlerimizin izinden yola çıktık” dedi. Hivda Selen, “Katil devlet Rojava devrimini Amara’nın bahçesine gömmek istedi. Suruç’un katilleri, Deniz Poyraz’ın katilleridir. Dün Sivas’ta katliamı gerçekleştirenler, Ankara Gar Katliamı’nın sorumlularıdır. Biz 6 yıldır sokak sokak adalet mücadelesini büyütüyoruz. Hesabı bu sokaklarda soracağız” dedi.
Katliamda yaşamını yitiren İsmet Şeker’in kızı Dilek Şeker, “6 yıl öncesini unutmuyorum. Bıkmadan adalet arıyoruz. Adalet yok. Aileler tekrar bayramlaşmak için adaleti arıyor” ifadelerini kullandı.
ESP İstanbul İl Başkanı Ezgi Bahçeci, katliamın birleşik mücadeleye yönelik olduğunu ifade ederek, “6 yıldır görüyoruz ki bunu başaramadılar. Türkiye tarihi katliamlarla, faili meçhullerle dolu. Katiller ve sorumlular belli. Hesap sormaya, birleşerek devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
HDP Milletvekili Dersim Dağ, Suruç Katliamı’nın sorumlularının “Kobanê düştü düşecek” diyenler olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bizim tüm Kürdistan, Suruç ve Rojava şehitlerine sözümüz, Rojava’yı korumak olacak. Rojava Devrimi’ni koruyarak, Suruç şehitlerinin anısını yaşatacağız. Şehitlerimizin hayallerini gerçekleştireceğiz, düşlerini yarım bırakmayacağız. Rojava, Bakur, Başur’da devrimi gerçekleştireceğiz, çocukların yüzlerini güldüreceğiz ve onların uzatamadığı oyuncakları uzatacağız.”
Katliamda yaşamını yitiren Veysel Özdemir, Amed’in Bağlar ilçesinde bulunan Yeniköy Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. Anmaya Özdemir’in ailesi, HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, Semra Güzel, HDP Diyarbakır il ve ilçe örgütleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Türkiye İşçi Partisi (TİP) üye ve yöneticileri katıldı. Anmada, “Hiçbir düş yarım kalmayacak” sloganı atıldı.
Aynı zamanda doğum günü olan Veysel Özdemir için mezarı başında pasta kesildi. Veysel Özdemir’in ablası Rabiya Özdemir, kardeşine yazdığı “33 düş yolcusu” adlı şiiri okudu.
Özdemir’in mezarı başında konuşan SGDF üyesi Helin Yağmur Uci, 33 düş yolcusunun Gezi’den Rojava’ya uzanan bir serüvenin coşkusuyla yola çıktıklarını ifade ederek, “Egemenlerin yarattığı yağma, talan ve halkların inkârı karşısında sınırsız ve sınıfsız bir dünya için devrimi savunanlardı. Suruç katliamı ne bu topraklarda ilk katliamdır ne de son olmuştur. HDP’li Deniz Poyraz’ı katledenler, sokak ortasında Hrant Dink’i vuranlar, Gezi’de birçok yoldaşımızı ve Berkin Elvan’ı 15 yaşında katledenler, Ankara’da 103 yoldaşımızı bombalı bir saldırıyla katledenler aynıdır. Katilleri tanıyoruz, azmettiricileri de ortadadır. Katliamı devlet, IŞİD ile birlikte gerçekleştirdi” diye konuştu.
Katliamın ardından geçen 6 yıla rağmen sorumluların yargılanmadığına değinen Uci, devamında şunları söyledi: “Bizim adalet çağrımız bu topraklaradır. İşçilere, emekçilere, kadınlara, Kürt ve Alevi halklarımıza bizim çağrımız. Adaleti bizi katledenlerin saraylarından, mahkemelerinden beklemiyoruz. Mücadeleden, sokaktan, barikattan, hesaplaşmalardan bekliyoruz. Biz adaleti ezilenlerden bekliyoruz. 6 yıldır ‘Suruç için adalet herkes için adalet’ şiarını büyütmeye devam ediyoruz, herkes için adaleti de birleşik direnişimizi, mücadeleyi büyüterek biz getireceğiz.”
HDP Amed Milletvekili Semra Güzel, “Tüm halkların bir arada yaşamı kuracağı hayalleri vardı. 33 düş yolcusunun hayalleri, Rojava’da gerçekleşti. Dün Rojava Devrimi’nin yıl dönümüydü ve halklar bir arada yeni bir yaşamı inşa etti. Bize düşen gerçekleşen bu hayalleri koruyabilmek ve tüm dünyaya taşıyabilmek. Bu katliamlar aydınlatılmadı, çünkü devlet, mafya ilişkisi var. Bunlar açık bir şekilde çete liderleri tarafından açıklandı” dedi.
Özdemir’in annesi Rabiya Özdemir de, adalet arayışlarını sürdüreceklerini belirtti. Anmanın ardından Özdemir’in mezarına karanfil bırakıldı.
ŞIRNAK
Katliamda yaşamını yitiren Uğur Özkan, Şırnak’ın Cizre ilçesi Asri Mezarlığı’nda bulunan kabri başında anıldı. Anmaya Özkan’ın ablası Hatice Özkan, HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) üyeleri, HDP Cizre İlçe Örgütü, Barış Anneleri ve çok sayıda kişi katıldı. Anma öncesi Hatice Özkan’ın kardeşinin çerçeveli fotoğrafıyla mezarlığa girişi engellendi.
Anmada konuşan HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, “Bu gençler Kobanê’de ki çocuklara hediyeler götürerek acılarını dindirmek istemişlerdi. DAİŞ zihniyeti tarafından katledildiler. 6 yıldır açılan davada bir ilerleme kaydedilmedi. Bugün bu katliamın arkasında olan yalnızca Yakup Şahin değildir. Bu katliamı yapanlar savunuluyor, saklanılıyorlar. Bu katliama zemin hazırlayanları herkes biliyor. Katliamın sorumlusu ‘400 vekil bana verin sorunu çözeriz’ diyenlerdir” dedi.
Uğur Özkan’ın ablası Hatice Özkan ise, “Sabah kardeşimin çerçeveli resmiyle gelirken engellendim. Bana sürekli ‘5 saniyen kaldı’ diyerek engel çıkardılar. Kemoterapi tedavisi görüyorum, bunu söylememe rağmen beni engellediler. Kardeşimi benden almışlar, daha ne istiyorlar benden. Canımı almışlar” dedi.
Konuşmaların ardından Uğur Özkan’ın mezarına karanfiller bırakıldı.
ADANA
Adana Demokrasi Güçleri tarafından yapılan yazılı açıklamada ise “Bizler insan hakları savunucuları, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler olarak Suruç’ta 33 devrimci gencin katledilmesini bir kez daha lanetliyor, sorumluluk mevkiinde bulunan hükümeti, asıl failleri ortaya çıkartmasını, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşları sorumlu davranmaya çağırıyoruz” denildi.