BEHDİNAN– Medya Haber’de yayınlanan Haskar Şahin’in sunduğu Genç Bakış programına konuşan Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Özgür Şerker Rojava Kürdistan’ı ve Kuzey Suriye üzerindeki işgalci Türk devletinin başlattığı işgal saldırılarını ve bu saldırılara karşı gelişen direniş değerlendirdi.
Şerker konuşmasına işgal saldırılarına karşı direnleri selamlayarak ve şehit düşenleri anarak başladı: “Öncelikle direnişte şehit düşenleri anmakla başlamak istiyorum. Özellikle Girê Spî’de, Serêkaniyê’de, Rojava ve Bakurê Suriye’de kahramanca direnen, insanlığa direnişin destanını çizen tüm direnişçileri selamlamakla başlamak istiyorum. Bu direniş bugün nasıl ki çok büyük destansı bir şekilde ilerliyorsa, bunun başlatılması da ele alınma biçimi de, düşmanın bunu planlama düzeyi de bu düzeyde güçlüdür kapmsamlıdır. 9 Ekim komplosunun yıl dönümünde bu saldırılar planlandı. Aslında herkesin beklediği gündeme aldığı bir tartışmaydı. Hatta yürütülen tartışmaların neye hizmet ettiği, neyi hedeflediği hangi sonuçlara ulaşacağu üzerine de yoğunca değerlendirmeler yapılıyordu.”
ROJAVA İŞGAL SALDIRISI KOMPLONUN DEVAMIDIR
Şerker konuşmasının devamında Rojava ve Kuzey Suriye’ye yönelik saldırıların 9 Ekim devletlerarası komplosunun devamı olduğunu belirtti, “Nerede bir Kürt varsa onun kökünü kurutma, onu soykırımdan geçirme, ne olursa olsun her şey göze alarak bir bütünen imha etme çalışması, çabası bugün rojava üzerinden devam ediyor ve bunu yaparken de 9 Ekim tarihinin seçilmesi çok bilinçlidir. Nasıl 21 yıl önce Önderliğimiz üzerinde devletlerarsı bir komplo tezgahlandıysa çok çirkin, çirkeftçe yöntemlerle, 70 milyonluk bir halkın iradesini komployla İmralı’da esarete alınmışsa bugün de aslında bu komplonun devam ettirlmesi durumu söz konusudur. Bu komployla aslında tekrardan Kürtlere, ‘sizi soykırımdan geçireceğiz, sizin özgürlük iradenizi elinizden alacağız, sizi teslim alacağız ne yapsanızda işte 21 yıl geçti aradan, çabaladınız devrim yaptınız, bir çok yerde kazanımlar elde ettiniz, kendinizi irade haline getirdiniz daha fazla güçlendiniz’ durumuna bir cevaptır. Erdoğan’ın Kürt düşmanlığında esas sebaplerinden biri de budur. Nasıl ki tc faşizmi ve Erdoğan faşizmi Önderliğimize düşmanlık sürüyorsa, her yaptıklarıyla Önderliğimiz üzerinde düşmanca politikalar uyguluyorsa, bugün Rojava üzerinden bu politikaları ele alıyorlar.”
AMAÇ KÜRTLERİ YOK ETMEKTİR
Özgür Şerker, işgalci Türk devletinin bu saldırılarla Kürt halkını tamamen ortadan kaldırmayı amaçladığını belirtti, “Şunu ifade etmek lazım bazıları saldırılar üzerinde değerlendirmeler yapıyor katliam veya soykırım olduğuna dair bu yapılanların tek bir amacı vardır halkı soykırımdan geçirmek. Bu sadece fiziki olacak anlamında değildir. Bir bütünen ortadan kaldırma, bulunduğu topraklardan göçertme, varolan durumunu ortadan kaldırarak kendisini yaşatabileceği bir zemin bırakmama üzerine amaçlanıyor. Bu açıdan tüm uygulamalar tüm yürütülen özel ve psikolojik savaş, uçak saldırıları bunla beraber tank top saldırıları hepsi bunu amaçlayan saldırılardır. Bu açıdan bugün dünya bu saldırılara karşı çıkmışken dünya insanlığı vicdan sahibi insanlar buna karşı çıkmışken bu konuda ortaklaşmışken belki de dünya da bir ilktir. İlk defa bu kadar sahiplenilimişken bu saldırılara devam etme ısrarı bunun göstergesidir.”
‘DÜŞMAN OLANLARA GEREKEN YAPILACAKTIR’
Şerker Kürtler üzerinde uygulanmak istenen soykrım politikilarının kabul edilir olmadığını söyledi ve bunun o kadar kolay olmadığını tüm dünyanın bu soykırıma karşı durduğunu belirtti. “Kimsenin felaket tellaliği yapmasına gerek yoktur. Orada kahramanca direnen bir direniş topluluğu vardır. Orada vatanı için toprağı için değerleri için ülkesi için, yarattığı kazanınlar için ve en önemlisi Serêkaniyê katliamında katledilen insanların verdiği röportajlar var orada deniyor ki şehitlerimiz var bu toprakların hepsi şehit kanlarıyla sulanmıştır. Bunlar hepsi bir değerdir. Bunlar kendiliğinden yaratılmamıştır bu değerleri biz hiç kimseye peşkeş çekmeyiz. Teslim etmeyiz, teslim edemeyiz. Bu direniş iradesi bugün Serêkaniyê’de gerçekten bir onur direnişi haline gelmiştir. Bugün Serêkaniyê sokakları her türlü tekniğe karşı eşsiz bir direnişe sahne oluyor. Rojava’ya saldırı planını doğru anlayıp düşman gerçekliğine cevap vermek gerekiyor. Düşman düşamanlığını yapıyor, düşman soykırım uygulamaya çalışıyor, düşman faşizmin gereği neyse onu yapıyor. Mesela dikkat edin Türkiye içerisinde tüm partiler birleştiler. Ne adına Kürtleri imha etme adına. Sonra da işte biz kardeşiz, böyle bir kardeşlik yoktur siz böyle bir kardeşlik bulamazsınız. Ve düşman olanlara yapılması gerekende yapılacaktır. Düşmanlık hukukuyla yaklaşanlara, soykırım yapmak isteyenlere de ona göre yaklaşacaksınız. Bu Kürt halkının nasıl tarihten bu yana kendisini hiçbir şeye dayandırmadığının işaretidir. Hiç bir devlete yaslanmadığının ifadesidir. Kendi bağımsız duruşuyla, özgür iradesiyle kendisini nasıl özgür bir yaşama kavuşturma gayretinin işaretidir. Bundan dolayı Kürtler her zaman bu komplolara maruz kalıyorlar. Kürtler her zaman direnişleriyle var oldu. Bugünde bu direnişle bütün insanlığı etrafına topladı. O açıdan kolay değildir Kürtleri soykırıma geçirmek her istediğini yapabilmek bunun biliçiyle yaklaşıldığı taktirde Rojava üzerindeki saldırılarda kırılacaktır.”
‘ERDOĞAN FAŞİZMİNİN KÖKÜNE KİBRİT ÇÖPÜ DÖKÜLECEKTİR’
Şerker ne kadar bedel ödenmesi gerekiyorsa ödenir ama Erdoğan faşizminin sonu getirilecektir dedi ve şu sözlerle devam etti: “Bu savaşın sonunda biz inanıyoruz ki bugüne kadar gelinmiş olan tecrübe bunla beraber yürütülen direniş mirası Erdoğan faşizminin köküne kibrit suyu dökecektir. Erdoğan Kürtlere bulaştığına, Kürtlere karşı katliam uyguladığına, Kürtleri imha etmesine karşı pişman edilecektir. Bedeli ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın ne gerekirse gereksin yapılacaktır ve Erdoğan’a gerekli cevap bu halkın şahsında direnişin şahsında ortaya konacaktır.”
‘ÖNDER APO’NUN FİKRİ EVRENSELLEŞMİŞTİR’
Komalên Ciwan Koordinasyon Üyesi Şerker Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın fikir ve felsefesinin evrenselleştiğine işaret etti, “Kürtler direnişiyle evrenselleşmiştir artık. Önder Apo’nun düşüncesi fikirleri Rojava’da hayat buldu ve Önder Apo’nun direniş mirası evrensel bir hale gelmiştir artık. Ondan dolayı bu düzeyde direniş oratya konuluyor. Kolay mıdır uçaklar karşı her türlü tekniğe karşı savaşabilmek. Normal hangi ordunun askerleri bunu yapabilir. Apocu irade, müthiş özgürlüğe bağlı halk bu direnişi ortaya koyuyor.”
GENÇLİK FAŞİZME GEÇİT VERMEMELİ
Özgür Şerker Bakurê Kürdistan gençliğinin Cenga Rojava Direnişi karşısında özeleştiri pozisyonunda olduklarını söyledi. Şerker, “Kuzey gençliğinin pozisyonu çok önemlidir. Kürdistan özgürlük mücadelesinin lokomotifi Bakur gençliğidir. Bu direniş sürecinde böyle olmalıdır gençlik bulunduğu her yerde her şeyin öncüsü olmalıdır. Bunu sürekli ifade ettik. Bugün savaşta da savaşın öncüsü olmalıdır, savaşçısı olmalıdır.
Kuzey gençliğinin bu durumu ciddi eleştiri konusudur. Sorgulanması gereken bir durumdur. Amerika’dan Hindistan’a insanlık Girê Spî’de, Serêkanîyê’de, Rojava sınırlarında direnen direnişçilerin etrafında kilitlenmişken, Kürdistan’ın diğer parçalarında bu düzeyde bir ulusal bilinç ortaya çıkmışken, Kuzey gençliğinin kendisini ifade edebileceği herhangi bir gerekçe ortada yoktur. Kuzey gençliğinin kendisine gerekçe üretip ondan dolayı, şundan dolayı şunu yapamıyoruz diyecek bir durumu yoktur. Bir kere gençlik dediğimiz şey engel tanımayandır, düşmanın baskısı ne olursa oslun faşizmin baskısı ne olursa olsun buna geçit vermeyendir, bunu söküp atandır bunu yakıp yıkandır. Bu baskı bu işgal olmasaydı bu direniş çıkarmıydı ortaya. Kürtler üzerinde bu yüzyıllık cendere olmasaydı Kürtler kendisini örgütleyebilir miydi?”
GENÇLİK HAREKETE GEÇMELİ
Özgür Şerker Bakurê Kürdistan gençliğinin Bakurê Kürdistan halkına öncülük etmesi gerektiğini ve bu sessizliğin kabul edilemez olduğuna dikkat çekti ve devam etti: “Bugün Kürdistan’da yürütülen tüm saldırıların merkezi Kuzey’dir bugün Rojava’ya askerler Kuzey’in caddelerinden sokaklarından geçerek gidiyor, çeteler Kuzey’in caddelerinden geçerek saldırıyı gerçekleştirdiler. Bugün Rojava soykırım planını ortaya koyanlar Ankara’da oturmaktadırlar. Bugün neydüğü belirsiz, beş para etmez basınları Kuzey Kürdistan’dan yayın yapmkatdırlar. Kuzey Kürdistan gençliği bunları görmüyor mu? Bunlara karşı ciddi bir tepkiside vardır ama ne yapacağını bilemez bir durumda vardır nasıl baslayacağını bilemeyen bir durum da vardır bunun için çok bilmeye de gerek yoktur. Kuzey gençliği Kobanê direnişi sürecinde Kuzey’den binlerce gencin kendilerini sınıra vurup Rojava’ya aktığı süreci yaşamıştır böylesi bir mücadele pratiği deneyimi vardır. Kuzey’deki gençlerin yapması gerek Kuzey halkını silkelemesidir. Ölüm uykusundan kaldırmasıdır biz değilki halkımızı tanımıyoruz biz değil ki halkımızın ne duygularda olduğunu ne düşüncelerde olduğunu bilmiyoruz ama bu durum kabul edilecbilecek bir durum değildir.
Kuzey’de kendisine devrimciyim diyen yurtseverim sosyalistim kendimi bu değerler etrafında görüyorum diyen gençlere sesleniyoruz o zaman Kuzey’deki gençler öncü olmasını bilmelidir. Faşizmi kalbinden beyninden sarsmalıdır bunlar sözle konuşmayla olacak şeyler değildir artık gerçekten Kuzey gençliği acısından şunu ifade etmek istiyoruz Cizre’den sonra Kuzey gençliği için söz bitmiştir.”
ÖYLE SÜSLÜ CADDELERDE GÖSTERİŞ İÇİN EYLEM YAPILMAZ
Şerker Bakurê Kürdistan gençliğine ilişkin caddelerde değil, merkezlerde değil, sokaklarda örgütlenmeye gidilmesi gerektiğini ve bir an önce tepkilerini eylemselliklerle ortaya koymaları gerektiğine dikkat çekti ve şu sözlerle devam etti: “Gençlik kendisini mahallelere taşırmalıdır mahaleler de örgütlenmelidir. Varoşlarda örgütlemelidir varoşlara çekilmelidir. Merkezlere sıkıştırıyorlar düşman geliyor ablukaya alıyor ondan sonrada biz bir şey yapamıyoruz düşman bizi aldı çok yoğun baskı var biz bunları nasıl aşacağız. Amed’in sokaklarında direniş ateşleri yakarak düşmanla çatışan düşmanı geri püskürten Rojava’ya işgal var siz böyle rahat yaşayamazsınız bizi böyle baskı altında tutamazsınız diyen bir iradeniz yok mudur? Bir Apocu ruhu yok mudur? Bugün Rojava saldırıları sonuç alırsa Kuzey gençliğinin yarın öbür gün bir şey yapmasına da gerek yoktur eğer bugün harekete geçmezse bugün kendisine biçilen rol misyonu yerine getiremezse, gençliğinin ruhuyla yaşamayı esas kılmazsa bundan sonra yapılacak hiç bir şeyin önemi yoktur.
Liseliler, Üniversiteliler, birşey yapamıyorlarsa boykot etsinler gitmesinler faşizmin bu ibadet hanelerine. Orada onlara ne veriliyor faşizmin milliyet zihniyeti politikasında başka ne veriliyor? Herkes bulunduğu yerde sistemi reddetsin yaşamı durdursunlar bunudamı yapamıyorlar. Düşman 40 yıldır saldırıyor, 40 yıldır bu mücadele bedeller ödüyor, 40 yıldır bu mücadele zorluklardan geçiyor bu faşizm her türlü imha saldırısını uyguluyor. 40 yıldır bu mücadele kendini bu düzeyde mücadele edilecek düzeye getirmişse Kuzey gençliğinin söyleyeceği herhangi bir şey yoktur her yerde direnişe geçilmesi gerekiyor. Biz demiyoruz caddelerde, caddeler düşmanın olsun şehir merkezlerı düşmanın olsun sokaklar bizimdir direniş sokaklarda olmalıdır faşizme karşı direniş sokaklarda yürütülür. Öyle süslü caddelerde merkezlerde gösteriş için eylem yapılmaz faşizme darbe vurmak için eylem yapılır. Gerekiyorsa bedel ödesinler Rojava’da biz şimdi şehit vermiyor muyuz? Rojava’da metre metre savaş yürütülüyor metre metre direniş içerisindeler eğer bunun için bu düzeyde bu bedeller ödeniyorsa o zaman Kuzey gençliği de bir zahmet bedel ödemeyi göze alsın. Gerekiyorsa bizde bu uğurda ağır bedeller vermeyi göze alalım ki bizim mücadelemiz bu pozisyondadır.”
‘KUZEY KÜRDİSTAN GENÇLİĞİ ROJAVA DİRENİŞÇİLERİNİN YANINDA OLMALIDIR’
Şerker Serêkaniyê’deki direnişe dikkat çekerek, Rojava’ya işgalcilerin Bakurê Kürdistan’dan gittiğini saldırıların merkezinin Bakurê Kürdistan olduğuna dikkat çekti ve buna karşın Bakurê Kürdistan gençliğinin de bu düzeyde direnmesi gerektiğini belirtti. Şerker, “Her saat başı Serêkaniyê’de direniş geliştriliyor. Buna hemen faşizme karşı eylemsellik içerisine girmek gerekiyor öyle sadece yürüyün yürüyün olmaz yürümekle nereye kadar bu faşizme karşı güçlü eylemler içerisine girmek gerekiyor. Rojava’ya akmak lazım Kuzey Kürdistan gençliği Rojava direnişçilerinin yanında olmalıdır Kürdistan’a dönük saldırının merkezı Türkiye ise o zaman bugün Rojava cephesinde en fazla Kuzey Kürdistan ve Türkiye gençliği yerini almak zorundadır.
Nasıl ki özyönetim sürecinde Sur’da küçücük bir alanda kahramanca bir savaş yürütüldü düşmanın ne olduğu belli oldu bugün de aynı durum Serêkaniyê’de yaşanıyor. Diyorlarki çeteler kaçmasın diye taştan duvarlar örülüyor direniş ne olursa olsun sonuç almaya meyillidir. Sen güçlü direnirsen düşmana darbe vurarak geri adım attırabilirsin bugün Kuzey Kürdistan’da bu anlamda ciddi sorunları vardır düşman bunu gördüğü için bu kadar üzerine gidiyor düşman direnişi görürse düşmana karsı etkili bir duruş olursa düşman istediğini bu kadar rahat yapamaz bunu biliyoruz bunu Kuzey Kürdistan gençliğide biliyor saldırılara cevap verilsin bakalım bir daha yapabiliyorlar mı? Faşizmin nasıl da kartondan kaplan olduğunu o zaman göreceğiz değil ki kimse hissetmiyor baskının ne olduğunu baskının dozacının ne düzeyde olduğunu. Biz bunları kabul etseydik devrimci olmazdık biz bunları kabul etseydik Kürdistan davasından vazgeçmek zorunda kalırdık ama her şey zaten burada saklıdır işin özü burada gizlidir bunu yapan zaten bu mücadelede başarıya ulaşır polisler, faşistler ne saldırıda bulunuyorlarsa bulunsunlar ne yapmaya çalışıyorlarsa çalışsınlar gençlik istediği zaman gerçekten kendini doğru örgtülerse doğru pozisyon doğru yerde kendini örgütlerse polislerin pek bir önemi yoktur isterse binlerce polis gelsin. Bu polis baskısını gerekçe olarak ortadan kaldırmak gerek. 150 bin çeteyi Rojava’ya taşımış durum da biz Kuzey’de 150 genç sokağa çıkamayacak mıyız?
Kuzey Kürdistan direnişe geçerse Kobanê serhildanı gibi Kobanê ruhuyla serhildana geçerse alanlara geçerse ayaklanırsa Rojava’ya saldırı diye bir şey kalmayacaktır bu kadar nettir.”
‘ERDOĞAN ÇÖP SEPETİNE TAŞIYACAĞIZ’
Özgür Şerker, Erdoğan faşizminin DAİŞ zihniyetiyle bir olduğunu belirtti ve gençliğin halkla birlikte direnişi geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti. “Bazıları diyor, ‘saldırılar DAİŞ zihniyeti gibi’ gibisi fazladır zaten Erdoğan DAİŞ’in ta kendisidir. Serêkaniyê’de, Girê Spî’de Kobanê’de sınır hattının her yerinde halkla beraber direniş içerisinde yer alınmalıdır. Halk beraber direnişi sürdürmeye devam ederse bu soykırımcı saldırılar tamamen sona erecektir gerçekten faşizm orada darbe yiyecektir Erdoğan’nıda çöp sepetine göndereceğiz bu kadar nettir. Sadece Rojava için geçerli değil 4 parça Kürdistan’da Avrupa’daki yurtsever gençlik, sosyalist enternasyonalist gençlik bunlarda bir bütünen Rojava’ya akmalıdır Rojava bugün direnişin kıblesi olmuştur. Rojava direniş merkezi insanlığın umudu olmuştur. Direniş insanlığın başına bela olmuş Erdoğan faşizmine tokat vurmalıdır Erdoğan faşizmini yerle bir etmelidir. Tüm gençlikte yönünü Rojava Kürdistan’nına vermeli Bakurê Suriye topraklarına vermelidir.”
DİRENİŞ ERDOĞAN’I PİŞMAN ETMELİDİR
Özgür Şerker konuşmasının sonunda gençliğin beklenti içinde olmaması gerektiğini belirtti, “Beklenti içine girmek değil herhangi bir yerden umut edilmemelidir. Umut biziz, çare biziz çare sizsiniz o zaman bu bilinçle direnişe içerisinde olmak gerek. Kürdü yaşatacak olan direniştir saldırılara karşı da her yerde gençlik ateşten çember olmalıdır ve bu işgali karşı gerekli direnişi göstererek Erdoğan’ı pişman etmelidir.”
NC/Berçem Roza