Dünyaca ünlü Foreign Policy (FP) dergisi, 24 Haziran seçimleri öncesi Türkiye ile ilgili bir analiz yazısı yayınladı.
HABER MERKEZİ- Son zamanlarda rütbeli askerlerinin çoğunu kaybeden Türk ordusunu siyasal araca dönüştürülmemesi gerektiğine vurgu yapıldı. Yazıda, Diktatör Erdoğan’ın kazanıp ve kaybetmesi durumları da analiz edildi.
Analizde, son zamanlarda Türk ordusunun siyasete nasıl dahil olduğuna dikkat çekerek “Türkiye bir kez daha otoriter rejime doğru yönelirken, 24 Haziran seçimleri, askerler ve siviller arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olabilir.”ifadelerine yer verildi.
SEÇİMİ ERDOĞAN KAZANIRSA ORDUYU SİYASETE ALET EDEBİLİR
Analizde “Türkiye bir kez daha otoriterçiliğe yönelirken, 24 Haziran seçimleri, askerler ve siviller arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olabilir. 1960’tan bu yana neredeyse her on yılda bir darbeler ve askeri müdahalelerle boğuşan bir ülkede bu gelişmeler endişe verici. En yeni darbe 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri için önemli sonuçlar doğurmuştur. Darbe sonrası dönemde, ciddi güvenlik sektörü reformları hedeflenmiş olsada, ordu saflarında siyasallaşma da olmuştur.”denildi.
‘Türk ordusunu siyasal araca dönüştürmeyin’ başlığını taşıyan yazıda, “Üst rütbeli komutanların mevcut seçim kampanyasına dahil olması hali hazırda bir tartışma konusu haline geldi.”ifadelerine yer verildi.
Yazıda, Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar’ın İbrahim Kalın ile birlikte Abdullah Gül’un aday olmaması için yaptığı ziyareti ve bir etkinlikte Erdoğan’ın Muharrem İnce’yi eleştirdiği konuşmasını alkışlayan 2.Ordu Komutanı İsmail Metin Temel’in tepki topladığı hatırlatıldı.
YENİ CUMHURBAŞKANI TRAVMA GEÇİRMİŞ BİR ORDU DEVİR ALACAK
Seçim sonucundan bağımsız olarak, bir sonraki cumhurbaşkanının “travma” geçirmiş bir orduyla ve bunun nasıl yeniden inşa edileceğini sorunu ile karşılaşacağı ifade edildi.
Ordunun siyasal yapısının 1960 ve 1970’lerdekinden çok farklı olduğu görüşü savunulurken, darbe girişiminin ardından genç subaylara yönelik hala devam eden tasfiyelerin askerlerin moralini derinden sarstığı ifadelerine yer verildi.
“Türk ordusu 2007’den beri tarihinin en derin kurumsal travmalarından birini yaşamıştır. Birçok yüksek rütbeli general de dahil olmak üzere binlerce nitelikli kıdemli personelini kaybetti.” değerlendirmesine yer veren dergi, Türk ordusunun 2007-2013 yılları arasında ve daha sonra 2016’dan itibaren nitelikli personeli kaybettiğini belirtti.
ERDOĞAN KAZANIRSA, TEKRAR DARBE OLABİLİR!
15 Temmuz’dan sonra Erdoğan’ın ordu üzerinde kontrol sağlamasının Vatan Partisi’yle ve MHP’yle giriştiği ittifakı nasıl yürüttüğüne bağlı olduğu kaydedildi.
Vatan Partisi ve MHP’nin “milliyetçi eğilimlere sahip subaylar” üzerinde etkiye sahip olduğu değerlendirmesine yer verilen dergi, şayet Erdoğan’ın bu kesimleri görmezden gelmesi durumunda, yeni tasfiyeler yapmak zorunda kalacağı ya da ordu üzerindeki etkisinin “ters tepebileceği” görüşüne yer verildi.
“Erdoğan iktidara son vermek istemezse, ülke çapında sosyal ve politik kavgalar yaşanabilir. Böyle bir durum, Türk subaylarının 1960, 1971 ve 1980’de yaptıkları gibi harekete geçebilir. Bu durum, geçmişte yaşanan darbelerin travması gibi, Türk sivil-askeri meselelerinde bir başka sorunlu döneme sebep olur.”denildi.