ABD PKK’ye karşı açtığı bu savaşın, yaptığı düşmanlığın nedenlerini net ortaya koymazsa tarihe Kürt soykırımını destekleyen ve en ağır insanlık suçunu işlemiş ülkelerden biri olarak geçecektir. Trump da en büyük icraatı olarak tarihte böyle anılacaktır.
HABER MERKEZİ
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) 3 PKK yönetim kadrosu için para ödülü koyduğu söyleniyor. Daha tam ne olduğu bilinmiyor ama Türkiye’de basın bu haberi bir psikoloji savaşa dönüştürmüş durumda. Böyle bir kararı ABD neden almış olabilir? Kuşkusuz bu sorunun cevabı önemli. Türk basını bu kararla PKK’nin dizayn edilmek istendiğini söylüyor. ABD böyle bir hesap yapıyorsa PKK’yi hiç tanımamış demektir. Nedenin başka bir şey olması lazım. Bunu da ABD-Türkiye ilişkilerinde aramak lazım. ABD bu zamanda böyle bir kararı alıyorsa karşılığında bir şey alması ya da almak istemesi durumu vardır. Kürt Halk Önderinin belirttiği gibi ‘ABD tükürüğünü bile bedava vermez’. Hele hele siyaseti tüccar mantığı ile yürüten Trump bu karara imza atmışsa karşılığında bir şeyler almış olması lazım. Ya da bir şeyler alacaktır. Bülent Ecevit ‘Apo’yu bize neden verdiler anlamadım’, diyerek ABD’nin karakterini ortaya koyuştu.
Türkiye’nin en zayıf karnı PKK. Bu nedenle Türkiye’den bir şey koparmak isteyenler PKK düşmanlığı yapıyor. Daha doğrusu Türkiye PKK karşıtlığı karşılığında Türkiye’yi pazarlıyor. Bunun nedeni de Kürt düşmanlığı, Kürt’ü soykırıma uğratma amacıdır. Bakmayın Tayyip Erdoğan’ın sahte kabadayılık yaptığına. Kamuoyu önünde kabadayılık ama kapalı kapılar arkasında ise ABD’ye yardakçılık yapıyor. Çünkü hem siyasi hem de ekonomik olarak AKP-MHP iktidarı köşeye sıkışmış durumda. Bu kararla dolar biraz daha düşecek. Ekonomik çıkmaz da Kürt halkına karşı yürütülen savaş sonucu ortaya çıkmıştır. Bu kararla Türkiye’nin biraz rahatlatılmak istendiği anlaşılıyor.
ABD DAİŞ’i ve El Nusra’yı besleyen; Suriye’deki savaşın yıkıcı hal almasında Suriye’deki aktörlerin hepsinden daha fazla sorumlu olan Türkiye’yi ödüllendiriyor. ABD vatandaşlarını, Fransızları, İngilizleri, Almanları öldüren kim; tabi ki Türkiye’nin desteklediği DAİŞ çeteleri. İnsanlığı bu DAİŞ çetelerinden kurtaranların başında kim geliyor; PKK. Êzîdîleri Şengal’de katliamdan kurtaran PKK. DAİŞ’in Hewlêr’i ele geçirmesini engelleyen PKK. O günlerde YNK yönetimi PKK yönetimine başvurmuş, gerillanın Kerkük’e gitmesini istemişti. Çünkü DAİŞ’in Kerkük ve Süleymaniye’yi ele geçirme tehlikesi vardı. Hewlêr gibi Kerkük ve Süleymaniye de boşalabilirdi. Gerilla bayrakları ve silahları ile Ranya, Dukan ve Süleymaniye üzerinden Kerkük’e gitmişti. DAİŞ’in saldırıları böyle püskürtülmüştü. Bu nedenle dünya Êzîdîlerin nasıl kurtarıldığını haftalarca işlemedi mi? Başurê Kürdistan bölge hükümet başkanı ve KDP lideri Maxmur’a gidip PKK’lilere teşekkür etmedi mi? Irak başbakanı da teşekkür etmişti. O günlerde, aylarda ve yıllarda dünya basını hep T.C.’nin DAİŞ’le ilişkisini yazıp çizmedi mi? Rusya bile T.C.’nin DAİŞ’le ilişkilerini deşifre etmedi mi? Şimdi Avrupa, Rusya ve ABD AKP-MHP iktidarının Kürtlere yönelik saldırılara göz yumuyor ve bu tür kararlarla teşvik ediyor. Bu karar ve tutum ahlaklı, vicdanlı, demokratik insanlık için ne anlam ifade ediyor! Tabi ki buz gibi çıkarlar, siyasi ahlaksızlık ve vicdansızlık. Bunu aslında halklar ve demokratik insanlık görüyor. Bu yaklaşıma öfke duyuyorlar.
Kuşkusuz bu kararın PKK açısından pratik değeri yok. Ancak Kürt düşmanlarını cesaretlendiren bir karar. Bu karara sevinenler Türkiye ve DAİŞ gibi örgütlerdir.
ABD Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yapılan komploda nasıl Türkiye’ye destek olduysa, Önder Apo’yu esaret altına alarak kendi politikalarını Ortadoğu’da yürütmeyi hedeflediyse şimdi de benzer politika yürütüyor. 1998 yılında Türkiye bana destek olmazsanız sizlerin Ortadoğu’da işbirlikçisi olamam demiş; Önder Apo’ya yönelik komployu dayatmıştı. ABD açısından da Önder Apo Ortadoğu’ya müdahale öncesi engelleyici görülmüş ve 1999 esareti gerçekleşmişti. Türkiye şimdi de size uşaklık yapmamız için PKK yönetimini tasfiye etmeniz gerekir, dayatması yapmış; ABD de Türkiye’yi kullanmak ve kendi politikalarını engelsiz uygulamak için böyle bir karara yönelmiştir. Karar belirtildiği gibiyse izahı böyledir.
Aslında ABD’nin bu kararı tüm Kürtlere savaş ilanıdır. Kürt soykırımına destek olmaktır. PKK Kürt’ün en büyük gücüdür. PKK’ye karşı olan Kürtler bile PKK’nin sırtından yaşıyorlar, siyasi olarak ayakta kalıyorlar. Yoksa soykırımcı sömürgeciler hepsini kısa sürede bitirir. Kürt soykırımı önünde engel olan PKK’dir. Bunu anlamayanlar Kürt soykırımcılarının yürüttüğü özel ve psikolojik savaşı anlamayanlardır. ABD Yönetimi, Kürtlere bu savaşı neden açtığını kendi halkına ve tüm dünyaya izah etmelidir. Belirtildiği söylenen gerekçeler uydurma ve ciddiyeti olmayan gerekçelerdir. Bilmem 25-30 yıl önce birkaç turist şiddetli savaş koşullarında alıkonulmuş. Peki, herhangi bir rehine durumu olmuş mu, fidye istenmiş mi, herhangi bir kötü muamele ve zor görmüşler mi? Hayır; aksine hepsi de kendilerine iyi davranıldığını söylemişler.
ABD PKK’ye karşı açtığı bu savaşın, yaptığı düşmanlığın nedenlerini net ortaya koymazsa tarihe Kürt soykırımını destekleyen ve en ağır insanlık suçunu işlemiş ülkelerden biri olarak geçecektir. Trump da en büyük icraatı olarak tarihte böyle anılacaktır.
Kaynak: Yeni Özgür Politika/Hüseyin ALİ