ANKARA – Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in 8 Kasım 2018’de tutuklu bulunduğu Amed E Tipi Kapalı Cezaevi’nde Halklar Önderi Abdullah Öcalan’a dönük tecride karşı başlattığı açlık grevi eylemi 170’nci gününde sürüyor. Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewlêr kentinde açlık grevine başlayan HDP üyesi Nasır Yağız’ın 157, Strasburg’da 14 kişi ve Galler’de İmam Şiş’in 131, cezaevlerinde 16 Aralık’ta başlayan tutsaklar 132, Mexmur’da 20 Ocak’ta süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başlayan İştar Meclisi Üyesi Fadile Tok’un 97, Kanada’nın Toronto kentinde Yusuf İba’nın eylemi ise 105”inci gününde.
Aynı taleple 1 Mart itibariyle tüm Türkiye ve bölge cezaevlerinde bulunan 7 bini aşkın tutsak ise açlık grevi eyleminin 57’nci gününe girdi. Bu tutsaklardan biri olan Rozerin Kurt’ta Sincan Kapalı Cezaevi’nde eylemini kararlılıkla sürdürdüğünün altını çizdi. 57 gündür açlık grevinde olan Rozerin haftalık telefon görüşmesi yaptığı ailesine, morallerinin yerinde olduğunu ve talepleri kabul edilinceye dek eylemlerini sürdüreceklerine vurgu yaptı.
Rozerin’in ilettiği mesaj şu şekilde:
“Biz buradayız, direniyoruz ve sonuna kadar da direneceğiz. Talebimizin ne olduğu herkes tarafından çok net bir şekilde biliniyor. Talebimiz hukuki ve insani bir taleptir. Bu tecrit sadece bizim üzerimizde ya da Sayın Abdullah Öcalan üzerinde tek değil tüm ülkeyi etkileyen bir durumdur. Bizim zindandan çağrımız da şudur; halkımız yaşanan direniş karşısında sessiz kalmasın. Biz bedenimizi açlığa yatırdık direndik ama bu direnişi görkemli kılacak olan halkın öz gücüdür. Zindanlarda yaşananlar artık insanlık ve vicdani bir sorumluluktur. Bu nedenle bu vicdani talebede artık cevap verilmesi gerekiyor. Ama biz iyiyiz, moralliyiz ve dirençliyiz. Talebimiz kabul edilinceye kadar da bu direnişten vazgeçmeyeceğiz.”