HABER MERKEZİ
AKP-MHP iktidarı HDP’nin halkın iradesiyle kazandığı 94 Belediye ye kayyım atayarak halkın iradesiyle başa gelen Belediye Başkanlarını tutuklayarak gasp edilmeye çalışıldı. Kürt halkının iradesini gasp etmeye çalışan AKP/MHP iktidarı bunu çeşitli kılıflara büründürerek topluma kabul ettirme politikasını yürüttü. Gasp etme politikası derinleşerek AKP iktidarı tarafından devam etmektedır. Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte siyasi soykırım operasyonları bütün hızıyla devam ederken, halkın iradesine yönelik korkutma, sindirme ve asimilasyon politikaları tüm hızıyla uygulamaya konuldu.
“Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Millet, Tek Din” görüşü bu süreçte tüm argumanlarıyla devreye konularak toplum etkisizleştirmeye çalışıldı. Bir yandan toplum etkisizleştirilmeye çalışılırken bir yandan da milliyetçi ve şövenist kesimin oyları kazanılmaya yönelik politikalar devreye konulduğunu görüyoruz. Milliyetçilik duygularını canlı tutmaya çalışan AKP/MHP iktidarı bu yolla Kürt halkını ve diğer demokratik kesimlerin iradesine baskı uygulayıp bertaraf etmeye çalışmaktadır. AKP iktidarı İktidarda kalmaya devam etmek için yıllardan beri olduğu gibi tekrar Kürt değerlerine saldırıp halktaki milliyetçilik duygularını körükleme yoluna gitmiştir.
Yaklaşan seçimlerle birlikte 16 yıldır iktidarı elinde bulunduran AKP/MHP bu seçimde de iktadarda kalmak için bütün kirli politikalarını devreye koymuş durumdadır. 16 yıldır topluma kan kusturan şövenist AKP iktidarı, din boyutunu kullanarak Türkiye’de bulunan halkları etkisi altına almaya yönelik politika yürüttü ve yürütmeye devam etmektedır. Yine iktidar da olduğu sürece Türkiye’de başta Kürt halkı olmak üzere bütün halklara baskı, ötekileme, dışlama, savaş ve ölümden başka bir seçenek sunmayan AKP iktidarı bu süreçte de ölüm ve savaş politikasını derinleştirerek devam ettiğini görmekteyiz.
AKP 16 yılda Topluma baskı, ötekileme, savaş ve ölüm getirdi
16 yılık iktidarı boyunca savaş, kan ve ölümden başka halka bir şey vermeyen AKP/MHP faşist iktidarı bu politikaları sonucundan hem iç politikada hem de dış politikada ifas etmiş durumda. Şuanda faşist iktidarı bu süreçte son çırpınışlarını yaşamakta. Kendi iktidarını korumaya çalışan AKP 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimi bir beka sorunu olarak göstererek milliyetçi, şövenist kesimlerin oyunu almaya yönelik politika yürütmektedır.
Her seçimde yaptığı kirli hilelerle iktidar olan AKP bu seçimde de ahırlara boş binalara ve mezarlıklara sahte seçmen yerleştirdi. Bununla da kalmayıp özellikle Kürdistan Bölgesinde sandıklar taşınarak halkın oy kullanmasını engelemeye yönelik çalışmalar yürütmektedır. Özellikle Kürdistan bölgesinde oy alamayacağını bilen AKP iktidarı kendi asker ve polisini seçmen olarak bölgeye kaydırmış durumda. Bununla birlikte seçimi kazanmak için her türlü hileyi Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile birlikte yürüttüğü de göz önündedır.
AKP’nin bütün bu uygulamalarına baktığımızda önümüze kirli bir tablonun çıktığını görececeğiz. Ortaya çıkan bu taployada bakarak ta 16 yıl boyunca halka uyguladığı sömürü baskı ve asimilasyon politikalarını görmekte zorlanmayacaktır. Bunun için bu seçimde halkın kendi iradesine ortaya koymanın tam zamanı olduğunu ortaya çıkarmıştır.
İktidar Çıkmazda!
Bütün ekonomisini savaşan yatıran ve toplumu büyük bir krizin içine sürükleyen AKP faşist iktidarı bütün politikasını Kürt halkını yok etmeye ve tasfiye etmeye yönelik kullandı. Kürt halkının kazanımlarını yok etmek için bütün savaş argumanlarını ortaya koyan AKP iktidarı, Kürt Özgürlük Hareketini tasfiye etmek milyarları geçen sermaye yatırımlarına gitmiştir.
Özellikle de sınır ötesi yaptığı katliamvari savaşları ekonomisini sıfırın altına düşürmüş ve bunun faturasınıda yinede yoksul halkın sırtına yüklemiştir. Halk evine bir kilo soğan patates getiremezken İktidardakiler milyonluk sarayında yediği önünde yemediği arkasında yaşamaya devam etmiştir. Bu durumu kabul etmek istemeyen halkı susturmak için çeşitli baskı ve şiddet yollarına başvurmaya başlasa da halkı susturmaya gücü yetmemiştir. Halkı susturmaya gücü yetmeyen ve halkın iradesi karşısında çıkmaza giren AKP/MHP Cumhur ittifakı bütün umudunu 31 Martta yapılacak yerel seçimlere bağlamış durumda. AKP/MHP cumhur ittifakı halkın iradesi ve girdiği siyasi ve ekonomik kaosun karşısında bir bütünüyle baltayı taşa vurmuş durumdadır.
Halkın Öz İradesine Kavuşmanın Zamanı
AKP’nin uyguladığı tüm baskılara, katliamlara ve ölümlere rağmen halk kendi direnişinden vazgeçmeyerek muazzam bir direnişle yola devam etmektedır. Özellikle Leyla Güven şahsında başlatılan açlık grevi direnişleri tüm dünyaya yayılırken bunun karşısında sesiz kalan AKP iktidarının içine düştüğü çıkmazında bir somut örneğidir. Açlık grevi direnişleri bütün dünyada ses getirirken AKP/MHP faşist iktidarınında bitişinin sesi olmaktadır.
Kürt iradesine yapılan siyasi soykırım operasyonları ve saldırılara rağmen devam ettirilen direnişler Halkın Öz Direnişine Kavuşmasındaki ısrarının ve kararlığının en somut göstergesidir. 31 Martta yapılacak seçimlerde Faşist AKP-MHP ittifakı trafolara kedi kaçırtsa da seçmenleri çalsa da boş binalara ahırlara sahte seçmen yerleştirse dahi Kazanan yine Halkın Öz iradesi olacaktır.