WAN
Dünya 2020 yıllının başından bu yana Coranavirüs salgını ile boğuşuyor. Kapitalist Modernitenin ürünü olan salgın resmi rakamlara göre 300 bin dolayında insanın yaşamına mal oldu. Bu hastalığın hızla yayıldığı ve binlerce kişinin hayatını kaybetmesinin yanında soykırımcı faşist devletler her zaman olduğu gibi bu durumu kendi lehlerine çevirmek için en kirli bir oyunlarını devreye soktular. Sıkışan iktidarlıklarının ömrünü uzatmayı ve sistem çarkının dönmesi için faaliyetlerde bulunmaya başladılar.
Faşist AKP ile beraber Özel Savaş devleti sistemini en ileriye dereceye taşıyan faşist TC’de de bu süreçte daha çok nasıl Kürtleri yok ederim, nasıl kendime bağlarım, yoksul kesimi daha çok nasıl sömürürüm anlayışı çerçevesinde politikalar yürüttü.
AKP özel savaş iktidarı, ‘Vefa Sosyal Destek Grubları’ adı altında Polis, jandarma, AFAD, Kızılay, İHH, İl ve İlçe Emniyet müdürlükleri, Mahalle Muhtarları, Bekçi, okul müdürlükleri ve Diyanete bağlı imamlardan oluşturdukları yardım grupları adı altında toplumu sindirme ve işbirlikçiliği dayalı çalışma yürütüyor.
Faşist AKP, hastalıkla geliştirdiği bir çok propaganda çalışması da ya da özel savaş medyası üzerinden etkili olmaya çalışırken bunun yanında yeni yeni kurduğu bazı dernek vakıf gibi kurumlarla birebirde toplum üzerinde etkili olmaya çalışmaktadır.
Vefa Sosyal Destek Grupları’ adı altında polis, asker, Kızılay, İHH, İl ve İlçe Emniyet müdürlükleri, Mahalle Muhtarları, Bekçi, okul müdürlükleri ve Diyanete bağlı imamlardan oluşturdukları yardım grupları adı altında toplumu sindirme ve işbirlikçiliği dayalı çalışma yürütüyor.
Son günlerde sıkça propagandası yapılan VEFA vakfı yani diğer ismiyle ‘’Özel Savaş Vakfı’’ Yardım kuruluşu şeklinde kendini tanıtıp toplum aile ve kişiler üzerinde psikolojik savaşını etkili kılmaya çalışmaktadır. Tüm üyeleri zaten ya polis, asker yada bölgedeki devlet kurumlarında çalışan elemanlardır. Wan’ın Özalp ilçesinde gerçekleşen olay Türk Özel Savaş Medyasının yine o bilindik haberleri basına servis edildi.
Peki nedir bu vakıf, nereden çıktı?
Bu “vakıf” şu anda Türkiye ve Kuzey Kürdistan’ın bir çok yerinde kendini örgütlemiş ve etkili olmaya başlamış durumda. Kendilerini toplumsal geliştirme ve yoksul ailelere yardım ekonomik güçlendirme faizsiz dayanışma kredisi, eğitim, sağlık, yardım ve toplumu geliştirme yoluyla yoksul kimselere yardım sunan bir hayır cemiyeti süsü veren vakıf aslında toplumun ailelerin ve insanların ekonomik zayıflıklarından yararlanıp yardım adı altında toplum aile ve kişileri birer özel savaş elemanı haline getirmekte. Bir diğer açıklama ile “önce yoksullaştır sonra ajanlaştır” projesinin bir ürünüdür.
Öncelikler ekonomik yani mali ve erzak tarzında verdiği bazı yardımlarla kendine bağımlı hale getirirken bunun yanında deyim yerinde ise “devlet’in gücü” gösterilmek istenilmektedir. Bu vakıf kendine bağımlı hale getirdiği kişileri artık ekonomik yardım karşılığında ajanlaştırmaya dönük teklifler sunmakta ve faaliyetlerde bulunmasını dayatmaktadır.
İşgalci Türk devleti, Kuzey Kürdistan’daki tüm İl,İlçe ve köylerde bu şekilde bir özel savaş elemanı haline getirdiği ve ajanlaştırdığı kişileri başta yurtsever aileler ve kırsal alanlarda Gerilla birlikleri üzerinden bilgiler toplayıp operasyonlar yürütmektedir. Özel savaş devleti ve hükümeti bu ve buna benzer vakıflar aracılığıyla yurt dışında da başta Suriye olmak üzere Ortadoğu da var olan savaş durumunda yararlanıp bu bölgelerde yaşayan halkları bu vakıflar aracılığıyla ekonomik yardımlar adı altında kendi özel psikolojik savaşına alet etmeye çalışmaktadır.
Mesele yardım değil. Basından da bir çok kez gördük halkın inisiyatif alarak topladığı onlarca yardım kolisi devlet tarafından dağıtılması engellendi. Halkın başlatığı kampanyaları engelleniyor. Ama bu özel savaş vakıfları “askeri yasakların” olduğu bölgeler bile girebiliyor. Bu bile bu Özel Savaş Vakıf’ın gerçekliğini ortaya koyuyor.
NC/Yılmaz Piling