AMED – Faşist Türk içişleri Bakanlığı tarafından Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP)Amed, Mêrdîn ve Wan büyükşehir belediyelerine atanan kayyımlara karşı başlatılan Demokrasi Nöbetleri, 45’inci gününe girdi. Amed’de, işgalci Türk polis ablukası altında olan Büyükşehir Belediyesi’nin hemen karşısında yer alan Lise Caddesi’nde devam eden nöbete eylemine, görevden alınarak yerine kayyım atanan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Batman’da 1993 yılında katledilen DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın ailesi, HDP’li vekiller, HDP Gençlik Meclisi ve Genç Kadın Meclisi üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, HDP’nin Mêrdîn İl Örgütü ve Siverek’ten gelen yurttaşlar katıldı.
Nöbet, gençlerin seslendirdikleri şarkılar ve sloganlarla başladı. Sonrasında yapılan konuşmalarda ilk sözü HDP Amed İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan aldı.
Ceylan, kayyum atamalarına karşı 45 gündür sokaklarda olduklarını belirterek, kayyum atanan belediyeleri geri alana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti.
BİRDAL: KAYYUM SAVAŞ POLİTİKALARININ SONUCU
Eyleme katılan isimlerden siyasetçi ve insan hakları savunucusu Akın Birdal da, konuşmasında 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerine değinerek, bu seçimlerin demokrasi ittifakını ortaya koyduğunu ifade etti. Birdal, “31 Mart ve 23 Haziran egemen güçlere de iktidara da bir fırsat sağladı. Barış olmadan demokrasi, demokrasi olmadan adalet olmuyor. Kayyum, 1960’tan günümüze darbelerin, geldiğimiz noktanın sonucudur. Savaş politikalarının sonucu kayyumdur. Başka bir darbedir. 31 Mart kazanımlarına yapılan darbe, ne yol arkadaşım Mızraklı’nın iradesinin gaspıdır ne de Amed, Mardin ve Van’ın irade gaspıdır. Türkiye halklarının gaspıdır. Türkiye yargısının, geleceğinin gaspıdır” dedi.
‘BU COĞRAFYADA KÜRT DEMEK YASAKTI’
Birdal, Kürt halkı ve siyasetine yönelik baskıları da değindi. Birdal, sözlerini “27 yıl geçti. Kürt halkının mücadelesi Vedat Aydın’dan Apê Musa’ya, bugün Mehmet Sincar’a ulaştı. Onları unutmayacağız. Kayyumlara hayır derken, yitirdiklerimizin anısına da sahip çıkıyoruz. Bu coğrafyada ‘Kürt’ demek yasaktı. Onların dili, kültürü yoktu. Ama bakın Kürt halkı, dili, kültürü var. Biz de varız diyoruz. Yüreğim hep Amed’te sizinle çarpıyor. Yaşasın Amed, yaşasın Mardin, yaşasın Van. Yaşasın anneler ve gençler” diyerek noktaladı.
Nöbet, yapılan açıklama ardından gerçekleştirilen oturma eylemiyle sonlandırıldı.