AMED – Amed’in Lice ilçesine bağlı kırsal Nenyas(Ortaç) Mahallesi’nde yaşayan 78 yaşındaki Yemlihan Yıldırım’ın evine, 20 Şubat’ta işgalci Türk Jandarma Özel Harekat (JÖH) birlikleri tarafından baskın yapıldı. 7 helikopterle mahalleye indirilen işgalci askerler, bir süre mahalle çevresinde bekledikten sonra ayrı ayrı yanlarına çağırdıkları Yemlihan Yıldırım ve eşi Zinnet Yıldırım’ı (66) evinde arama yaptı.
Evde yapılan aramada ailenin “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davada hakkında yakalama kararı bulunduğu belirtilen oğlu Mehmet Yıldırım’ı bulamayan askerlerin, anne Zinnet Yıldırım’ı silahla tehdit ettiği, baba Yıldırım’ı ise darp ederek hakaret ettikleri belirtildi.
Askerlerin başında bulunan komutan rütbesindeki bir kişinin, hareket edip şiddet uyguladığı baba Yıldırım’a “Müslüman mısın?” diye sorduğu da öğrenildi.
2019 yazında basılan evlerine 21 Ocak’ta ve 20 Şubat’ta tekrar baskın yapılan aile, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’ne başvurarak hukuki yardım talebinde bulundu.
ÖNCE HELİKOPTERLERLE İNDİRME YAPTILAR
Baba Yemlihan Yıldırım, baskın günü yaşananları şöyle anlattı: “Perşembe günü sabah saat 6.30’da, 7 helikopter köyün dışında bulunan evimizin yakınına askerleri indirdi. Evimizin etrafında mevzilenen askerler, saat 8.30’da ortaya çıktılar. Gün ağarmasıyla eve yaklaştılar, önce eşimi çağırdılar. Eşim onların yanına gittikten sonra beni çağırdılar. Evimizi arayacaklarını söylediler. Ben de izin verdim. Ben önde olacak şekilde eve girdik. Evde ayakkabılarını çıkarmalarını istedim. İki asker ayakkabılarını çıkarmak istese de komutanları izin vermedi. Ayakkabılarla arama yapma emri verdi. Ev, askerlerin botlarındaki çamurun altında kaldı.
MÜSLÜMAN MISIN DAYAĞI!
Aramaları devam ederken, komutan bana ‘Müslüman mısın’ diye sordu. Sinirlenerek ‘Ermeniyim’ diye cevap verdim. ‘Müslümanlık nedir biliyor musun?’ diye sordum. ‘Evimi ne hale koyduğuna baksana, Müslümanlığın hangi şartında var. Kimin evi olursa olsun bunu yapmaya ne hakkınız var’ diye tepki gösterdim. Vazifenizi yapın, bize hakaret etmeyin deyince, bana tokat attı, şapkam yere düştü. Şapkamı almaya çalışınca bir kez daha vurdu. ‘Neden vuruyorsun, baban yaşındayım, utanmıyor musun beni dövmeye’ derken, sözlerimi bitirmeden 5 tokat daha attı. Evde bu şekilde bize davrandılar.
‘GÖREVİNİZ NEYSE ONU YAPIN HAKARET ETMEYİN’
Hayvanlarımızın samanlarını dağıttılar, yere döktüler. Neden bu hakareti yapıyorsunuz diye tepki gösterdim. Beni gözaltına almakla tehdit ettiler. Suçluysam alın götürün, öldürün, zindana attın. Ne zindandan ne ölümden korkuyorum, bize bu hakaret etmeyin diye tepki gösterdi. Göreviniz neyse onu yapın hakaret etmeyin dedim. Hayvanlarımızın samanlarını dağıtıyorlardı. Ne aradıklarını da söylemiyorlardı. 3 defadır bu şekilde evimizi arıyorlar. Artık bu zulüm son bulsun diye, geldim İHD’ye başvurdum.
ASKER EŞİMİ SİLAHLA ÖLDÜRMEKLE TEHDİT ETTİ!
Evde aramalar sürerken, bir asker 3 defa silahla eşimin göğsüne vurarak, ‘Seni öldürürüm, oğlun nerede, evi yakarım, oğlunu öldürürüm’ diyerek tehdit etti. Eşim hasta ve yaşlı olmasına rağmen bize bu hakareti yaptılar. Oğlum evli ve 4 çocuğu var. Benim yanımda kalıyorlar.”
Maruz kaldıkları bu kanunsuz yaklaşımın bölgede yapılan operasyonla bir alakası olmadığını söyleyen baba Yıldırım, kendilerine bu şekilde davranılmasını istemediklerini ifade etti.
MA / Aydın Atay