HDP’li vekillerin il binasında sürdürdüğü açlık grevi eylemine destek olmak amacıyla 150 kişi tarafından nöbet eylemi başlatıldı. Nöbet eyleminde konuşan HDP’li vekil Murat Sarısaç, “Sayın Leyla Güven’in onurlu mücadelesini selamlıyoruz. Leyla Güven ve cezaevlerindeki bütün direnişçilerin taleplerinin bizim taleplerimiz olduğunu, yerine getirilmeyene kadar savunacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz” vurgusunda bulundu.
AMED – Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed milletvekilleri Dersim Dağ ile HDP yöneticileri Sevican Yaşar, Salih Cansever, İsmet Yıldız, Salih Tekin ve Bilal Özgezer, Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 3 Mart’ta il binasında başlattığı açlık grevine, HDP Wan milletvekilleri Tayip Temel ve Murat Sarısaç ile HDP üyeleri Abdulhalik Kurt ve Yusuf Ateş, 8 Mart’ta polis ablukası altında yaptıkları basın açıklaması ile dahil oldu. Eylem gerekçesiyle 3 Mart’tan bu yana üç kez yapılan polis baskını sonucunda HDP üyelerinden 4’ü tutuklanırken, 3’ü halen gözaltında bekletiliyor. HDP’li vekillerin il binasında devam eden eylemine, aralarında HDP, DBP ve ESP yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, görevden uzaklaştırılarak yerine kayyum atanan DBP’li belediye eşbaşkanları ve yakınları cezaevlerinde açlık grevinde olan ailelerin de bulunduğu 150 kişiden destek geldi.
NÖBET BAŞLATILDI
Açlık grevi eyleminin sürdürüldüğü Vedat Aydın Konferans Salonu’nu dolduran 150 kişi, nöbet eylemine başladı. Üzerinde 129 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in fotoğrafının bulunduğu ve “Tecrit kalksın, Leyla yaşasın” yazılı önlükler giyen destekçiler, “Leyla Güven onurumuzdur” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları attı. Eylem öncesi açlık grevinde olan HDP’li vekiller tarafından açıklama yapıldı. Açıklamaya, HDP milletvekilleri Musa Farisoğulları ve Pero Dündar da katıldı.
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi eylemlerinde bulunanların sayısının 5 bine ulaştığını dile getiren Sarısaç, “Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanmak istenen tecrit Kürt halkının soykırımı ile sonuçlanmak istenen bir tecrittir. Bu tecrit Halepçe’den, Şeyh Sait, Seyid Rıza’dan sonra olduğu gibi, boşa çıkarılmaya mahkum bir tecrittir. AKP-MHP faşist hükümeti tarafından bu görmezden geliniyor. Halepçe katliamında olduğu gibi, halkların sorununa değil, kendilerinin beka sorununa kurban edilen bir durum var. Soykırım politikasının hiç bir şekilde başarıya ulaşmayacağını, bir an önce hatadan dönülmesi için açlık grevine girdik” diye belirtti.
‘MÜCADELEYE SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Açlık grevi eylemlerinin bastırılmak istendiğini ifade eden Sarısaç, “Demokratik bir tepki olan açlık grevi eylemlerine, bugün hiç bir şekilde müsamaha gösterilmeden, kendi hukukuna bile riayet edilmeden bastırılmak isteniyor. Hükümet ne yaparsa yapsın; bu tecrit halkımız tarafından hiç bir şekilde kabul edilmiyor. Bu destek milletvekillerinden dolayı kaynaklanmıyor. Açlık grevinin sebebi, tamamen bir halkın onurlu mücadelesinden kaynaklanıyor. Bu değerlerin yok edilmek istenmesi, halkların yok edilmek istenmesidir. Bu onurlu mücadeleye sonuna kadar sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.
HDP İL BİNASINA YAPILAN BASKINLARA TEPKİ
HDP il binasında başlatılan açlık grevi eylemlerine dönük yapılan polis baskınlarına tepki gösteren Sarısaç, şunları söyledi: “3 Mart’ta başlayan açlık grevinde olan 7 arkadaşımız kapılarımız kırılarak, gözaltına alındı. Gözaltında bulunan arkadaşlarımıza sadece sıvı verildi. Gözaltında bırakılmalarının sebebi, anayasal olarak suç işlemediklerini gösteriyor. Suç olmayan bir şeyden serbest bırakılan arkadaşlarımız tekrar gözaltına alındı. Son baskın da sinsi bir şekilde, pusuda bekleyerek yapılan baskında, arkadaşlarımız tekrar gözaltına alındı.”
‘ZİNDANLARDAN CENAZELERİN ÇIKMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ’
Eylemlerini sürdüreceklerini vurgulayan Sarısaç, “Bu baskılar ne insani ne hukuki bir yer tutmuyor. Yapılmak istenen bir halkın yok edilmek istenmesidir. Sayın Öcalan şahsında, bu soykırımı halk içerisine sirayet ettirmeye çalışıyorlar. Gerek AKP-MHP faşist blokuna gerek halkımıza; baskılar ve yıldırma politikaları nasıl olursa olsun, haklı ve onurlu davanın savunucusuyuz. Zindanlardan cenazelerin çıkmasına izin vermeyeceğiz. Bunu bütün dünyaya duyurmak için her türlü direniş içerisinde olacağız. Halkımız iki gün boyunca faşist saldırılara karşı, Kürt değerlerine saldırıları kınamak için ve yılmadığımızı göstermek için burada”diye konuştu.
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’i selamlayan Sarısaç, “Sayın Leyla Güven’in onurlu mücadelesini selamlıyoruz. Leyla Güven ve cezaevlerindeki bütün direnişçilerin taleplerinin bizim taleplerimiz olduğunu, yerine getirilmeyene kadar savunacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz” diye noktaladı.