HABER MERKEZİ –
“Kürdistan’da savaşan kadın, saygı duyulmaya ve sevilmeye değer bir ülkenin yaratılışı demektir.”
(ÖNDER APO)
Bir kadını anlatmak,
Savaşan bir kadını anlatmak,
Tanrıçaların kanlarıyla yeniden yaratılan bir ülkeyi anlatmak…
Nerden başlamalı anlatmaya bu direnişi ya da nasıl anlatmalı bilemiyor insan. Çünkü direnişi ancak direnenler anlatabilirler. Bizlere sadece bu direnişlerden, anıları anlatmak ve o yolda yürümek kalıyor. Evet birçoklarının çıkmaktan çekindiği bir yol ve sonunda yok oluş beklenen bir yol. Fakat bu yolda ölüm yoktur, bu yolda umutsuzluk, sevgisizlik yoktur. Bu yolda Tanrıça İnanna’dan bizlere kalan büyük sevgiler ve büyük aşklar vardır. İşte bu yolun yolcularından ve 4. kelebek misali hakikat aşkıyla yananlardan biri de Ş. Amargi Zîlda…
Amargi Zîlda, Murat’ın akışını en güçlü aldığı Malazgirt’te, 1995’te dünyaya gelir. Sistemin okullarından bir şey alamayacağını fark eden Amargi erken yaşta okulu bırakır. Okulu bırakmasının ardından özgürlük arayışı onu hakikat yoluna çeker. Katılım yapmak için yola çıkar fakat düşman pususuna düşer ve erken yaşta zindan ile tanışır. Uzun bir dönem zindanda kalan Amargi, çıktıktan sonrada özgürlük arayışına devam eder. 2019’da Bingöl’de Komutan Şevin Bingöl’le sırt sırta verip büyük bir düşman gücüyle çatışır. Komutan Şevin Bingöl ve savaşçısı Amargi Zîlda son mermilerine kadar fedaice savaşırlar.
“Arşe’nin kemana dokunuşu gibi bu yoldaşlar” dediği yoldaşlarından yeni bir başlangıç için ayrıldı Amargi Zîlda. Ölümün içinde ölümsüzlüğü yaratıp tüm insanlığa veren insanlardan olmayı başardı.
NC//Reşit Artuş