HESEKÊ- Hesekê kentindeki Süryani Askeri Meclisi binasında yapılan açıklamaya Cizre Bölgesi’ndeki askeri meclislerin komutanları katıldı. Açıklamanın Kürtçe metni Sozê Qamişlo, Arapça metni ise Ehmed Musa adlı komutanlar tarafından okundu.
Açıklamada şunlara yer verildi;
“Suriye’deki bütün halklar, 2011’den bu yana farklı isimlerdeki çete gruplarının din, dil, ırk farkı gözetmeksizin vahşi saldırılar gerçekleştirdiklerini görmüştür.
2011 ve 2014 yılları arasında onlarca kent, köy ve belde işgal edildi. İşgal saldırıları yüzbinlerce insanın göç etmesine neden olmuştur. Bunun üzerine Suriye gençleri dış güçlere dayanmadan, insanlık değerlerini ve topraklarını savunarak, tarihte görülmemiş bir direniş sergilemiş, bu direniş halkların iradesi, cesareti ve inancıyla ortaya çıkmıştır
Suriye’yi ve bölge halklarını savunan güçler olarak, saldırılara cevap verdik ve meşru savunmamızı gerçekleştirdik. Halkımız da sonuna kadar direnmiş ve çocuklarını, özgürlük devrimi uğruna şehit vermiştir.
Meşru savunmamızda binlerce şehit verdik, yaralılarımız oldu. Bununla beraber meşru savunmamız, Suriye halkları ve bütün insanlık için için büyük bir zafer olmuş ve büyük bir umut yaratmıştır.
Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava halkları topraklarını savunma kararı vermiştir. Her yöntemle halk devrimine saldırmaya çalışan Türk devletinin DAİŞ çetelerine dönük desteği defalarca ispatlanmıştır. Türk devletinin DAİŞ çeteleri silah, lojistik ve kadro desteği birçok görüntü ve belgelerle açığa çıkmıştır.
DAİŞ çetelerinin bitirilmesinin ardından Türk devleti farklı isim ve sebeplerle kazanımlarımıza saldırdı. Efrîn ve Suriye’nin diğer bölgelerine dönük işgal hareketleri, Türk devletinin Suriye krizini uzatma ve derinleştirmedeki ısrarını göstermiştir. Topraklarımızı işgal edip halkımızı kazanımlarını yok etmeyi amaçlayan Türk devleti, sadece Kürt halkına değil Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan tüm halklara düşmanlık yapmaktadır.
Türk devleti bu saldırılarla DAİŞ çetelerine yeni koridorlar oluşturarak bu grupların ömrünü uzatmaya çalışıyor. Türk devleti ve destekçilerinin saldırılarını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Tüm dünya Türk devletinin saldırılarıyla neyi amaçladığı biliyor. Bunun için insan hakları örgütlerine, demokrasi kurumları, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler’e (BM) Türk devletinin saldırılarına karşı sessiz kalmamaları ve ciddi tutum ortaya koymaları çağrısı yapıyoruz.
Bu doğrultuda bir kez daha tüm dünya Türk devletini hedef almadığımızı, fakat Türk devletinin saldırması durumunda meşru savunma hakkımızı kullanacağımızı, her türlü saldırıyı bertaraf etmeye hazır olduğumuzu belirtiyoruz.
Halkımız çok sayıda fedai vermiştir. Şimdi de yine fedai bir ruhla direneceğiz ve Türk devletinin saldırılarını kıracağız. Türk devletinin saldırılarının önünü almaları isim tüm uluslararası kesimleri seslerini yükseltmeye çağırıyoruz.
Türk devletinin saldırılarını bertaraf etmek için üzerlerine büyük rol ve görev düşen gençlerimiz direniş cephelerinde mücadele etmeye hazırdır ve herkesi bu cephelere çağrıyoruz.
Savunma güçleri olarak bir kez daha topraklarımızı ve halkımızın kazanımlarını korumaya hazır olduğumuzu beyan ediyoruz.”