Nisan yağmurları gibi toprağını öpebilmek…
Baharda Amara’ya uçabilmek,
Nisan yağmurları gibi toprağını öpebilmek
Dicle’nin coşkulu akışıyla
Fırat’ın yüreğine akabilmek uğruna
Nice kavgalar verdim.
İbrahimler misali putları kırdım
Nemrutların zulmüne inat
Tanrıların maskelerini düşürdüm.
İlk yaşam kıvılcımlarının
İlk nağmelerin, renklerin
İlk güzelliklerin, yaratımların
İlk aşkların, tüm ilklerin
Yaşam bulduğu
Kutsal Mezopotamya toprakları
Yitirdiği değerine
Ve
Hak ettiği özgürlüğüne
Kavuşsun diye
Ateşlerde diri diri yanmayı
Çarmıhlara gerilmeyi
Kayalıklara çivilenmeyi
Göze aldım.
Halk oldum
Sokaklarda özgürlük diye haykıran
Cesur yürekli çocuk oldum
Ölüm makinalarına taş fırlatan
Kutsal ana oldum
Yeni doğuşları gerçekleştiren
Sevda kadını oldum
Sonsuz aşkı yaratan
Umut oldum
Milyonların yüreğinde yeşeren
Güneş oldum
Soğuk karanlıkları parçalayan
***
Direnişim;
Tarihi hak ettiği hakikatine
Doğayı kaybettiği huzura
İnsanlığı özlem duyduğu özgürlüğüne
Kadını çalınan değerlerine
Yaşamı yitirdiği anlam derinliğine
Ulaştırmak içindir.
Bunun için;
Yalancı tanrıların
Ve
Zalim kralların
Karanlık kuyusuna atıldım
Ne karanlığın dondurucu soğukluğu
Ne de kötülüğün zehirli iksiri
Tutsak edebilir özgürlüğlü
Bedenimi gerseler de çarmıhlara
Yaksalar diri diri
Kor ateşlerde
Tutsak etseler de adalarda
Dokunamazlar ruhuma
Tarihin direniş destanlarında
İnsanlığın silinmez hafızasında
Kadınların sevgi yüklü gönüllerinde
Çocukların özgürlük hayallerinde
Özgürlüğün hakikat aşkında
Ölümsüzleşir ruhum
Direnişlerde doğarım yeniden
Çünkü ben
Ana tanrıçanın sevgili oğlu
Sevda kadının sonsuz aşkı
Ve
Halkımın özgürlük güneşiyim!
Ruken Siirt