HABER MERKEZİ – Sterk TV’deki Rojeva Welat programına katılan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, açlık grevleri, 31 Mart yerel seçimleri, Hewler-Bağdat-Ankara hattındaki ilişkiler ve Efrîn işgali konusunda değerlendirmelerde bulundu.
AÇLIK GREVLERİ FAŞİZME VE TECRİDE KARŞIDIR
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı Leyla Güven öncülüğündeki açlık grevleri için “tarihi” diyen Bayık, “Faşizme ve tecride karşı bu eylem geliştirildi” dedi. Bayık, faşizm ve tecrit kırılırsa, demokratikleşmenin önünün açılacağını kaydetti.
Açlık grevcilerinin her geçen gün eridiğini ifade eden Bayık, “Eğer tehlike büyük olmasaydı, kimse bedenini bu şekilde eritmezdi” diyerek, Kürt halkı, insanlık değerleri, demokrasi ve özgürlük önünde büyük bir tehlike olduğunu belirtti.
ANNELERE SALDIRI, YAŞAMA SALDIRIDIR
Kürt analarının açlık grevcileri için gösterdiği direnişe dikkat çeken Bayık, “Doğrusu, cesaret ve kahramanlık örneği göstererek bu siyasete karşı duruyorlar” dedi. Annelere yönelik AKP-MHP rejiminin saldırılarını hatırlatan Bayık, “Annelere yönelik saldırılar, insanlığa karşıdır, yaşama karşıdır. Faşizm yaşama karşıdır” dedi.
Bayık, kendisine Kürt, insan, demokrat, yurtsever, sosyalist diyen herkesin, bu durumu kabul edemeyeceğini belirterek, Kürt halkı ve gençlerinin bunun hesabını sorması gerektiğini söyledi. Bayık, “Hesap sorulmalı” vurgusunu yaptı.
31 MART’TA 7 HAZİRAN’DAN DAHA BÜYÜK BİR DARBE ALDILAR
31 Mart yerel seçimlerinin sonuçlarını değerlendiren Bayık, “7 Haziran 2015’te AKP ve MHP faşizmi büyük bir darbe yedi. İkinci darbe, 31 Mart 2019 seçimlerinde geldi. 31 Mart seçimlerinde aldıkları darbe, 7 Haziran’dakinden daha ağır” diye konuştu.
Bayık, AKP iktidarının İstanbul, Ankara, Antalya gibi kentlerde kaybettiğini hatırlatarak, “Bu yerlerde kaybedenler Türkiye’yi yönetemez. Eğer biraz demokrasi ruhu ve inancı olsaydı, istifa ederlerdi” şeklinde konuştu.
Her iki seçimlerde iktidarın Kürtler sayesinde darbe aldığını söyleyen Bayık, “Bu nedenle Kürt halkından, demokratlardan intikam almak istiyorlar” dedi.
PARÇALAYAN AKP-MHP FAŞİZMİDİR
Rejimin sık sık dile getirdiği “beka” sorununa dikkat çeken Bayık, “Halbuki Türkiye’ye parça parça eden, toplumu parçalayan, Türkiye halklarına en fazla düşmanlığı yapan Erdoğan ve Bahçeli’dir. Bunu Kürt halkı, demokratlar, aydınlar ve sosyalistlerin üzerine yıkmak istiyorlar” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN-BAHÇELİ’YE DESTEK VEREN FAŞİZME HİZMET EDER
Bayık, “Açık bir şekilde söylüyorum; Türkiye’de veya Türkiye dışında Erdoğan ve Bahçeli’ye destek veren, faşizme hizmet eder, Kürt halkının katledilmesine hizmet eder. Ortağı olurlar” dedi.
Bayık, AKP rejiminin yüzünün tüm çıplaklığı ile ortada olduğunu ifade etti.
PKK DARBE ALIRSA KİMSE AYAKTA KALAMAZ
Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Bağdat ve Hewlêr ziyaretlerini değerlendiren Bayık, kirli hesapların yapıldığını söyledi. Ancak bunun yeni olmadığını sözlerine ekleyen Bayık, PKK’nin zayıflatılması ve darbe almasını umanlara şu ifadelerle yanıt verdi: “PKK darbe alırsa, kimse ayakta kalamaz. PKK darbe alırsa, Kürt halkı darbe almış olur. PKK üzerinden kendilerini yaşatıyorlar. Kendi ayaklarına kurşun sıkmasınlar. Onların çıkarları PKK’nin ve Kürt halkının tasfiyesinden geçmiyor.”
HEWLÊR İHA’LARA TEKNİK ALT YAPI SUNUYOR
PKK’ye karşı Ankara ile Hewlêr arasındaki ilişkilerin Çavuşoğlu’nun ziyaretinden önce de var olduğunu söyleyen Bayık, özellikle Güney Kürdistan’daki Türk üslerinden saldırıların ve keşif uçuşlarının organize edildiğine dikkat çekti.
Bayık şöyle konuştu: “Halkımızın bir şeyi daha bilmesi gerekir: Zaten PKK ve Kürt düşmanlığı yapan Erdoğan-Bahçeli’nin hizmetine girmişler. Silahlı insansız hava araçları Kandil’e kadar geliyor. Herkes bu araçların Güney’den kalktığını biliyor. Teknik alt yapı Güney’den sunulmasa, Kandil’e kadar uçamazlar. Güney Kürdistan’da bir çok alt yapıları var. Güney’de iktidardaki siyasi partilerin onayı ve izni ile teknik alt yapı sunuluyor. PKK militanlarını katletmek istiyorlar. Eğer Türk devleti bu uçakları bu şekilde kullanabiliyorsa, buna hizmet edenler de sorumludur, ortaktır.”
SINIR HATTINA DAİŞLİLERİ YERLEŞTİRİYORLAR
Türk devletinin Rojava’daki işgallerine ilişkin de konuşan Bayık, Türkiye’nin savunduğu tampon bölge ile Kürtlerin bölgeden çıkarılmasının hedeflendiğine dikkat çekti. “Suriye tarafında Kürt kalmasını istemiyorlar” diyen Bayık, Kürtlerin yaşadığı yerlere Arapları yerleştirmek istediklerine işaret etti.
Benzer bir politikanın Kuzey Kürdistan’ın sınır hattında da uygulanmaya çalışıldığını kaydeden Bayık, özellikle yerel seçimlerde Eruh, Şırnak, Beytüşşebap, Şemdinli, Esendere’nin askeri yollarla alınmasını hatırlattı. Bayık, “DAİŞ çetelerini buralara yerleştiriyorlar. Bunlar da planın parçası. Muş ve Malazgirt’i de zorla aldılar. Urfa’da HDP’nin kazandığı ilçeleri aldılar. Aynı planın parçası (…) halkımız, bir soykırım planının yürütüldüğünü görmeli” diye konuştu.
Kürt halkının topraklarını ve değerlerini terk etmemesi gerektiğini söyleyen Bayık, yürütülen açlık grevlerinin de bu tehlikeye karşı olduğunun altını çizdi. Bayık, “Bu insanlar her gün bu yüzden eriyor. Herkes bunu görmeli ve sahip çıkmalı” dedi.