BEHDİNAN – KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Qendil’de düzenlenen Newroz kutlamasına bir mesaj gönderdi.
Özellikle Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılına dikkat çeken Bayık, bu anlaşmanın sonlandırılması gerektiğini vurguladı.
ÖNDER APO PKK’NİN TEMELLERİNİ NEWROZ’DA ATTI
Bayık’ın mesajı şöyle: Önder Apo, PKK’nın temellerini 1973 yılında Newroz’da attı. Önderlik, Newroz ruhuyla partiyi ve Newroz halkını inşa etti. Newroz’u Önder Apo’ya, halkımıza, Kürdistan’ın tüm partilerine, Avrupa ve yurt dışındaki halkımıza, nerede olursa olsun halkımıza, dostlarımıza, Ortadoğu halkına, cezaevlerinde direnen yoldaşlara, işgale direnen dağlardaki yoldaşlara, tüm YPG, YJA Star militanları ve çalışanlara kutluyorum.
Ulusal liderimiz Mazlum Doğan ve Mehsum Korkmaz şahsında Newroz’u Zekiye, Rahşan, Berivan ve tüm özgürlük şehitlerine kutluyor, onları saygıyla anıyorum. Yakın zamanda şehit düşen Raperin, Yaşar Botan yoldaşlar şahsında bütün şehitleri anıyorum.
DEPREM NEDENİYLE ACIMIZ BÜYÜK
Deprem nedeniyle bu yıl Newroz’u büyük bir üzüntü ve acıyla karşılıyoruz. Depremde hayatını kaybeden yurttaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Halkımıza da başsağlığı diliyorum. Acımız büyük, biz PKK ve Kürt halkı acılarımızı her zaman güç olarak kullanıyor, direnişe, örgütlenmeye ve mücadeleye vesile ediyoruz. Halkımız bu süreçte büyük destek ve yardım gösterdi. Bu çok değerli. Sosyalist ve demokrat insanlar, genç kadın arkadaşlar, depremde sürece öncülük ettiler. Halka yardım ettiler. Her şeylerini halkla paylaştılar, çok büyük hizmetler yaptılar. Özellikle kadınların ve gençlerin Newroz’da üzerlerine düşen rolü ve öncülüğü üstleneceklerine inanıyorum.
KİMSE EVİNİ, TOPRAĞINI TERK ETMEMELİ
İşgalci ve soykırımcı Türk devleti, deprem bahanesiyle deprem bölgelerinde Şark Islahat planları ile sonuç almak istiyor. Bunu herkes biliyor, görüyor ve konuşuyor. Belki insanlarımız bazı sebeplerden dolayı başka yerlere gittiler. Ama şimdi mevsim koşulları iyi, herkes yerine dönsün. Kimse evini, köyünü, toprağını terk etmesin. Deprem olduğunda herkesi harekete geçirmek için insani yönden, ahlaki ve vicdani olarak kendi açımızdan bir karar aldık ve duyurduk. Eylemlerimizi durdurduğumuzu söyledik. Neden? Çünkü tüm halk depremzedelere sahip çıktı, yardım ediyor, ihtiyaçlarını gideriyor. Tüm enerjinizi bu temelde geliştirin. Bunun için bu kararı aldık. İnsani, ahlaki ve vicdani bir karardı. Daha önce de bazı güçler ve partiler bizden ateşkes ilan etmemizi istediler. Biz bu kararı o dönemde aldık ama bizi isteyenler buna sahip çıkmadı. Türk devleti saldırılarını artırdı. Bu saldırılar halen devam etmektedir. Bu saldırı ile işgalci soykırımcı Türk devleti verdiğimiz kararı geçersiz kıldı, halkımızın bu gerçeği bilmesi gerekiyor.
GELECEĞİ BELİRLEYECEK SEÇİMLER
Bilindiği üzere 14 Mayıs’ta Kürdistan ve Türkiye’de seçim yapılacak. Bu sıradan bir seçim değil. Türkiye’nin, solcu güçlerin, özgürlük ve demokrasinin, Kürt halkının geleceğini belirleyecek bir seçimdir. Ya Türkiye’ye tamamen faşizm hakim olacak, Ortadoğu için felaket olacak y da bu seçim demokratik cumhuriyetin önünü açacak. Bunun için AKP-MHP’nin bu seçimde yenilmesi gerekiyor. Bunun için özgürlük ve demokrasinin tüm güçleri gece gündüz çalışmalıdır. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Türkiye’nin geleceğini belirlemedeki rolü arttı, daha da artmalı. Bu ittifakın rolü gözler önünde, herkes bunu konuşuyor. Bunun için ittifakın üzerine düşen rolü güçlü bir şekilde oynaması gerekiyor. Çünkü herkes bunu istiyor, bekliyor. AKP-MHP faşizmi iktidarda kalmak ve Kürt soykırımını sürdürmek için tüm imkanları kullanacaktır. Bunu kurnazca ve maddi manevi imkanlarla hayata geçirecektir. Bu nedenle seçime kadar saldırılarını, baskılarını ve provokasyonlarını artıracaktır. Buna karşı önlem almalıyız. Daha önceki seçimlerde provokasyonları öne çıkarttıkları gibi asla geri adım atmayacağız, direnişi esas alacağız.
FİNALDEYİZ, LOZAN ANTLAŞMASI BOZULMALI
Lozan Antlaşması’nın 100. yılına giriyoruz. Kürt katliamı bugüne kadar bu anlaşma üzerinden yürütüldü. Artık halkımız bu siyaseti ve ittifakı bozmalı, kendisi için özgür, onurlu bir yaşamın temelini oluşturmalıdır. Bu herkes tarafından kabul edilmelidir. Artık irade ve kimlikle topraklarımızda özgürce kendi toprakları üzerinde yaşamak istediğini söylemeli. Bunun dışında başka bir şey kabul etmiyoruz. Bunu herkes kabul etmelidir. Lozan ittifakını çöpe atalım. Bizden istenen budur. O yüzden artık bir finaldeyiz, bunu herkes anlamalı, zaferi hedeflemeli. Finali yapmalı, AKP-MHP’yi gömmeli ve Türkiye’de demokratik bir cumhuriyetin önünü açmalıdır.
Gerilla Kürdistan dağlarında destanlar yazıyor. Gerillalar, işgalci soykırımcı Türk devletinin hedeflerine ulaşmasına izin vermedi. Gerilla Türk devletinin hedefini bozguna uğrattı. Buna karşı duran sadece gerilla değildi. Önder Apo, halkımız ve gerillalar işgale karşı birlik olmuş, bu onların tasfiye ve soykırım planlarını yerle bir etmiştir.
İŞGALE İZİN VERMEDİK
Soykırımcı Türk devletinin Güney’i tamamen işgal etmesine izin vermediği gibi, Missak-ı Mili hedefini gerçekleştirmesine de izin vermedi. Gerilla ve Önder Apo nasıl direniyor, destanlar yazıyorsa, halkımız da her yerde direnmeli, direnişi yükseltmelidir. Halkımız Newroz alanını bir direniş ve zafer alanı haline getirmelidir. Biliniyor ki Amed cezaevinde en zor şartlar altında herkes bir şey olmayacağını, hiçbir şey yapılamayacağını söylüyordu. Ama Mazlum ve Kemal’in önderliğinde büyük bir zafer kazanıldı. Türk devletine büyük bir darbe vurdular. Bugünlere geldiysek, o direnişle, o ruhla geldik. Hem hareketimiz hem de halkımız bugüne kadar her koşulda bu ruhla direnmiş ve büyük zaferler kazanmıştır. Halkımız onursuz, kimliksiz ve statüsüz yaşamı hiçbir zaman kabul etmemiştir. Bundan sonra kabul etmeyecektir. Bunu herkes anlamalı. 50 yıllık direniş bunun için geliştirildi. Ulusal birliğimizi güçlendirmeliyiz. Kürtler adına işlenen tüm ihanetler mahkum edilmeli ve karşı çıkılmalıdır. Newroz ruhu hiçbir zaman ajanlığı ve ihaneti kabul etmez. Kürtler arasında da, ajanlık ve ihanet kabul edilmemelidir. Bunları temizleyin.
ÖNDER APO’NUN ÖZGÜRLÜK YILI OLACAK
Önder Apo’suz hayatı yaşam olarak görmüyor ve kabul etmiyoruz, halkımız bunu hep dile getiriyor. Bu nedenle, bu yılı Önder Apo’nun fiziki özgürlük yılı, özgür ve onurlu yaşam yılı yapacağız. Bu ilkeler üzerinde yürüyoruz, yürüyüşümüz özgürlük yürüyüşüdür. Bu yürüyüşte kazanacağız. Tüm halkımızın, dostlarımızın ve insanlığın bayramını tekrar kutluyorum. Hepinize başarılar dilerim. Yaşasın Önder Apo, yaşasın Newroz ruhu. Yaşasın özgürlük ve insanlık için verdiğimiz mücadele.”