BEHDİNAN – Stêrk TV’de yayınlanan Rojeva Jin programına katılan KJK Koordinasyon Üyesi Besê Erzincan, gündemdeki konulara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Halklar Önderi Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere değinen Erzincan, “Mücadele ve direnişimizin üzerinden 40 yıl geçti. Büyük bir direniş ortaya çıkmış durumda. Dünyada birlik ve özgürlük için bir çok devrim ortaya çıktı ama maalesef sonra kendileri devlet ve egemen oldular. Ama şimdiye kadar hiç bir devrim PKK’nin inşa ettiği gibi olmadı. Önderlik her zaman mücadelemizin tarzı ve zenginliği için perspektif verip, eleştiri yapıyor. Şüphesiz hiç bir devrim tek ayaklı yürümez. O yüzden zengin yol ve yöntemlerimizin olması lazım.
Yaşadığımız dönemde çok farklı özellikler var. Bizim de yaşanan değişim-dönüşüme uygun hareket etmemiz gerekir. Düşman da bir değişim içerisindedir. Türk devletinin amacı Kürtleri imha etmek. Buna karşı ise herkesin her yerde örgütlenmesi, mücadele etmesi ve direnmesi gerekir. Önder Apo’nun ideolojisi temelinde özsavunmamızı güçlendirmeliyiz. Özsavunma herkesin hakkı. Bu dönemde özsavunma tüm toplum, özellikle de kadınlar için gereklidir” şeklinde konuştu.
KÜRT HALKINI TANIYAN BİR BARIŞ OLMALI
Öcalan’ın mesajında bahsettiği 7 noktaya dikkat çeken Erzincan, “Önderliğin bahsettiği 7 noktanın herkes tarafından tartışılması lazım. Özellikle kadınlar iyi okumalı, iyi yorumlamalı, doğru uygulamalı. Çünkü şu anki savaş erkek aklı ile yürütülüyor ve bu savaşta en büyük zararı yine kadınlar görüyor. Kadın kurumları ve dernekleri bu süreci iyi değerlendirmeli. Önderlik her zaman kadınlara önemli bir rol ve misyon biçti. Kadın özgür ve barışçıl bir yaşamın öncüleridir. Kürt halkını, dilini tanıyan bir barış olmalı” ifadelerini kullandı.
21. yüzyılda hala topluma özellikle kadınlara yönelik vahşi yönelimlerin olduğunu hatırlatan Erzincan konuşmasına şu şekilde devam etti: “Kadınlar artık köleliği ve haksızlığı kabul etmiyor. Erkek egemen sistemine ve devlet terörüne karşı her yerde direniyorlar. Kürt kadınlarının direnişi dünyada önemli bir etki yarattı. Eğer alternatif bir yaşam kuracaksak, kadın ve erkeklerin her şeyden önce demokratik moderniteyi esas almalıdır.”
GÜNEY HÜKÜMETİ KADIN EMEĞİ İLE KURULDU
Konuşmasının devamında Güney Kürdistanlı kadınların rol ve misyonuna değinen Erzincan, “Güney Kürdistan’da kadınlar çok büyük mücadeleler yürüttü. Ülkelerini ve topraklarını savunmadaki rolleri çok önemli. Güneyli kadınlar direnişçi bir gelenekten geliyor. Güney Kürdistan hükümeti kadınların emeği sayesinde ayakta kaldı. Fakat bugün kadının emeği görünmüyor. Çünkü Güneyli partiler de kapitalist ideoloji üzerinden kendilerini örgütlediler. Kadın ve erkekler arasında eşitlik yok. Şuan kadınlar sadece Bakur ve Rojava’da etkili bir roldeler.
Güney’de kadınlar arasında ortak bir örgütlenme yok. Bunun için özeleştirimizi veriyoruz, biz de eksik kaldık. Ama şu an ortak bir mücadele için her şeyi yapmaya hazırız. Güney’deki işgal kadınlar için çok tehlikeli. Efrîn ve Şengal’e bakalım, çetelerin kadınlara nasıl saldırdıklarını gördük. Türk devleti ve Erdoğan bu çeteleri yetiştiriyor, çünkü aynı zihniyete sahipler. AKP kadınların en büyük düşmanıdır. Güneyli kadınlar başta olmak üzere tüm Kürt kadınları bu işgale karşı çıkmalı ve topraklarını savunmalıdır. Her gün eylemlerde olun, direnişçi tarihinize sahip çıkın” diye konuştu.
YPJ KADINLARIN DİRENİŞ RUHUDUR
YPJ’nin 2. konferansını tebrik eden Erzincan konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Kadın tarihi ve insanlık için YPJ çok önemli ve tarihi bir rol oynadı. YPJ’de kadın ulusu oluştu diyebiliriz. Çünkü her ulustan kadın YPJ’de yer alıyor. DAİŞ çetelerine karşı direniş onurlu bir duruştur. YPJ güçleri herkesin korktuğu bu çetelerin üzerine gitti. Çünkü kadın mücadelesi rehberlik etti. Umut ediyoruz ki toplumun yeniden inşasında kadın savunma gücü olarak tarihi rolünü oynayacaktır. Bu konuda daha derinleşip, güçlerini daha da büyütmeliler.”