HABER MERKEZİ
Bir komün neferiydi
Mahkemede ölüm orucu ilan edilirken duruşmada olmayan Akif Yılmaz yoldaş, duruşmaya gidenler akşam geç saatlerde hücrelerine getirildiklerinde ancak ölüm orucundan haberdar olabilmişti. Aynı akşam, hiç zaman yitirmeden hücrenin parmaklıklarına vurarak gardiyanları çağırmış, ölüm orucuna katıldığını ve yoldaşlarının yanına gitmek istediğini söyler. İşkenceci asker gardiyanların sabaha götürmek istemeleri karşısında, hemen gitmekte ısrar etmiş, onları buna mecbur bırakmıştı.
Akif Yılmaz yoldaş, daha mücadelenin ilk yıllarında Serhat bölgesinden Önder Apo’ya katılanlardandı. Yaşadığı sürece hep ön saflarda oldu. Amed bölgesinde mücadele yürütürken esir düşmüştü. Önder Apo’ya, partiye ve halka bağlılıkta sınır tanımayan, mütevazı, fedakar ve yiğit bir devrimciydi. Onun bulunduğu hücrede beş kişi kalıyordu. O, “komün olmadan yaşanamaz” diyerek, bireysel yaşam arayışlarının önüne geçmiş ve ilk olarak kendisine ait neyi varsa ortaya koymuştu. Düşmanın eşek gibi anırmasını istediği ve bunu reddettiklerinden işkencelerin yanı sıra yemek vermemekle cezalandırdığı arkadaşlarına, yanlarında bulunan çok az miktarda toz biberi gizliden göndererek, o koşullarda dayanışmada bulunmuş, bunun için aynı düzeyde cezalandırılmayı göz almış bir komün neferiydi. Hayri ve Kemal yoldaşların ardından 17 Eylül günü şehit düştü.
14 Temmuz ölümün öldürüldüğü, halklarımızın onurlu, özgür, demokratik geleceğinin inşa edilmesinin temellerinin atıldığı Ulusal Onur Günü olarak halklarımızın tarihinde layık olduğu yeri aldı. 15 Ağustos Atılımı ve diriliş devriminin temelleri de 14 Temmuz’la birlikte yıkılamaz sağlamlıkta döşendi. 14 Temmuz, en ağır ve zorlu koşullarda Apocu iradenin nasıl zafer kazanabildiğinin gösterilmesiydi. Bugün milyonların serhıldanında yaşayan 14 Temmuz ruhu, halklarımızın onurlu, özgür, farklılıkları içinde eşit ve demokratik yaşamı zafere ulaştırmasının da garantisidir.
14 Temmuz Direnişçileri, cennetin cennet olarak korunması ve sahiplerinin özgürce yaşayabilmeleri için, uğruna ölebilecek kadar sevdikleri değerli yaşamlarını feda ederek Apocu Fedai ruhun da yaratıcılarıdırlar!